Paul Wood
BBC,
Irak'ın kuzeyi
22 Aralık 2014
Irak'taki
Ezidiler, 3 bin 500 Ezidi kadının IŞİD'in (Irak Şam İslam Devleti) elinde
olduğunu ve seks kölesi olarak kullanıldıklarını söylüyor. IŞİD'in elinden
kaçanlar ise yürek burkan hikâyelerini aktarıyor.
Hannan,
Ağustos'ta bir gün uyandığında ailesinin telaşla eşyalarını toparladığını
gördü. Afallamıştı, kendilerini İslam Devleti (IŞİD) diye tanımlayan
cihatçıların bu kadar yaklaştığını fark etmemişti.
Şengal'de
evinin dışındaki ana cadde tıklım tıklım doluydu. Hannan, başlarının üstünden
mermiler geçerken 'koşan ve ağlayan' diğer Ezidilere ailesinin de katıldığını
söylüyor.
Hannan
yaşadıklarını anlatırken, gergin bir şekilde parmaklarıyla oynuyor, bir yandan
da bulunduğumuz çadırın üstüne yağmur damlaları düşüyor.
'Hannan'
onun gerçek adı değil. Konuştuğum eski tutsak Ezidi kadınların hiçbiri,
kimliklerinin açıklanmasını istemiyor. 18 yaşında, hemşire olmak istiyor.
Cihatçıların
kamyonetleriyle Şengal yollarını kapattıklarını söylüyor. O da, kadınların
erkeklerden ayrı tutulduğu kente geri gönderilmiş.
Gördüklerini
şöyle anlatıyor:
"Uzun
sakalları ve silahlarıyla 20 kişilerdi. 'Musul'a geliyorsun' dediler. Ben
reddettim. Bize vurdular ve arabalarına sürüklediler."
Hannan
diğer kadınlarla beraber spor merkezine gönderilmiş. Birkaç hafta sonra da bir
düğün salonuna. Yaklaşık 200 kadın ve kızın toplandığı yer köle pazarıymış.
IŞİD savaşçıları buraya geliyor ve içlerinden birilerini seçiyormuş.
'Ölmek
istedik'
Hannan o
salonda gördüklerini şu sözlerle anlatıyor:
"Yüzlerine
bakmaya cesaret edemiyorduk. Çok korkuyorduk. Seks kölesi olarak kullanılan bir
kız geri geldi ve her şeyi anlattı. Ondan sonra IŞİD hiç kimsenin geri
dönmesine izin vermedi."
"Bizi
korkutmak için ateş açıyorlardı. Kimi istedilerse zorla aldılar. Sürekli
ağlıyorduk. Kendimizi öldürmek istedik ama bir yolunu bulamadık."
Hannan,
genç bir kadının ise kendisini öldürdüğünü söyledi:
"Bileklerini
kesti. Ona yardım etmemize izin vermediler. Bizi bir odaya koyup kapıyı
üstümüze kapattılar. O kız öldü. Bize 'Önemli değil, cesedini bir yere atarız'
dediler."
Aralarında
yabancı savaşçılar ve çok sayıda da yerli Sünni vardı. Hannan içlerinden
birinin Şengal'de cep telefonu satan kişi olduğunu fark etmiş. Ezidilerin
diniyle en çok alay eden de oymuş.
"'Ezidiler
kâfirdir. Şimdi Müslümanlar gibi yaşayacaksınız' dediler. Birçok kızı cinsel
ilişkiye girmek için aldılar. Bize, 'Bildiğiniz hayatı unutun' dediler."
Sık sık
yerleri değiştirilmiş. Yer değiştirilirken bir kere Ezidi erkeklerini
görmüşler. Cihatçılar bıyığı İslam karşıtı olarak gördükleri için hepsinin
bıyıkları kesilmiş.
"Bizim
erkeklerimiz ailelerini korumak için günde beş defa namaz kılardı" diyor
Hannan, "IŞİD bize, 'Eğer İslam'a uygun davranmazsanız hepinizi
öldüreceğiz' diyordu."
Hannan,
içlerindeki en genç kadınların ilk alınanlar olduğunu söylüyor. Genç kızlar
IŞİD'in başkenti olarak gördüğü Rakka'ya gönderiliyormuş. Sonunda onun da
zamanı gelmiş.
"Bize,
'Önce sizi ailelerinize götüreceğiz. Onları son defa göreceksiniz'
dediler."
"Çok
ağlıyorduk, el ele tutuşup ağlıyorduk. IŞİD savaşçılarına 'Bunu bize neden
yapıyorsunuz?' diye sorduk, bizi sopalarla dövdüler."
30 TL'ye
satıldılar
Ailelerinin
yanı yerine, depo olarak kullanıldığını düşündükleri bir eve götürüldüler. Yedi
genç kadını bir odaya kapattılar. Bazıları alınıp cinsel tacize maruz kaldıktan
sonra geri gönderiliyordu. Dışarıda silahlı muhafızlar vardı. Çaresizdiler.
Fakat
odada plastik bir pencere vardı. Bir gece o pencereyi zorlayarak açabildiler.
"Bir
bir pencereden çıktık. Ben beşinciydim. Pencerenin dışında kuzenimi
bekliyordum. Fakat bir ışığın yaklaştığını gördüm. Daha fazla bekleyemedim. Bir
duvardan atladım. Koştuk, sürekli koştuk. Diğerlerine yardım edemedik."
Bir diğer
çadırda, Rakka'ya götürülen 'Hama' ile görüştüm. O kaçmamış, ailesi 3 bin dolar
fidye ödeyince serbest kalmış.
30
yaşındaki Hama, köle olarak satıldığı o gün yaşadığı utancı ve şoku hatırlıyor,
ne kadar acı çektiğini de.
"Bizi
satılığa çıkardılar. Savaşçılar bizi satın almaya grupça geliyorlardı. Doğru düzgün
uyuyamıyorduk çünkü her saat başı yeni bir grup geliyordu" diyor Hama
neredeyse fısıldayan bir sesle.
"Bazen,
dövülen ve yaralanan kızları geri getiriyorlardı. İyileştiklerinde yeniden
satılıyorlardı. Sonunda tüm genç kızları aldılar. Geriye yaşı daha ileri
kadınlar kaldı. En son da onlar satıldı."
"Ne
kadar ağlayıp yalvardıysak da bir şey fark etmedi. Parayı IŞİD'den bir şeyh
aldı. Çok değildi. Bir IŞİD'ci bize 15 bin Irak dinarı (13 dolar, yaklaşık 30
TL) gösterdi ve 'Sizin ücretiniz bu' dedi."
Hama ve
kuzeni bir Batı ülkesine ait pasaport taşıyan bir cihatçı tarafından satın
alınmış.
Evinde beş
Ezidi kadın daha varmış. Evliymiş ve karısı da aynı evde yaşıyormuş. Yine de
Ezidi kadınlardan ikisiyle daha zorla evlenip diğerlerini de Hama gibi köle
olarak kullanmış.
Hama,
karısının da durumdan memnun olmadığını söyledi fakat onun da elinden bir şey
gelmiyormuş. Cihatçının başka sorunları da varmış.
'Köleler
nasıl kullanılır' broşürü
Hama tanık
olduğu bir durumu şöyle anlatıyor:
"Komşusu
olan bir şeyh gelip ona 'Bütün bu kızları evinde tutamazsın. (IŞİD lideri
Ebubekir) Bağdadi'nin emirlerine göre her evde yalnızca bir tane bulunabilir'
dedi."
Görünüşe
göre, IŞİD kadınların nasıl köle olarak kullanılabileceğine dair talimatlar da
veriyor.
IŞİD'in
kendi tanımlarıyla 'Araştırma ve Fetva Birimi' duruma ilişkin "Esir ve
Köle almakla ilgili Sorular ve Yanıtlar" başlıklı bir broşür de
hazırlamış.
Musul'da
bir Cuma hutbesinden sonra cihatçı internet sitelerine ve forumlarına koyulduğu
anlaşılan belge gerçek gibi görünüyor.
Belgede
Hristiyan, Yahudi ve Ezidi kadınların köle olarak alınabileceği söyleniyor.
Buna göre, kadınlar satılabilir, satın alınabilir, hediye edilebilir ve
savaşçının ölmesi durumunda bir mülk gibi 'ıskartaya çıkarılabilir.'
Broşürdeki
soru ve cevaplar şöyle:
Soru:
Kadın tutsağa sahip olduktan hemen sonra cinsel ilişkiye girilebilir mi? Cevap:
Bakireyle, sahibi onu aldıktan hemen sonra cinsel ilişkiye girebilir. Ama eğer
bakire değilse, önce hamile olmadığından emin olmanız lazım.
Soru:
Henüz ergenliğe adım atmamış olan bir köle kızla cinsel ilişkiye girilebilir
mi? Cevap: Henüz ergen olmayan köle kızla, yeterince gelişmişse cinsel ilişkiye
girebilirsiniz. Eğer gelişmemişse cinsel birleşme olmadan da zevkini
çıkarabilirsiniz.
Broşür
ayetler, hadisler veya Muhammed Peygamber'in kabul ettikleri araştırılarak
hazırlanmış gibi görünse de, İslam değerlerine aykırı, iç karartıcı ve ahlaki açıdan
sorunlu bir belge.
Bir
teoriye göre broşür, IŞİD savaşçılarının daha tuhaf davranışlarına engel
olunması için hazırlanmış.
Örneğin
belgede, bir savaşçının karısının kölesiyle yatamayacağı veya başka bir adamın
kölesiyle de yatamayacağı, ve bir adamın iki kız kardeş köleye sahip
olabileceği fakat aynı anda ikisiyle de yatamayacağı belirtiliyor.
Köle
pazarına çıkan IŞİD'çiler
IŞİD
savaşçıları arasındaki hava, köle pazarında sıralarını bekleyen genç erkeklerin
görüldüğü bir videoda açığa çıkıyor.
Broşür
gibi, internette paylaşılan video da sahici görünüyor.
Videodaki
sakallı gençlerin üzerinde cephanelikleri taşıdıkları yelekleri, kısa dişdaşa
(kandura) elbiseleri var. Mutlu ve heyecanlı görünüyorlar.
Aralarında
şöyle konuşmalar geçiyor:
"Bugün
köle pazarı var… İnşallah."
"Herkes
payına düşeni alacak."
"Nerede
benim Ezidi kadınım?"
"Köleni
satabiliyorsun veya onu hediye edebiliyorsun… Payına düşenle ne istersen
yapabiliyorsun."
"Kardeşlerim
kim satmak isterse, ben alırım."
"Ben
üç banknot ödeyeceğim."
"Ben
onu bir silah karşılığında satın alacağım."
"Mavi
gözlü olanlar daha pahalı."
"Dişlerini
kontrol et."
"Bir
kişi iki tane köle kız alabilir mi? Öyle olur mu?"
"Ebu
Fahd, senin Ezidi kadın ölmüş!" (Ardından da gülüşmeler geliyor.)
Din
değiştirenler evlendiriliyor
Kuzey
Irak'ta yaptığımız röportajlardan elde ettiğimiz bilgilere göre, eğer Ezidi bir
kadın din değiştirirse zorla evlendiriliyor. Eğer din değiştirmezlerse 'birkaç
savaşçı arasında elden ele dolaştırılıyor.'
20
yaşındaki Canar, "11 yaşında bir kız vardı. Onu çok dövüyorlardı. Önce onu
bir savaşçıya verdiler, sonra Musul'dan başka birine verdiler. Kızın sonra
Musul'da kendini öldürdüğünü duyduk."
Canar,
çadırın içindeki sünger minderin üzerinde bacak bacak üstüne atmış oturuyor.
Yanında da 14 yaşındaki kız kardeşi var.
Diğer
akrabaları endişeli bir şekilde izliyor… "Ailemizden, üçü kız dokuz kişi
hala orada" diyor ağabeyi.
Canar
küçük kız kardeşini en büyük zulümden nasıl kurtardığını anlatırken herkes
sessiz sessiz onu dinliyor.
"Musul'dayken
çoğu kez bizi ayırmaya çalıştılar" diyor Canar, "Her zaman karşı
çıktık."
Hannan
gibi hemşire olmak istediğini söyleyen Canar IŞİD'cilerden birini tanıdığını
söylüyor:
"Bizi
satın almaya gelen adamı tanıdık. (IŞİD Ağustos'ta ilerlemeden önce) Ufak tefek
işler yapan bir adamdı. Sık sık bizim eve gelirdi. Şimdi ise bir emir."
"Bizi
bir arada tutmasını istedik, o da kabul etti. Diğerleri kadar olmasa da çok
kötü biriydi. Hepsini paramparça kesebilmeyi çok isterdim."
Beni
kadınlarla tanıştıran Ezidi aktivist Hider Domle, IŞİD'in Ezidi kültürünü,
dinini ve kökünü bilerek kazımaya çalıştığını söylüyor.
Domle,
"Başından beri planlanan buydu" diyor, "Onların stratejisi
bu."
"Yapılan
şey hep aynıydı" diye devam ediyor. Kadınlar büyük salonlarda toplanıyor
ve savaşın olduğu farklı bölgelere dağıtılıyor.
Önce
yabancı savaşçılar seçiyor
Kadınları
önce yabancı savaşçılar seçiyor, daha sonra da IŞİD'in yerli liderleri.
"Bu
yerli Sünniler en kötüsü. Barbarlar. İki, üç, dört, beş kadın alıyorlar"
diyor Domle. "Dünya bizim kadınlarımızı, kızlarımızı unuttu. Onların
serbest kalması için uluslararası askeri operasyon nerede?"
Kadın ve
kızların alındığını ilk duyduğum Ağustos ayında Şengal Dağı'ndaydım.
Söylenenlere inanıp inanmayacağımı bilemiyordum. Propaganda ve histeri gibi
geliyordu, ama o zamandan bu yana kanıtlar birikti.
Salı günü
yayımlanacak olan Uluslararası Af Örgütü'nün raporunda onlarca kadının yürek
burkan ifadeleri var.
Nadir de
olsa insanlığa dair ufak belirtiler de var. Bir savaşçının karısı esir alınan
bir Ezidi'ye 'annelik yapmış', bir cihatçı 13 yaşındaki kız ve ondan daha küçük
kız kardeşini satın aldığı için pişmanlık duyup kızları serbest bırakmış. Fakat
bunlar çok nadir karşılaşılan istisnalar.
IŞİD ise
yaptıklarını gizlemeye çalışmıyor. Broşür de, video da IŞİD'in resmi
paylaşımları arasında.
Dakib
yaşananları şöyle anlatıyor:
"Ezidi
kadınlar ve çocuklar ele geçirildikten sonra Şeriat kanunları uyarınca
Şengal'deki operasyonlara katılan IŞİD savaşçıları arasında bölüştürüldü."
"Şeytan
iradesiz ve yüreksiz olanların içine şüphe tohumları ekmeden önce, kafirleri
köle, kadınlarını da cariye olarak almanın Şeriat'a uygun görüldüğünü
unutma."
BBC'nin
Eylül ayında yaptığı bir araştırmada, IŞİD'in özellikle Ezidi toplumundan seks
kölesi olarak aldığı kadınların ve kızların sayısı önceki tahminlerin çok
üzerinde çıkmıştı.
Yaklaşık 3
bin 500 kadının ve kızın tutsak olduğunu söylemek doğru bir tahmin olur.
Ezidilerin oluşturduğu bir komitede kayıp olanların hepsinin ismi var. Geri
dönenlerden bazıları hamile.
Ezidiler
muhafazakâr bir toplum. Yok edilme girişimiyle karşı karşıya kaldılar. Toplu
katliam ve din değiştirmeye zorlandıkları haberlerinden sonra bile Ezidi
kadınların başına gelenler en travmatik olaylar olarak görülüyor.
Şimdiye kadar
kaçabilen Ezidi kadınların sayısı yaklaşık 400. Hala Irak'ın kuzeyindeki
kamplara kaçabilen, 21'inci yüzyıl köleliğinin mağdurları, ürkek, bitkin
kadınlar olabiliyor.
Kamplardakiler
sessiz, buz kesmiş gibi. Kurtarılmaları için çok fazla şansları olmadığın
bilseler de artlarında bıraktıklarını bekliyorlar.
No comments:
Post a Comment