Fotoğraf: Lewis Wickes Hine, Jacob A. Riis ve Poul Strand
Fotoğraf
yalan söylemez, ama yalancılar fotoğraf çekebilir diyor, Lewir Hine.
19 yy.
sanatta fotoğrafı, bilimde de sosyolojiyi ortaya çıkarmıştır.
Sosyolojinin
ve fotoğrafın aynı anda ortaya ÇIKMASI RASTLANTI DEĞİLDİR. John Berger’in
belirttiği gibi, 1839’da fotoğraf makinesi icat edildiği sırada Auguste Comte
“Pozitif Felsefeye Giriş” kitabını tamamlamak üzeredir.
Sosyoloji
makro bir bilim olarak toplumları kontrol altında tutma amacıyla yola çıkar.
Kapitalizmin
etkisiyle sosyoloji küçülüp, gerçeklikten uzaklaşırken, fotoğraf, toplumları
denetim araçlarından biri haline gelir.
“Görme
konuşmadan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya başlamadan önce bakıp tanımayı
öğrenir. Ne var ki başka bir anlamda da görme sözcüklerden önce gelmiştir. Bizi
çevreleyen dünyada kendi yerimizi görerek buluruz.” John Berger
Evrende
egemen olan kuram körlüktür.
Zamanın
artık çekilmez olduğu, taşınması olanaksız bir yüke dönüştüğü noktada
koparılabilmesi ancak körlüğün yardımıyla düşünülebilir. Elias Canetti
Sosyal
ilişki ve bir deneyimin içinde olmak dokunma ile başlar, görmeyle değil.
Susan
Sontag “Platon’un mağarasında hala iflah olmaz biçimde oturan insanoğlu, o eski
alışkanlıklarını sürdürüp kendini gerçeklikle değil, gerçekliğin gölgesiyle
oyalıyor.”
Bir şeyi
güzel olarak görmek, onu zorunlu olarak yanlış görmek demektir.
Fotoğrafın
keşfiyle birlikte ünlü ressam Paul Delaroche, “Bundan böyle resim sanatı
ölmüştür” der. Ona göre, fotoğraf, sanatın tüm ilkelerine cevap verecek
güçtedir.
1864
yılında 6 ülkede 25 tane fotoğraf dergisi yayınlanıyordu.
1888
yılında George Eastman, Kodak makineyi satışa çıkardı.
Jacob A.
Riis fakir kesimleri ve gecekonduları fotoğraflar “How the Other Lives-1890 ve
Children of the Poor-1892” toplumu öyle sarsar ki New York’da yeni yasalar
çıkartılır.
Sosyolog
Lewis Wickes Hine da göçmenleri ve çocuk işçileri fotoğraflar. Sonucu, çocuk
işçilerin çalışma koşullarının yasa ile düzeltilmesi olur.
Fotoğraf
makinesi, dönemini görüntülemeye, olan biteni kaydetmeye çalışır. Sosyal
bilimler de öyledir. Önce yaşanılan gerçeğin altını çizerler. John Berger
Poul
Strand ilk dönem çalışmaları daha çok New York’taki insanları konu alır. İleri
dönem fotoğrafları ise yaptığı yolculuklarla ilgilidir. Sıradan olayları ilgi
çekici ayrıntılarıyla görüntülemiştir. Çektikleri önceden düşünülmüş
fotoğraflardır. Anı yakalamak yerine anı yaratmaya çalışmıştır.
Tüketim
kültürü insanlara sahte bir özgürlük sunar. Stuart Ewen’a göre “…tüketici
kendisine yeni özgürlükler sunulduğunu zannedebilir, oysa acımasızca
aldatılmaktadır. Sunulan şey özgürlük yanılsamasından başka bir şey değildir”
Kitle
kültürü içerisinde yabancılaşan insanlarda bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde
gerçeklikten kaçış görülmektedir. Kitlesel tüketimin verdiği haz gerçekliğin
yerini almış gibidir.
Sanat ile
reklam arasındaki farklılık artık ortadan kalkmış gibidir. Kültürel ürünler
gerçek bir gereksinmenin karşılanmasından çok, değişim için imal
edilmektedirler.
Kitap için
müzik: SAVA - Yo m'enamori
No comments:
Post a Comment