BaĞzı
Oakland Karşıtlıkçıları Çeviri: Evrim Şaşmaz
Körfez
Bölgesi’nde polis karşıtı isyanlar hiddetle ve büyüyerek tam güç devam ediyor.
Bu, hem Michael Brown’ın polis tarafından katledilmesinin devamında
Ferguson’daki başkaldırının tetiklediği ve ulusal çapta artarak devam eden
hareket dahilinde bir dönüm noktası hem de Oakland’da en geç tarihiyle 2009
Oscar Grant isyanlarının ardından başlayan yerel mücadelelerin devamı. Son iki
buçuk haftadır Körfez’deki olaylara katılmış olanlarımızdan bir kısmı buradaki
gelişmeleri acilen dünyanın dört bir yanına aktarmayı arzuluyorlar. Amacımız
övünme hakkını kendimizde görmek veya Oakland’ı Amerika Birleşik Devletleri’nin
ayaklanma başkenti haline getirmek değil. Tam tersine, bu olayların emsali
görülmemiş doğasını dört bir yana duyurmak gerekiyor çünkü beyaz üstünlüğüne ve
polise karşı isyanın olağan protesto alanlarının dışına yayılma ihtimali her
zamankinden daha fazla görünüyor.
Büyük
jüri Darren Wilson’ı, Michael Brown’ı öldürmekle suçlamayacağını duyurduğundan
beri gelişen olayların çapını anlatabilmek için bir noktayı açıklığa
kavuşturalım: toplamda kaç otobanın ablukaya alındığını, hangi mağazaların
zarara uğratıldığını, hangi köşe başlarının polise karşı en gururlu
çarpışmalara şahitlik ettiğini takip edememeye başladık. Bunların hepsi iki
haftadır her gece yaşanıyor. Yaklaşık 600 kişi tutuklandı. Doğu Körfez
civarındaki temel işyeri bölgeleri tutuldu. Polisin ve haber helikopterlerinin
her gece en son çıkan isyanı takip ettiklerini duymak rutinin bir parçası oldu.
Kuzey Kaliforniya’dan askeri donanımlı polis güçleri artık düzenli olarak
sokaklarımızda görevlendiriliyor. Oakland, Berkeley, San Francisco ve
Emeryville, bunların hepsi isyanları ve kamu malına zararı yaşadı.
Birçoğumuz
son on yıldır veya daha da fazla Körfez Bölgesi’nde ve Oakland’daki çeşitli hareketleri
ve küçük çaplı isyanları yaşadık. Fakat bu farklı. Her gece caddelerde görülen
kitleler devasa olmasa da – genelde 500 ila 1500 arası değişiyor – bu
başkaldırı dalgasının saldığı tutarlılık ve yoğunluk buralarda on yıllardır
görülmemişti. Tüm bu olan biten herhangi bi örgütün veya politik hareketin
kontrolü dışında gerçekleşiyor. Şu anda bulunduğumuz yürüyüşler veya toplaşmalar için özel
çağrılar bile fazla yok: Komşu, öğrenci, aktivist ve militan yığınları her gece
kendi kaotik inisiyatifleriyle toplaşıyorlar. Direniş dahilinde en yankı
uyandıracak ve mücadeleci eğilimleri yaratmak amacıyla graffiti çetelerinden,
genç siyahi ve esmer isyancı arkadaş gruplarından ve her tür köken ve
hareketten anarşist kümelerinden kayıt dışı bir ittifak oluştu. Kalabalığın
enerjisinin nereye yönlendirilmesine edilmesine yönelik önerileri olanlara söz
hakkı veriliyor ve bazen önerileri uygulanıyor. Durumu sakinleştirip yönetmeye
çalışanlar yok sayılıyor ve başkalarının eylemlerine engel teşkil ederlerse
çoğunlukla saldırıya uğruyor.
24
Kasım haftasında Oakland’daki ilk isyan, yürüyüş ve abluka dalgası daha
başlangıçtı. Bunları 880 ve 980 çevreyollarının birçok kez ablukaya alınması,
anayolların yere yatan protestocularca kapatılması ve Batı Oakland BART[1]
İstasyonu’nun kapatılması izledi ve devamında isyanlar ciddileşti. Aşağıda iki
buçuk haftadır gerçekleşen olayların zaman akışını ve beraberinde ilk
görüşlerimizi veriyoruz.
Körfez
Bölgesi’nde polise karşı isyan: 24 Kasım – 10 Aralık, 2014
24
Kasım: Ferguson’daki büyük jüri memur Darren Wilson’ı Michael Brown’ın
vurulmasıyla ilgili suçlamayı reddetti. Ferguson alevler içinde. 2500’ü aşkın
kişi Oakland merkezde toplaşıp saatler boyu 580 numaralı otoyolu ablukaya almak
için yürüdü. Ardından kalabalık yeniden merkeze yönelerek polis merkezine
yürüdü ve Broadway’de çatışmalar başladı. Katılımcılar yanan barikatlar
oluşturarak Starbucks ve Smarat and Final alışveriş mağazası da dahil olmak
üzere birçok şirket mağazasına zarar verdiler. Düzinelercesi tutuklandı.
24
Kasım’da çevreyolunu ablukaya alan, barikatları oluşturan ve mağazalara zarar
veren göstericiler.
25
Kasım: Küçük bir grup Oakland’daki 880 otoyolunu ablukaya aldı. Gecenin
ilerleyen saatlerinde daha geniş bir grup 580 otoyolunu ablukaya aldı ve
yaklaşık 100 kişi tutuklandı. Geriye kalanlar Telegraph’ın etrafında alevli,
devasa barikatlar kurarak polisi püskürttü. Kuzey Oakland tarafında bir seri
şirket mağazasına zarar verildi ve burjuva işletmeleri dağıtıldı. Gecenin
sonunda Emeryville yakınlarında başka bir kitle tutuklandı.
26
Kasım: Yıkıcı bir yürüyüş grubu Oakland polisiyle şehir merkezinde ve Batı
Oakland’da polis tarafından dağıtılmadan evvel saatler boyu süren bir kedi-fare
kovalamacasına girişti. Şehir merkezinde birçok iş yerine zarar verildi ve
birçok kişi tutuklandı.
28
Kasım: Batı Oakland’daki BART İstasyonu’nda koordineli bir sivil başkaldırı
eylemi yaklaşık iki saat boyunca San Francisco’dan içeri ve dışarı tüm
hizmetleri durdurdu. Aynı gece San Francisco’da yaklaşık 1000 protestocu Kara
Cuma esnasında Union Square’in alışveriş bölgesini kuşatarak polisle çatıştı ve
süslü dükkanlara zarar verdi. Mission bölgesine yürüyüşe geçtiler ve mağazaları
yağmalayıp bankalara zarar verdiler. Geriye çekilen kalabalığın kitleler
halinde tutuklanmasıyla gece sona erdi.
25 Kasım’da Telegraph Bulvarı’ndaki barikatlar; 28 Kasım’daki Kara Cuma
yürüyüşü.
3 Aralık:
New York büyük jürisi Eric Gardner’ın boğularak ölmesiyle ilgili polis
memurlarını suçlu göremedi. Kitleler San Francisco’daki Market Caddesi’ni
kapattılar. Oakland’da şehir merkezine doğru yürüyüş başlatıldı, çevik kuvvet
yürüyüşün OPD karargahına erişmesini engelledi. Onun yerine katılımcılar zengin
mahalle Piedmont’dan geçerek yürüyüşlerine devam ettiler.
4 Aralık:
Oakland merkeze doğru başka bir yürüyüş başladı; sonunda Doğu’ya, Fruitvale
bölgesine doğru ilerledi ve burada Oakland polisiyle bir hesaplaşmanın ardından
kitlesel bir tutuklamayla sonlandı. San Francisco’da Market Caddesi bir kez
daha yere yatanlar tarafından ablukaya alındı.
5 Aralık:
Yüzlerce kişi isyan sırasında tutuklananlara destek amaçlı tutuk evinin önünde
gürültü gösterisi yaptıktan sonra Oakland merkeze doğru yürüyüşe geçti. Bunun
ardından kitle 880 no’lu çevreyolunu ele geçirmek için harekete geçti; sonra
polis tarafından geri püskürtüldü. Devamında yürüyüş Batı Oakland Bart
İstasyonu’nu çevreledi ve içeriden çevik kuvveti koruyan kapıları yıktı.
Yürüyüş yeniden şehir merkezine yönelmeden evvel istasyon bir saat kadar kapalı
kaldı. Şehir merkezinde de mülkiyete zarar, polisle çatışmalar ve tutuklamalar
gerçekleşti.
6 Aralık:
UC Berkeley kampüsü yakınlarında başlayan yürüyüş polis merkezi yakınlarında
Berkeley polisiyle çatışmaya dönüştü ve beraberinde Trader Joe’s ve Radio
Shack’in de aralarında bulunduğu birçok mağaza talanını getirdi. Kitleler,
öğrenciler sokaklara döküldükçe büyüdü. Buna karşılık bölgedeki polis departmanları
göstericilere ve görgü tanıklarına yüzlerce gaz kapsülü fırlatıp ciddi yaralanmalara yol açtı ve Berkeley
merkeze akın etti.
5 Aralık, gösteriler BART’ı etkiliyor;
6 Aralık, sokak çatışmaları.
7
Aralık: Pazar gecesi Berkeley’de başka bir yürüyüş başladı ve Kuzey Oakland’s
doğru yöneldi; polisle çatışıldı, birçok California Highway Patrol (CHP)
kruvazörü tahrip edildi ve 24 no’lu otoyol ele geçirildi. Devriye memurları
kitleyi püskürtmek için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandı.
Göstericiler taşlar ve fişeklerle karşılık verdiler ve banka vitrinlerini ve
ATM’leri tahrip ederek Berkeley merkeze doğru yeniden yürüyüşe geçtiler. Cep
telefonu ve elektronik mağazalarına saldırdılar ve Whole Foods’u talan ettiler.
Telegraph’ın ortasında yakılan eylem ateşleri etrafında toplanan yüzlerce
kişinin kamuya mal edilen Prosecco’ları [2] patlatmalarıyla gece son buldu.
Polis kitleye müdahale etmekten çekindi fakat hedefli tutuklamalarda bazı
katılımcılar yakalandı.
7 Aralık, göstericiler 24 no’lu
otoyolun ablukaya alınması esnasında devriye araçlarını tahrip ediyor.
8
Aralık: Berkeley’den üçüncü yürüyüş şimdiye kadarki en geniş çaplı yürüyüş
oldu. Yaklaşık 2000 kişi 80 no’lu eyaletlerarası yolu ablukaya alıp iki saat
boyunca trafiği kilitlerken gösterinin bir başka bölüğü de çevreyoluna paralel
tren yolunu abluka altına aldı. Kitle
Körfez Köprüsü’ne yürümek istedi fakat 250 kişinin tutuklandığı Emeryville’e
püskürtüldü.
9
Aralık: Berkeley’den dördüncü yürüyüş bir kez daha Telegraph Bulvarı’ndan
Oakland’a doğru ilerledi ve 24 no’lu çevreyolunun başka bir kısmıyla MacArthur
BART istasyonunu kapattı. Tam çevik kuvvet görüntüsüne bürünen ve plastik mermi
ve boş kovanlarla ateş açarak sayısız yaralanmaya yol açan devriye memurlarıyla
olan çatışmalar gittikçe şiddetlendi; en sonunda kitle çevreyolundan geri
çekildi. Ardından yürüyüş Oakland merkezden geçerek Emeryville’e doğru yöneldi;
burada bir 7 Eleven ve CVS eczanesiyle beraber Pak B Save alışveriş mağazası da
talan edildi. Gecenin sonunda başka bir tutuklama dalgası oldu ve kitle
dağıldı.
10
Aralık: Berkeley Lisesi’nden yüzlerce öğrenci greve girip şehir meclis binasına
doğru yola koyuldu. Daha ufak olan beşinci dalga yürüyüş Berkeley’den başlayıp
Oakland’a ilerledi; burada T-Mobile mağazası talan edildi ve diğer şirket
mağazaları tahrip edildi. İnsanlar, tutuklama yaparken kalabalığa silah
doğrultan sivil devriye memurlarını belirleyip kalabalık içinde onlara
saldırdılar.
10
Aralık, sivil memur kendisini ortaya çıkaran göstericileri tehdit ederken.
Sivil
itaatsizliğin ritmi bu yirmi gün boyunca tempo değiştirip durdu fakat hiçbir
azalma belirtisi göstermedi. İsyan, görece sakin yürüyüşlerden kitlelerin
çevreyollarını ablukaya almasına, şiddetli sokak çatışmalarından hedefli
gasplara kadar farklı direniş şekillerinde vücut bulmaya devam etti. Bu
harekete direnç kattı ve hangi taktiklerin uygun olduğuna yönelik ciddi fikir
ayrılıkları ve hareketin hangi yönde ilerlemesiyle ilgili pek az ortak görüş
olmasına rağmen hareketin çeşitli kesimlerden her gün yeni katılımcılar
kazanmasına olanak sağladı.
Bundan
sonra ne olacağını kestirmek zor. Bu isyanın şiddetini, 14’ünde ilk defa
toplanılıp Ferguson yanarken Broadway’de yürünmesinden beri iki haftadan daha
uzun süredir şiddetini bu denli koruyabileceğini kimse öngörmemişti.
Bulunduğumuz aşamada en azından Noel haftasına kadar bu ivmenin çeşitli
şekillerde devam etmesi olası gözüküyor.
İsyanın
getireceği uzun süreli yankılar ise belirsiz. Görünen o ki en azından 2011
boyunca ve 2012 başındaki mücadelenin zirvesini takiben oluşan sosyal
çözülmenin tepkisel dönemi tamamlandı ve daha yeni, daha şiddetli bir şeyler
şekilleniyor. Aynı zamanda otoyollar dahil olmak üzere temel altyapıya yönelik
abluka taktiğinin önceleri “İşgal Et” (Occupy) hareketi esnasında
gerçekleştirilen liman ablukalarının imzası olmanın ötesine geçtiğini
söyleyebiliriz. Sadece Doğu Körfez’de son iki haftada en az on otoyol ablukası
gerçekleştirildi; bu tarz ablukalar artık kendilerini “barışçıl” olarak
nitelendiren protestocular tarafından bile tercih edilen bir taktik olarak
kabul görüyor.
Bu
esnada şehir sınırlarını aşan mücadeleci gösterilerin tutarlı gidişatı yerel
polis teşkilatının altyapısını zorluyor. Polis birlikleri kitlelere müdahale
etme konusunda daha isteksizleşiyor; kendilerini sokak çatışmalarının ortasında
sıkışmış bulan memurlar geri çekilmeyi daha sık tercih ediyorlar. Medya
bildirimleri protestoların ilk iki haftasının sadece Oakland’a 1.36 milyon
dolara mal olduğunu ortaya koyuyor.
Tabii
ki olayların dinmeyen gidişatı burada Körfez’de isyancı hareketler için yaşamsal
bir dayanak oluşturan baskı karşıtı altyapıyı da kuvvetlendiriyor. Bu altyapı
Oakland’ı İşgal Et’in (Occupy Oakland)
uzun süreli göstergelerinden biri; kökleri, esasen Oscar Grant İsyanları’nın
akabinde oluşturulan Oakland 100 Destek Komitesi’ne uzanıyor. Şimdilerde her
gece tutuklamalar oluyor, her gün yasal suçalamalar çıkıyor, Santa Rita
Hapishanesi’ne gidiş-gelişler için ayarlamalar yapılması ve daha ciddi suçlarla
yargılanan tutukluların salınması için acil olarak para toplanmasına ihtiyaç
duyuluyor. Dayanışma örnekleri ve tutuklular için doğrudan maddi destekler bu
direniş hareketinden ne kadar güç kazandığımızı belirleyecek.
7
Aralık, Berkeley merkez.
2014’ün
Aralık’ında Oakland’ın caddelerinde direnirken öyle görünüyor ki Oscar Grant’in
altı yıl evvel BART polis memuru Johannes Mehsere tarafından katledilmesinden
beri zinciri tamamladık. Bu yolculuk 7 Ocak 2009′da ilk Oakland polis otosunun
Lake Merritt BART’ında tahrip edilmesiyle beraber, birçoğu Oakland merkezde ve
etrafında isyanlara ve polisle çatışmalar halinde sirayet eden çeşitli protesto
ve hareket dalgalarına dönüşmesiyle başladı. Bu sırada ülkenin çeşitli
yerlerinde ardı ardına gelen polisin gerçekleştirdiği infazlar, yerleri giderek
çoğalan ufak çaplı ayaklanma dalgaları ortaya çıkardı: 2010’da Portland’da, 2010’da Denver’da,
2011’de Seattle’da, 2011’de San Francisco’da, 2012’de Atlanta’da, 2012’de
Anaheim’da, 2013’te Santa Rosa’da, 2013’te Flatbush’da, 2013’te Durham’da,
2014’te Salinas’da, 2014’te Albuquerque’da. Bu yerel ayaklanmaların her birinde
hayatı devlet tarafından elinden alınmış kişinin ismi unutulmaktan kurtarılıp
isyan etmeyi seçenlerin eylemleriyle ortak hafızalara kazındı.
Ferguson’ın
cesur halkı bir geceden diğerine sokakları terketmeyi reddedip bu isyanların
zamanla yayılacağını ve şiddetinin artacağını göstererek bu geçmişi geri dönüşü
olmayan bir raddeye taşıdı. Körfez’de olan bizlerin bu gece kendimizi neden bir
isyan durumuna yakın bulduğumuza yönelik bir yanıt varsa o da şudur: Artık
yalnız değiliz. Irkçı polis devletine direnmek için başka bir şehir daha yeni
bir başlangıç yaptı; yani Oakland artık bir istisna değil.
Ferguson’dan
yayılan yeni mücadele paradigması ayaklanmanın ikinci haftasında da New York
büyük jürisinin NYPD memuru, Eric Gardner’ı boğmasıyla ilgili olarak
suçlamamasıyla da güçlendi. Siyahi ve esmer halkın polis tarafından infaz
edilmesine yönelik münferit olaylara karşı daha evvel tekil öfke patlamalarıyla
sınırlı kalan eylemler bu ülkede yapılanan beyaz güce ve devlet şiddetine karşı
sistematik bir mücadeleye dönüştü. Bu mücadele artık sadece Michael Brown, Eric
Garner ya da Oscar Grant’ın ve hatta polis tarafından katledilen ama isimleri
toplumsal bellekte yer edememiş binlerin mücadelesi değildir. Bu siyahi ve
esmer toplulukların şiddetle marjinalleştirilmesine ve zorla sosyal ölüme
itilmelerine karşı bir toplu mücadeledir. Bu, bu düzeni devam ettirmek ve
Amerikan kapitalizminin köleci devlet temelini ayakta tutmak için şuursuzca
ölümcül güç kullanmaktan geri durmayan polisin göreviyle ilgilidir.
8 Aralık, 80 no’lu eyaletlerarası yolu
ablukaya alan göstericiler.
En sonunda
2014’ün sonlarına doğru alevlerden ve barikatlardan vücut bulmuş ulusal bir
polis karşıtı hareketten bahsedebiliyoruz. Bu Amerika Birleşik Devletleri’ndeki
direniş için devasa bir zafer olarak kutlanmalıdır. Önemli bir dönüm noktasına
gelinmiştir ve bizler bunun sonuçlarını her gece kendi gözlerimizle görüyor,
yaşıyoruz.
Günler
evvel bir sonraki aşamada ne olacağını kestirmek imkansızdı. Öyle umuyoruz ki
bu kontrolsüzlük yeni yerlere, daha da
yaratıcı karmaşalar ve saldırılar
şeklinde taşınacaktır.
–BaĞzı
Oakland Karşıtlıkçıları, 10 Aralık 2014
1. BART:
Bay Area Rapid Transport; Tam Türkçe karşılığı Körfez Bölgesi Hızlı Erişim
Sistemi (ç.n.).
2.
Prosecco: Köpüklü İtalyan şarabı (ç.n.).
Kaynak:
http://www.crimethinc.com
No comments:
Post a Comment