Sunday 28 December 2014

Ferguson’dan Oakland’a – Körfez Bölgesi’nde 17 Gündür Devam Eden Ayaklanma ve İsyanlar

BaĞzı Oakland Karşıtlıkçıları Çeviri: Evrim Şaşmaz

Körfez Bölgesi’nde polis karşıtı isyanlar hiddetle ve büyüyerek tam güç devam ediyor. Bu, hem Michael Brown’ın polis tarafından katledilmesinin devamında Ferguson’daki başkaldırının tetiklediği ve ulusal çapta artarak devam eden hareket dahilinde bir dönüm noktası hem de Oakland’da en geç tarihiyle 2009 Oscar Grant isyanlarının ardından başlayan yerel mücadelelerin devamı. Son iki buçuk haftadır Körfez’deki olaylara katılmış olanlarımızdan bir kısmı buradaki gelişmeleri acilen dünyanın dört bir yanına aktarmayı arzuluyorlar. Amacımız övünme hakkını kendimizde görmek veya Oakland’ı Amerika Birleşik Devletleri’nin ayaklanma başkenti haline getirmek değil. Tam tersine, bu olayların emsali görülmemiş doğasını dört bir yana duyurmak gerekiyor çünkü beyaz üstünlüğüne ve polise karşı isyanın olağan protesto alanlarının dışına yayılma ihtimali her zamankinden daha fazla görünüyor.

Büyük jüri Darren Wilson’ı, Michael Brown’ı öldürmekle suçlamayacağını duyurduğundan beri gelişen olayların çapını anlatabilmek için bir noktayı açıklığa kavuşturalım: toplamda kaç otobanın ablukaya alındığını, hangi mağazaların zarara uğratıldığını, hangi köşe başlarının polise karşı en gururlu çarpışmalara şahitlik ettiğini takip edememeye başladık. Bunların hepsi iki haftadır her gece yaşanıyor. Yaklaşık 600 kişi tutuklandı. Doğu Körfez civarındaki temel işyeri bölgeleri tutuldu. Polisin ve haber helikopterlerinin her gece en son çıkan isyanı takip ettiklerini duymak rutinin bir parçası oldu. Kuzey Kaliforniya’dan askeri donanımlı polis güçleri artık düzenli olarak sokaklarımızda görevlendiriliyor. Oakland, Berkeley, San Francisco ve Emeryville, bunların hepsi isyanları ve kamu malına zararı yaşadı.

Birçoğumuz son on yıldır veya daha da fazla Körfez Bölgesi’nde ve Oakland’daki çeşitli hareketleri ve küçük çaplı isyanları yaşadık. Fakat bu farklı. Her gece caddelerde görülen kitleler devasa olmasa da – genelde 500 ila 1500 arası değişiyor – bu başkaldırı dalgasının saldığı tutarlılık ve yoğunluk buralarda on yıllardır görülmemişti. Tüm bu olan biten herhangi bi örgütün veya politik hareketin kontrolü dışında gerçekleşiyor. Şu anda bulunduğumuz  yürüyüşler veya toplaşmalar için özel çağrılar bile fazla yok: Komşu, öğrenci, aktivist ve militan yığınları her gece kendi kaotik inisiyatifleriyle toplaşıyorlar. Direniş dahilinde en yankı uyandıracak ve mücadeleci eğilimleri yaratmak amacıyla graffiti çetelerinden, genç siyahi ve esmer isyancı arkadaş gruplarından ve her tür köken ve hareketten anarşist kümelerinden kayıt dışı bir ittifak oluştu. Kalabalığın enerjisinin nereye yönlendirilmesine edilmesine yönelik önerileri olanlara söz hakkı veriliyor ve bazen önerileri uygulanıyor. Durumu sakinleştirip yönetmeye çalışanlar yok sayılıyor ve başkalarının eylemlerine engel teşkil ederlerse çoğunlukla saldırıya uğruyor.

24 Kasım haftasında Oakland’daki ilk isyan, yürüyüş ve abluka dalgası daha başlangıçtı. Bunları 880 ve 980 çevreyollarının birçok kez ablukaya alınması, anayolların yere yatan protestocularca kapatılması ve Batı Oakland BART[1] İstasyonu’nun kapatılması izledi ve devamında isyanlar ciddileşti. Aşağıda iki buçuk haftadır gerçekleşen olayların zaman akışını ve beraberinde ilk görüşlerimizi veriyoruz.

Körfez Bölgesi’nde polise karşı isyan: 24 Kasım – 10 Aralık, 2014
24 Kasım: Ferguson’daki büyük jüri memur Darren Wilson’ı Michael Brown’ın vurulmasıyla ilgili suçlamayı reddetti. Ferguson alevler içinde. 2500’ü aşkın kişi Oakland merkezde toplaşıp saatler boyu 580 numaralı otoyolu ablukaya almak için yürüdü. Ardından kalabalık yeniden merkeze yönelerek polis merkezine yürüdü ve Broadway’de çatışmalar başladı. Katılımcılar yanan barikatlar oluşturarak Starbucks ve Smarat and Final alışveriş mağazası da dahil olmak üzere birçok şirket mağazasına zarar verdiler. Düzinelercesi tutuklandı.


24 Kasım’da çevreyolunu ablukaya alan, barikatları oluşturan ve mağazalara zarar veren göstericiler.

25 Kasım: Küçük bir grup Oakland’daki 880 otoyolunu ablukaya aldı. Gecenin ilerleyen saatlerinde daha geniş bir grup 580 otoyolunu ablukaya aldı ve yaklaşık 100 kişi tutuklandı. Geriye kalanlar Telegraph’ın etrafında alevli, devasa barikatlar kurarak polisi püskürttü. Kuzey Oakland tarafında bir seri şirket mağazasına zarar verildi ve burjuva işletmeleri dağıtıldı. Gecenin sonunda Emeryville yakınlarında başka bir kitle tutuklandı.

26 Kasım: Yıkıcı bir yürüyüş grubu Oakland polisiyle şehir merkezinde ve Batı Oakland’da polis tarafından dağıtılmadan evvel saatler boyu süren bir kedi-fare kovalamacasına girişti. Şehir merkezinde birçok iş yerine zarar verildi ve birçok kişi tutuklandı.

28 Kasım: Batı Oakland’daki BART İstasyonu’nda koordineli bir sivil başkaldırı eylemi yaklaşık iki saat boyunca San Francisco’dan içeri ve dışarı tüm hizmetleri durdurdu. Aynı gece San Francisco’da yaklaşık 1000 protestocu Kara Cuma esnasında Union Square’in alışveriş bölgesini kuşatarak polisle çatıştı ve süslü dükkanlara zarar verdi. Mission bölgesine yürüyüşe geçtiler ve mağazaları yağmalayıp bankalara zarar verdiler. Geriye çekilen kalabalığın kitleler halinde tutuklanmasıyla gece sona erdi.

25 Kasım’da Telegraph Bulvarı’ndaki barikatlar; 28 Kasım’daki Kara Cuma yürüyüşü.

3 Aralık: New York büyük jürisi Eric Gardner’ın boğularak ölmesiyle ilgili polis memurlarını suçlu göremedi. Kitleler San Francisco’daki Market Caddesi’ni kapattılar. Oakland’da şehir merkezine doğru yürüyüş başlatıldı, çevik kuvvet yürüyüşün OPD karargahına erişmesini engelledi. Onun yerine katılımcılar zengin mahalle Piedmont’dan geçerek yürüyüşlerine devam ettiler.

4 Aralık: Oakland merkeze doğru başka bir yürüyüş başladı; sonunda Doğu’ya, Fruitvale bölgesine doğru ilerledi ve burada Oakland polisiyle bir hesaplaşmanın ardından kitlesel bir tutuklamayla sonlandı. San Francisco’da Market Caddesi bir kez daha yere yatanlar tarafından ablukaya alındı.

5 Aralık: Yüzlerce kişi isyan sırasında tutuklananlara destek amaçlı tutuk evinin önünde gürültü gösterisi yaptıktan sonra Oakland merkeze doğru yürüyüşe geçti. Bunun ardından kitle 880 no’lu çevreyolunu ele geçirmek için harekete geçti; sonra polis tarafından geri püskürtüldü. Devamında yürüyüş Batı Oakland Bart İstasyonu’nu çevreledi ve içeriden çevik kuvveti koruyan kapıları yıktı. Yürüyüş yeniden şehir merkezine yönelmeden evvel istasyon bir saat kadar kapalı kaldı. Şehir merkezinde de mülkiyete zarar, polisle çatışmalar ve tutuklamalar gerçekleşti.

6 Aralık: UC Berkeley kampüsü yakınlarında başlayan yürüyüş polis merkezi yakınlarında Berkeley polisiyle çatışmaya dönüştü ve beraberinde Trader Joe’s ve Radio Shack’in de aralarında bulunduğu birçok mağaza talanını getirdi. Kitleler, öğrenciler sokaklara döküldükçe büyüdü. Buna karşılık bölgedeki polis departmanları göstericilere ve görgü tanıklarına yüzlerce gaz kapsülü fırlatıp  ciddi yaralanmalara yol açtı ve Berkeley merkeze akın etti.

5 Aralık, gösteriler BART’ı etkiliyor; 6 Aralık, sokak çatışmaları.

7 Aralık: Pazar gecesi Berkeley’de başka bir yürüyüş başladı ve Kuzey Oakland’s doğru yöneldi; polisle çatışıldı, birçok California Highway Patrol (CHP) kruvazörü tahrip edildi ve 24 no’lu otoyol ele geçirildi. Devriye memurları kitleyi püskürtmek için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandı. Göstericiler taşlar ve fişeklerle karşılık verdiler ve banka vitrinlerini ve ATM’leri tahrip ederek Berkeley merkeze doğru yeniden yürüyüşe geçtiler. Cep telefonu ve elektronik mağazalarına saldırdılar ve Whole Foods’u talan ettiler. Telegraph’ın ortasında yakılan eylem ateşleri etrafında toplanan yüzlerce kişinin kamuya mal edilen Prosecco’ları [2] patlatmalarıyla gece son buldu. Polis kitleye müdahale etmekten çekindi fakat hedefli tutuklamalarda bazı katılımcılar yakalandı.

7 Aralık, göstericiler 24 no’lu otoyolun ablukaya alınması esnasında devriye araçlarını tahrip  ediyor.

8 Aralık: Berkeley’den üçüncü yürüyüş şimdiye kadarki en geniş çaplı yürüyüş oldu. Yaklaşık 2000 kişi 80 no’lu eyaletlerarası yolu ablukaya alıp iki saat boyunca trafiği kilitlerken gösterinin bir başka bölüğü de çevreyoluna paralel tren yolunu abluka altına aldı.  Kitle Körfez Köprüsü’ne yürümek istedi fakat 250 kişinin tutuklandığı Emeryville’e püskürtüldü.

9 Aralık: Berkeley’den dördüncü yürüyüş bir kez daha Telegraph Bulvarı’ndan Oakland’a doğru ilerledi ve 24 no’lu çevreyolunun başka bir kısmıyla MacArthur BART istasyonunu kapattı. Tam çevik kuvvet görüntüsüne bürünen ve plastik mermi ve boş kovanlarla ateş açarak sayısız yaralanmaya yol açan devriye memurlarıyla olan çatışmalar gittikçe şiddetlendi; en sonunda kitle çevreyolundan geri çekildi. Ardından yürüyüş Oakland merkezden geçerek Emeryville’e doğru yöneldi; burada bir 7 Eleven ve CVS eczanesiyle beraber Pak B Save alışveriş mağazası da talan edildi. Gecenin sonunda başka bir tutuklama dalgası oldu ve kitle dağıldı.

10 Aralık: Berkeley Lisesi’nden yüzlerce öğrenci greve girip şehir meclis binasına doğru yola koyuldu. Daha ufak olan beşinci dalga yürüyüş Berkeley’den başlayıp Oakland’a ilerledi; burada T-Mobile mağazası talan edildi ve diğer şirket mağazaları tahrip edildi. İnsanlar, tutuklama yaparken kalabalığa silah doğrultan sivil devriye memurlarını belirleyip kalabalık içinde onlara saldırdılar.


10 Aralık, sivil memur kendisini ortaya çıkaran göstericileri tehdit ederken.

Sivil itaatsizliğin ritmi bu yirmi gün boyunca tempo değiştirip durdu fakat hiçbir azalma belirtisi göstermedi. İsyan, görece sakin yürüyüşlerden kitlelerin çevreyollarını ablukaya almasına, şiddetli sokak çatışmalarından hedefli gasplara kadar farklı direniş şekillerinde vücut bulmaya devam etti. Bu harekete direnç kattı ve hangi taktiklerin uygun olduğuna yönelik ciddi fikir ayrılıkları ve hareketin hangi yönde ilerlemesiyle ilgili pek az ortak görüş olmasına rağmen hareketin çeşitli kesimlerden her gün yeni katılımcılar kazanmasına olanak sağladı.

Bundan sonra ne olacağını kestirmek zor. Bu isyanın şiddetini, 14’ünde ilk defa toplanılıp Ferguson yanarken Broadway’de yürünmesinden beri iki haftadan daha uzun süredir şiddetini bu denli koruyabileceğini kimse öngörmemişti. Bulunduğumuz aşamada en azından Noel haftasına kadar bu ivmenin çeşitli şekillerde devam etmesi olası gözüküyor.

İsyanın getireceği uzun süreli yankılar ise belirsiz. Görünen o ki en azından 2011 boyunca ve 2012 başındaki mücadelenin zirvesini takiben oluşan sosyal çözülmenin tepkisel dönemi tamamlandı ve daha yeni, daha şiddetli bir şeyler şekilleniyor. Aynı zamanda otoyollar dahil olmak üzere temel altyapıya yönelik abluka taktiğinin önceleri “İşgal Et” (Occupy) hareketi esnasında gerçekleştirilen liman ablukalarının imzası olmanın ötesine geçtiğini söyleyebiliriz. Sadece Doğu Körfez’de son iki haftada en az on otoyol ablukası gerçekleştirildi; bu tarz ablukalar artık kendilerini “barışçıl” olarak nitelendiren protestocular tarafından bile tercih edilen bir taktik olarak kabul görüyor.

Bu esnada şehir sınırlarını aşan mücadeleci gösterilerin tutarlı gidişatı yerel polis teşkilatının altyapısını zorluyor. Polis birlikleri kitlelere müdahale etme konusunda daha isteksizleşiyor; kendilerini sokak çatışmalarının ortasında sıkışmış bulan memurlar geri çekilmeyi daha sık tercih ediyorlar. Medya bildirimleri protestoların ilk iki haftasının sadece Oakland’a 1.36 milyon dolara mal olduğunu ortaya koyuyor.

Tabii ki olayların dinmeyen gidişatı burada Körfez’de isyancı hareketler için yaşamsal bir dayanak oluşturan baskı karşıtı altyapıyı da kuvvetlendiriyor. Bu altyapı Oakland’ı İşgal Et’in  (Occupy Oakland) uzun süreli göstergelerinden biri; kökleri, esasen Oscar Grant İsyanları’nın akabinde oluşturulan Oakland 100 Destek Komitesi’ne uzanıyor. Şimdilerde her gece tutuklamalar oluyor, her gün yasal suçalamalar çıkıyor, Santa Rita Hapishanesi’ne gidiş-gelişler için ayarlamalar yapılması ve daha ciddi suçlarla yargılanan tutukluların salınması için acil olarak para toplanmasına ihtiyaç duyuluyor. Dayanışma örnekleri ve tutuklular için doğrudan maddi destekler bu direniş hareketinden ne kadar güç kazandığımızı belirleyecek.

7 Aralık, Berkeley merkez.

2014’ün Aralık’ında Oakland’ın caddelerinde direnirken öyle görünüyor ki Oscar Grant’in altı yıl evvel BART polis memuru Johannes Mehsere tarafından katledilmesinden beri zinciri tamamladık. Bu yolculuk 7 Ocak 2009′da ilk Oakland polis otosunun Lake Merritt BART’ında tahrip edilmesiyle beraber, birçoğu Oakland merkezde ve etrafında isyanlara ve polisle çatışmalar halinde sirayet eden çeşitli protesto ve hareket dalgalarına dönüşmesiyle başladı. Bu sırada ülkenin çeşitli yerlerinde ardı ardına gelen polisin gerçekleştirdiği infazlar, yerleri giderek çoğalan ufak çaplı ayaklanma dalgaları ortaya çıkardı:  2010’da Portland’da, 2010’da Denver’da, 2011’de Seattle’da, 2011’de San Francisco’da, 2012’de Atlanta’da, 2012’de Anaheim’da, 2013’te Santa Rosa’da, 2013’te Flatbush’da, 2013’te Durham’da, 2014’te Salinas’da, 2014’te Albuquerque’da. Bu yerel ayaklanmaların her birinde hayatı devlet tarafından elinden alınmış kişinin ismi unutulmaktan kurtarılıp isyan etmeyi seçenlerin eylemleriyle ortak hafızalara kazındı.

Ferguson’ın cesur halkı bir geceden diğerine sokakları terketmeyi reddedip bu isyanların zamanla yayılacağını ve şiddetinin artacağını göstererek bu geçmişi geri dönüşü olmayan bir raddeye taşıdı. Körfez’de olan bizlerin bu gece kendimizi neden bir isyan durumuna yakın bulduğumuza yönelik bir yanıt varsa o da şudur: Artık yalnız değiliz. Irkçı polis devletine direnmek için başka bir şehir daha yeni bir başlangıç yaptı; yani Oakland artık bir istisna değil.

Ferguson’dan yayılan yeni mücadele paradigması ayaklanmanın ikinci haftasında da New York büyük jürisinin NYPD memuru, Eric Gardner’ı boğmasıyla ilgili olarak suçlamamasıyla da güçlendi. Siyahi ve esmer halkın polis tarafından infaz edilmesine yönelik münferit olaylara karşı daha evvel tekil öfke patlamalarıyla sınırlı kalan eylemler bu ülkede yapılanan beyaz güce ve devlet şiddetine karşı sistematik bir mücadeleye dönüştü. Bu mücadele artık sadece Michael Brown, Eric Garner ya da Oscar Grant’ın ve hatta polis tarafından katledilen ama isimleri toplumsal bellekte yer edememiş binlerin mücadelesi değildir. Bu siyahi ve esmer toplulukların şiddetle marjinalleştirilmesine ve zorla sosyal ölüme itilmelerine karşı bir toplu mücadeledir. Bu, bu düzeni devam ettirmek ve Amerikan kapitalizminin köleci devlet temelini ayakta tutmak için şuursuzca ölümcül güç kullanmaktan geri durmayan polisin göreviyle ilgilidir.

8 Aralık, 80 no’lu eyaletlerarası yolu ablukaya alan göstericiler.

En sonunda 2014’ün sonlarına doğru alevlerden ve barikatlardan vücut bulmuş ulusal bir polis karşıtı hareketten bahsedebiliyoruz. Bu Amerika Birleşik Devletleri’ndeki direniş için devasa bir zafer olarak kutlanmalıdır. Önemli bir dönüm noktasına gelinmiştir ve bizler bunun sonuçlarını her gece kendi gözlerimizle görüyor, yaşıyoruz.

Günler evvel bir sonraki aşamada ne olacağını kestirmek imkansızdı. Öyle umuyoruz ki bu kontrolsüzlük  yeni yerlere, daha da yaratıcı karmaşalar  ve saldırılar şeklinde taşınacaktır.

–BaĞzı Oakland Karşıtlıkçıları, 10 Aralık 2014

1. BART: Bay Area Rapid Transport; Tam Türkçe karşılığı Körfez Bölgesi Hızlı Erişim Sistemi (ç.n.).
2. Prosecco: Köpüklü İtalyan şarabı (ç.n.).

Kaynak: http://www.crimethinc.com


No comments:

Post a Comment