"Ben,
bir tek hiçlik'i sevdim. Düşünü bile kuramayacaklarımı arzuladım sadece."
"Özgürlük,
yalnız kalabilmeye denir. İnsanlardan uzaklaşabiliyorsan, onlara hiçbir
muhtaçlığın, paraya ihtiyacın, sürüye uyma içgüdün, aşka, şana şöhrete hevesin
ya da merakın yoksa özgürsündür, bunların hepsi sadece yalnızlıktan ve
sessizlikten beslenir. Yalnız yaşayamıyorsan, doğuştan kölesin demektir. Ruhen
ya da zihnen en yüce mertebelere ulaşmış olabilirsin: Soylu bir kölesin öyleyse
ya da zeki bir uşak, ama özgür değilsin."
"Hissetmek-
ne renktir acaba?"
"Kalp
düşünebilseydi, atmaktan vazgeçerdi."
"Her
yapıt kusurlu olmaya mahkûmdur."
"Hayatı
bir han olarak tahayyül ediyorum, çöküş arabası gelene kadar orada
kalacakmışım. Araba beni nereye götürecek bilmiyorum., çünkü hiçbir şey
bilmiyorum."
"Gündüz,
bir hiçim; gece, kendim olurum."
"Dünyadaki
bütün evli çiftler yanlış evlilikler yapmıştır..."
"Hiçbir
şey olmaksızın yücelmek, geceleri kazandığım ne muhteşem bir zafer bu!
Bilinmeyen bir güzelliğin görkemi, nasıl da karanlık bir görkemdir."
"Kalbimde
sıkıntılı bir huzur var ve dinginliğim tamamen kaderime razı olmamdan
kaynaklanıyor."
"Karşısında
alçalacağım bir şey varsa, o da kendi açtığım bayraktır."
"Hayattan
çok az şey istedim - ama o, o kadarını bile esirgedi benden. Azıcık güneş,
kırlar, bir lokma ekmek, bir lokma huzur, canımı fazla yakmayacak bir yaşama
bilincim olsun ve bir de ne kimseye muhtaç olayım ne el âlem bana muhtaç olsun.
Bu kadarı bile esirgendi benden.
"Huzurlu
odamda, kederler içinde yazıyorum, şimdiye kadar olduğum, bundan sonra da
olacağım gibi yapayalnızım."
"Bugün
sık sık yaptığım gibi düş kurdum, hayatımın tinsel tarafı büyük oranda bu
amaçsız ve değersiz düşlerden oluşur."
"...kendilerini
vaktiyle deha sanmış, oysa düş gücünden yoksun birer dilenci olmaktan öteye
gidememiş döküntülerin arasına karışacak, hayatta ne başarıya ulaşabilmiş, ne
de her şeyi elinin tersiyle itmeyi becerip öbür türlü başarı kazanabilmiş o
isimsiz kalabalıkta eriyeceğim."
"Ah,
evet, anladım! Patron Vasques Hayat'ın ta kendisi! Bize hükmeden ve hakkında
neredeyse hiçbir şey bilmediğimiz, tekdüze ve gerekli Hayat'ın. Bu sıradan
adam, Hayat'ın sıradanlığını temsil ediyor. O, benim için her şey ve dışımda, çünkü
Hayat da benim için her şey ve dışımda."
"Her
şey ilgimi çeker, ama hiçbir şey beni avucunda tutamaz."
"Asla
gerçekleşmiyoruz. Karşı
karşıya duran iki uçurumuz biz- Cennet'i hayranlıkla izleyen bir kuyu."
"Ben
bu dağınık, ilintisiz duygularla (zaten başka türlüsünü de istemiyorum) olaysız
yaşamöykümü, hayatsız hikâyemi anlatıyorum. Bunlar benim itiraflar'ım; ve bu
itiraflarda hiçbir şey söylemiyorsam bu, söyleyecek bir şeyim
olmadığındandır."
"İnsan,
ilginç ya da yararlı ne anlatabilir? Başımıza gelmiş olan şeyler, ya herkesin
başına gelmiş ya da yalnızca bizim başımıza gelmiştir; ilk durumda
bayatlamıştır, ikinci durumda da bizden başkası anlayamaz onları."
"Hissettiklerimi
yazıyorsam, hissetmenin ateşini azaltmak için başka çare olmadığından.
İtiraflarım önemli değil, çünkü hiçbir şey önemli değil. Hissettiklerimle
manzaralar çiziyorum ben."
"Yaşamak,
başkalarının niyetleriyle örgü örmektir."
"Gördüklerimin
hepsi düşten ve göz aldanmasından ibaret."
"İçinde
yaşadığım anın kaygısı vız geliyor; uzun da sürmüyor. Zamanın enginliğine açım
ben; ve koşulsuz olarak ben olmak istiyorum."
"Büyük
tutkularım, sınırsız düşlerim oldu- ama o kadarı çıraklarda, terzi kızlarda da
vardır, çünkü bütün dünya hayal kurar: Bizi birbirimizden ayıran şey, o
hayalleri gerçekleştirecek gücümüzün ya da kendiliğinden gerçekleştiklerini
görecek kadar şansımızın olup olmamasıdır"
"Düşlerimde
ben de çıraklar, terzi kızlar gibiyim. Onlardan tek farkım, elimin kalem
tutması."
"İster
var olsunlar ister var olmasınlar biz tanrıların kölesiyiz."
"Beni
sevmek, bana acımak demek."
"Hayata
ayak uydurmamızın tek yolu, kendi kendimizle uyumsuz olmak."
"Duygular
dendiğinde kayıtsız kalmamda, belki de vaktiyle (sevilmiş) bir çocuk olamamanın
üzüntüsünün içime işlemiş olmasının da payı var."
"Her
şey uyuyordu, evren baştan sona, engin bir hataydı sanki..."
~
Sıkıntılı Bir Gecenin Senfonisi
"Sessiz
gece, her şeyin en derinindeydi, Tanrı'nın mezarıydı (ruhu için yanıyordu
O'na). "
~
Sıkıntılı Bir Gecenin Senfonisi
"Hepimiz
kendi dışımızdaki koşulların tutsağıyız."
"...
ve ben ölü geçmişimin içinden geçerek kendimi yeniden eritiyor, kendi içimde
kayboluyor, kendimi dünya işleriyle henüz kirlenmediğim, her gizeme, her
geleceğe açık olduğum o uzak gecelerde unutuyorum."
"Ne
zevk, ne ün, ne iktidar: özgürlük, yalnız özgürlük."
"...
ve derin bir küçümseme, insanlık için çalışan, vatan için savaşan ve
hayatlarını uygarlığın sürmesi için feda eden tüm insanlara karşı bir tiksinti,
bir küçümseme..."
"Kişiliğini,
onu yitirerek bulmak -inancın kendisi de, yazgımızın bu yönünü doğrular."
"Ben
olmadığı için bütün dünyaya imreniyorum."
"En
içten düşüncelerimde bile, ben, ben değilmişim."
"Şimdiye
kadar hatadan ve yanılgıdan başka bir şey olmadığımı, hiç yaşamadığımı, sadece
zamanı bilinçle, düşünceyle doldurduğum ölçüde var olduğumu biliyorum."
"Ve
kendime ağırlık yaptığımı hissediyorum, evet, bilinçlenmeye mâhkum olmaya
benzeyen bir ağırlık veriyorum üzerime..."
"Kendini
bilmemek, yaşamaktır. Kendini yanlış tanımak, düşünmektir."
"Ah,
huzur nedir bilemeyeceğim asla! İçimde huzurdan eser yok, hayır, ama -ne
yazık!- huzuru tatmak için istek de yok."
"Bedenimizi
nasıl yıkıyorsak, yazgımızı da öyle yıkayabilmeli, çamaşır değiştirir gibi
hayat değiştirebilmeliydik."
"Çünkü,
gördüğüm şeylerin boyundayım ben,
Kendi
boyumda değil."
"Anlamak
için, kendimi yok ettim. Anlamak, sevmeyi unutmaktır."
"Yalnızlık
umudumu kırıyor; yanımda birilerinin olması üzerime ağırlık yapıyor.
Başkalarının varlığı düşüncelerimi dağıtıyor."
"Benim
törelerim yalnızlığın töreleri, insanların töreleri değil kesinlikle."
(Rousseau?
Senancour?)
"Yapaylık,
doğal olandan tat almanın bir yoludur. O uçsuz bucaksız tarlalardan, burada
yaşamadığım için zevk aldım. İnsan baskı altında yaşamamışsa, özgürlüğün
değerini ölçemez."
"Nasıl
yaşadıysam öyle öleceğim..."
"Kimse
bilmeyecek, çünkü bu ölümlü dünyada kimse bir şey bilmez..."
"Gönlüm
romantiklerden yana olsa da, ancak klasikleri okuduğumda huzur bulabiliyorum. O
yapıtlar, sonsuz bir hayat düşündürüyor bana neşeyle, engin boşlukları kat
etmeksizin seyreden bir hayat."
"Sarhoş
olduğu için değil, düşlere daldığı için sendeliyor..."
"Ey
okurlar, mutlu olup olmadığımı soruyorsanız, cevabım hayırdır."
"Sadece
acı bizi büyütür..."
"Ben,
genellikle kendi derinliklerimde bile henüz tasarlanmamış eylemlerin,
dudaklarımı uzatırken aklıma bile getirmediğim sözcüklerin, tamamına erdirmeyi
umursamadığım hayallerin kuyusuyum."
"Ne
mutlu yaşamlarını kimseye emanet etmeyenlere."
"İşte
özgürüm, yitip gitmişim.
Hissediyorum.
Ateşten titriyorum. Ben, benim."
"Başka
bir erdemim yoksa da, hiç olmazsa özgür bırakılan duyguların getirdiği sürekli
yenilenme hali var."
"Bilinçsizce
yürüyor. Uyuyor, çünkü hepimiz uyuyoruz. Hayat bütünüyle düştür. O da bilinçsiz
halde yaşıyor. Ne yaptığını, ne istediğini, ne bildiğini kimse bilmiyor.
Yazgı'nın büyümeyen çocukları olarak, hayatı uyuyoruz."
"Öteki
insanlarla aramda daima, derin bir uyuşmazlık olduğunu hissetmemin nedeni,
sanırım onların çoğunun duyarlıklarıyla düşünmesi, benimse düşüncelerimle
hissetmem."
"Sıradan
insan için, hissetmek yaşamaktır, yaşamayı bilmektir. Ben ise, yaşamak
düşünmektir, derim; hissetmek ise düşünmeyi beslemekten başka işe
yaramaz."
"Bir
insan benden ne kadar farklıysa, o kadar gerçek geliyor bana..."
"Ey Lizbon’um,
yuvam benim!"
"Güneş
zihinde batar."
"Bakar
ama görmeyiz."
"Yaşamaya
mecbur edildiğim hayattan doğmuş zavallı umutlarım benim!"
"Hayatla
aramda ince bir cam var. Açıkça görmeme ve anlamama rağmen, dokunamıyorum
hayata."
"Hayatım
dayak yemekle geçiyor sanki."
"Düşlerim
saçma birer sığınak, yıldırıma karşı şemsiye açmaktan farkı yok."
"Hayattaki
her şey gibi, ben de olduğum yerde boşuna duruyorum."
"Dünyada
yalnızım. Görmek, uzakta olmaktır. Açıkça görmek, durmaktır. Tahlil etmek,
yabancılaşmaktır. İnsanlar bana değmeden geçiyor yanımdan. Etrafımda havadan
başka bir şey yok. Kendimi o kadar tecrit edilmiş hissediyorum ki, üzerimdeki
giysiyle aramdaki boşluğu bile algılıyorum."
"Üstün
bir insana yakışan yegâne tavır, yararsız olduğunu bildiği bir işi inatla sürdürmek..."
"Bilmemek
hayatımız olsun! Hissettikçe unutalım!"
"Asıl
eylem insanı, hayalcidir."
"Düş
kurmakla geçti ömrüm. Hayatımın anlamı buydu, evet, yalnızca buydu. İç
hayatımın dışındaki hiçbir şeye dönüp bakmadım. Hayatımdaki en büyük üzüntüler,
gönlüme bakan pencereyi açıp oradaki bitip tükenmez kaynaşmayı seyrederek
kendimi unutmamla eriyip gitti."
"Olduğum
yerde olmayana, asla olmadığım şeye ait oldum hep."
"Aşktan
tek dileğim, uzak bir düş olarak kalmasıydı."
"Hayır,
hiçbir hüzün var olmamış şeylerin hüznü kadar işlemez insanın içine! Gerçek
zamanda yaşanmış geçmişimi düşünürken, yol kenarına atılmış çocukluğumun
cesedine ağlarken hissettiklerim..."
"Ne
zor iş, yaşamaya, az da olsa kıpırdanmaya mecbur olduğumu bilmek..."
"Bilincinde
olduğum acılardan çok, acının bilincimdeki yansıması canımı yakmıştır."
"Düşünerek
yankı ve uçurum yarattım kendime. Derinleşerek kendimi çoğalttım."
"Her
duyguda başka biriyim ben, tanımlanmamış her izlenimde azap çekerek yenileniyorum."
"Bana
ait olmayan izlenimlerle yaşıyorum, reddedişlerle tüketiyorum kendimi. Kendim
olma tarzımla bile bir başkasıyım."
"Yaşamak
bir başkası olmaktır. Dün hissedileni bugün de hissetmek, hissetmek değil, dün
hissedilmiş olanı bugün anımsamaktır yalnızca, artık yok olmuş olan dünkü
hayatın canlı cesedi olmaktır."
"Biz,
olmadığımız şeyiz, hayat kısa ve hazin."
"Ne
çok insanız yaşayan, ne çoğuz kendini kandıran!"
"Ne
düşündüğünü ya da ne istediğini bilen biri var mı?"
"Her
şey için ayrı ayrı hissetmeye kalktığımda ne çok ölüyorum!"
"Düşlediğim
manzaraları gerçek manzaralar kadar net görüyorum."
"Ben
hep şimdiki zamanda yaşarım. Geleceği bilmem. Artık geçmişim de yok."
"Ne
umutlarım var, ne de pişmanlıklarım."
"Her
şey ne kadar boş! Biz, dünya ve her ikisinin kendi sırları."
"Hayat
tahayyül edebildiğimiz kadardır."
"Düşlerimde
her şeye sahip oldum."
"Edimde
bulunmaya duyduğum kini, fanusta bir çiçek gibi büyütüyorum içimde. Hayata başkaldırdığım
için kendimle övünüyorum."
"Hiçbir
parlak düşünce içine birtakım ahmaklıklar katılmadan piyasaya sürülemez.
Kolektif düşünce ahmaklıktır, çünkü kolektiftir..."
"Her
zaferle insan biraz daha bayağılaşır."
"Kim
olmak istiyorsam o olacağım."
"Gururumu
körler taşa tutmuş, düş kırıklığım dilencilerin ayaklarının altında
ezilmiş."
"Ben,
kadınların sevdiklerini söyledikleri, ama karşı karşıya geldiklerinde
kesinlikle tanımadıkları insanlardanım..."
"Kendimle
ilgili net bir fikrim yok..."
"Tek
trajedi, insanın kendindeki trajikliği görememesidir."
"Çözülebilir
sorun yoktur."
"Düşünmek,
var olmayı bilmemektir."
"Romantik
aşk insanı hayal kırıklığına götüren bir yoldur."
"Yaşamak,
düşünmemektir."
"İktidar
sahibi olmak isteyen, bayağılığın ötesine geçmelidir."
"Varlığımızı
öyle bir hale getirelim ki, başkalarının gözünde hep bir muamma olarak
kalsın..."
"Yazmak,
unutmaktır. Bunun yanı sıra edebiyat, hayatı görmezden gelmenin de en hoş
yoludur."
"Çocuklar,
hissettikleri gibi konuştukları için müthiş edebiyatçılar sayılırlar."
"İnsan
türüne dâhil herhangi bir hayvanın hiç hakkı olmadığı halde, bir başkasıyla
alay edebilmesine üzülüyorum. Ama başkaları benimle dalga geçse umurumda bile
olmaz..."
"Ne
Devlet'e boyun eğerim ne insanlara, tek yaptığım kıpırdamaksızın
direnmektir."
"Ah,
düşsünler yollara var olmayanlar! Tıpkı nehirler gibi hiçbir şey olmayanlar
için de akış, hayatın ta kendisi olmalı."
"Ruhumun
bugüne dek vermediği neyi verebilir bana Çin?"
"Sadece
düş, bakarak görebilir."
"Vazgeçmek,
kendimizi özgür kılmamız demek. Hiçbir şey istemem ise, güç sahibi olmak
anlamına gelir."
"Kendi
kendimizin ebedi yolcuları olarak, bizim için olduğumuz şeyden başka manzara
yoktur. Hiçbir şeye sahip değiliz, çünkü kendi kendimize sahip değiliz. Hiçbir
şeyimiz yok, çünkü hiçbir şey değiliz. Hangi ellerimi uzatayım, hem hangi
evrene doğru? Çünkü evren, bana ait değil: Ben, evrenim."
"Kendine
saygısı olan her ruh hayatı En Uç'ta yaşamak ister. Size verilenle yetindiğiniz
takdirde, köleden farkınız kalmaz."
"Bir
tek çocuk olmadığıma hayıflanırım (düşlerime inanabilirdim o zaman) ya da bir
deli (beni kuşatan her şeyi ruhumdan uzaklaştırabilirdim)."
"Öyle
ya da değil, bilsem ne olur, bilmesem ne olur?"
"Acı
çekiyorum, ama bunu hak edip etmediğimi bilmiyorum. (Kovalanan bir
ceylan.)"
"Karamsar
değilim, hüzünlüyüm."
"Kendimi
arıyorum, bulamıyorum."
"Özgürlük
içimde yoksa, hiçbir yerde yok demektir."
"Herhangi
bir yol,
hatta
Entepfuhl yolu bile dünyanın öbür ucuna götürebilir seni."
~ Carlyle
"Ne
kadar yukarı tırmanırsak tırmanalım, ne kadar aşağı inersek inelim, asla
duygularımızın dışına çıkamayız."
~
Condillac
"Asla
kendimizden yelken açamayız. Asla bir başkasına varamayız."
"Gerçek
manzaralar bizim yarattıklarımızdır, çünkü onların tanrısı bizizdir ve gerçekte
oldukları gibi, yani yaratıldıkları gibi görürüz onları."
"Her
yağmur damlasıyla doğada ağlayan, ıskalanmış hayatımdır."
"Yağmur
dinmek bilmiyor. Sesi ruhumu sırılsıklam etti. Ne biçim bir yağmur bu..."
"Hava
o kadar güzel ki canım düş kurmayı bile çekmiyor. En içten duygularımla günün
tadını çıkarıyorum."
"Bir
zamanlar ne olduğumu hatırlayabiliyor olmasam, şu anki bene
katlanamazdım."
"Bir
insan ne kadar yükseğe çıkarsa, ister istemez o kadar şeyden de mahrum
kalır."
"En
büyük meziyetin, ulaşılmaz olanı elde etmek olduğunu düşünmüşümdür hep, var olmadığın
yerde yaşayacaksın..."
"Kendimizi
tanıdıkça yanılgılara düşeriz."
"İnsanoğlu
doğduğu günden ölene dek, bütün hayvanlar gibi kendinin dışında kalmaya
mahkûmdur. Ömrü boyunca, yaşamak yerine üstün nitelikli, daha karmaşık bir
bitkisel hayat sürer. Var olduğunu bile bilmediği bazı kıstaslara farkında
olmadan uyar, fikirleri, duyguları, eylemleri tamamen bilinçsizcedir."
"Ellerindekinin
sadece bir yanılsama olduğunu sezebilmek - en büyük insanların varabileceği
nokta da budur işte, yalnız bu."
"Başlıyorum,
çünkü düşünecek gücüm yok; bitiriyorum, çünkü kendimi durduracak cesaretim
yok."
"Kendim
için kimim ben? Hissettiğim şeylerden biriyim sadece."
"Ruhumuzda
kopan büyük fırtınalar, bütün evreni etkileyen felaketlerdir."
"Hayatta
uyuyabilmekten daha büyük zevk tanımıyorum. Uyurken hayat hükümsüz kalır, hatırasız,
yanılsamasız bir gecedir uyku - ve nihayet geçmişin de, geleceğin de
olmayışıdır..."
"Birilerinin
kalkıp harekete geçerek herhangi bir şeyi değiştirebileceğini hayal etmesi
aklımı incitir."
"Gerek
devrimciler, gerek reformcular aynı konuda yanılıyor. Her şeyi içeren hayata
karşı tutumunu ya da hemen her şey demek olan kendi varlığını zaptetmekten,
dönüştürmekten aciz olan insanlar, başkalarını ve dış dünyayı değiştirerek
kendilerine bir çıkış noktası yaratmaya çalışırlar.
"Bütün
devrimciler, bütün reformcular birer kaçaktır. Kendi kendiyle savaşamayan insan
başkalarıyla savaşır. Kendini daha iyiye götürmekten âciz olan bir reform
yapmaya kalkışır."
"Doğru
hisseden, dürüst düşünen bir insan, dünyadaki kötülük ve adaletsizlikten
rahatsızsa, gayet doğal olarak bunun önce kendine dokunan kısmını düzeltmeye
çalışmalı, yani kendini. Bu bazen bir ömür boyu sürer."
"Bütün
mesele dünyayı kavrayışımızdan kaynaklanıyor: Dolayısıyla dünyayı kavrayışımızı
değiştirirsek dünyayı da kendimiz için değiştirmiş oluruz, çünkü o durumda
dünya bizim açımızdan, şu an olduğu gibi kalmamış olacaktır."
"Bizim
gerçeğimiz, biricik gerçek. Dünyanın geri kalanı seyirliktir sadece..."
"İnsanları
yönetme sanatının temelinde iki ilke yatar: Onları baskı altında tutmak ve
aldatmak."
"Eylem
adamları, düşünce adamlarının gönülsüz köleleridir."
"Anlatmak
yaratmaktır, çünkü yaşamak yaşanmış olmaktan başka bir şey değildir."
"Eylemsizlik
bütün dertlerin tesellisidir. Hayal etmek her şeydir, sonunun eyleme varmaması
koşuluyla. İnsan sadece düşlerinde dünyanın kralı olabilir."
"Düşünmek,
ama var olmamak; işte bunu yapan kraliyet tahtına oturmuş demektir."
"Ne
kadar zavallı bir topluluk! İnsanlıktan ve acıdan nasıl da bihaberdiler! Tıpkı
bir nehirdeki, hayat nehrindeki çöpler gibi akıyorlardı. Gerçekten ıstırap
çekenler böyle sürüler halinde dolaşmaz, gruplar kurmazlar. Acı denen şey,
yalnız başına çekilir."
"İnsan,
köpek, kedi, kahraman, bit ve dehalar; hepimiz yıldızların sonsuz huzurunun
altında aslında düşünmeden(çünkü en iyiler düşünmekten başka şey düşünmez)
varoluşu oynarız."
"Her
gün bugünkü gündür ve dünyada bir benzeri daha olmamıştır. Aynı kalmak fikri
ruhumuzda vardır sadece - ruh yanlış da olsa kendini hep aynı sanır..."
"Kölelik
bu hayatın yasasıdır; başka kural da yoktur zaten... Kimileri köle doğar,
kimileri sonradan olur, kimileri ise köleleştirilir. Özgürlüğe olan korkakça
sevgimiz köleliğin üzerimizdeki ağırlığını açıkça gösteriyor."
"Hayatı
tekdüzeleştirmek bir bilgeliktir, çünkü o zaman en küçük olay bile insanı
büyüleyebilir."
"Kendimi
her bir şey olarak düşleyebilirim, çünkü hiçbir şeyim. Herhangi bir şey olsam,
kuracak düş kalmazdı."
"Kıyıyı
izlersek değirmene varacağımız kesindir, ama çabayla hiçbir yere
varamayız."
"Uykusuz
bir gecenin ardından sevilecek bir tarafımız kalmaz. Uykumuz kaçtıkça, bizi
insanlaştıran bir şeyleri de yanında götürmüştür."
"Her
şey ölümdür. İdealler, hayatın anlamsız, yarasız olduğunun itirafından başka
nedir? Sanat, hayatın inkârı değil midir?"
"Her
birimiz hayat rüzgârının savurup yere çaldığı birer toz tanesiyiz."
"En
yücelerimizin tek üstünlüğü, her şeyin boş ve kaypak olduğunu daha iyi biliyor
olmalarıdır."
"Benim
hayatla işim ne?"
"Var
olduğumu hissettiğim yerde değilim; ruhumdan kovulmuşum sanki."
"Kendime
bakıyorum. Kendi kendimin seyircisiyim ben."
"Umudun,
inançsızlıktan farkı yok, ikisinin de hamuru soğuk ve külle yoğrulmuş."
"Hayatı
gömüyorum. Hiçbir şeyim..."
"Hayal
kurduğum sürece hep olduğum yerdeyim."
"Düşünmek,
yıkmak anlamına gelir. Düşünmek, düşünülen şeyi parçalara bölmekle olur."
"Kendime
karşı bir yabancıyım."
"Kendimi
düşünmekten düşüncelerim haline geldim, ama artık ben değilim."
"Hayatın
içi oyuktur, ruhumuzun içi oyuktur, bütün dünyanın içi oyuktur. Bütün tanrılar,
ölümden daha derin bir ölümle ölmüştür. Her şey boşluktan daha boştur. Her şey
nihayetinde var olmayan şeylerin bir kaosudur."
"Dünyayı
kaybettim."
"Bir
vakitler olduğum, bir daha asla olmayacağım her şey! Benim olmuş, gelecekte
asla olmayacak şeyler! Ve ölüler! Çocukluğumda beni onca sevmiş olan o ölüler!
Adlarını andıkça ruhum buz kesiyor; insan yüreklerinden sürüldüğümü, kendi
gecemde yapayalnız kaldığımı, kapalı kapılarının dilsizliğinin karşısında,
dilenci gibi ağladığımı hissediyorum."
"Sıradanlık
bir yuvadır. Günlük hayat bir ana gibi kucak açar insana."
"Uykusuz
uykular uyuyordum."
"Her
şey hiçtir(...) Her şey gölge ve uçan tozdur; duyulan tek ses rüzgârın
havalandırıp sürüklediği şeylerden gelir, rüzgârın ardında bıraktığından başka
sessizlik de yoktur."
"İnsanlığıma
dair ne varsa, hepsi sonbaharla gider, hepsi sonbaharın kayıtsız yumuşaklığında
gider. Her şey sonbaharla gider, evet, sonbaharla her şey gider..."
"Bulutlar...
Hissettiğimde nasıl bir sıkıntı, düşündüğümde nasıl bir rahatsızlık,
istediğimde nasıl bir yararsızlık!"
"Bulutlar...
Onlar her şeydir, yükseklerin paramparça oluşudur, boş dünyayla var olmayan gök
arasında bugün gerçek olan tek şeydir bulutlar..."
"Ne
biri çıkıp bana kim olduğumu söyleyebilecek, ne de bir zamanlar var olduğumu
bilen olacak."
"Ve
her şey sahteydi. Başkalarının anlatmış olduğu öyküleri tekrar anlatan
olmadı..."
"Doğru
ya da kesin gözüyle baktığımız nice şeyler düşlerimizin artıklarıdır sadece,
anlama yetisinden yoksun olduğumuz için içine gömüldüğümüz uyurgezerliğin
ürünleri!"
"Kafamda
dolaşan şüphelerden dolayı ayağımı denk alırım."
"Hiçbir
şeye inanmam, umut ya da merhamet beslemem."
"Bütün
özlemlerim ebedîdir."
"Her
şeyden ve bizzat kendi ruhumdan tamamen geçmiş biriyim; hiçbir şeye ait
değilim, hiçbir arzum yok, hiçbir şey değilim."
"Mutlu
muyum yoksa mutsuz muyum, bilemiyorum ve bu umurumda bile değil."
"Başkalarıyla
yaşamak, ölmektir."
"Telaffuz
ettiğimiz her söz bizi ele verir."
"Anlatmak,
inanmayı reddetmek demektir."
"Sahip
olduğum tek şey duygulardır."
"Var
olmayı hiç öğrenemedim."
"İsterim
ki bu kitabı okuyunca, şehvetli bir kâbus görmüş gibi olun."
"Kendimi
arıyorum - ve hiçbir şey bulamıyorum. İstiyorum ve olmuyor."
"Hayal
kurmak, neye yarar?"
"Ne
yarattım kendimden? Hiç."
"İnandığım
şeylere iman etmedim."
"Hissetmek
hüzün veriyor..."
"Bunların
hiçbiri gerçek değil!"
"Sanat,
insanın eylemi ya da hayatı başından atmasına denir."
"Ne
hiç olabilirim ne her şey..."
"Benim
yüzümden birinin üzülmüş olmasına üzülüyorum; beni bir tek bu üzüyor..."
"Hiçbir
şeye boyun eğmemek, ne insana, ne aşka, ne düşünceye..."
"Başkalarına
hükmetmeye ihtiyaç duymak, onlara ihtiyaç duymak anlamına gelir. "
"İhtiyaçlarını
en aza indir ki, hiçbir konuda başkalarına bağımlı olmayasın."
"Erdemin
haklı bir ödülü, günahın haklı bir cezası yoktur."
"Bir
sonuca varmak için düşünmek insanı yorar, çünkü ne kadar düşünür, tahlil eder,
görürsek, sonuca o kadar zor varırız."
"İnsan
düşünmekten, kendine özgü görüşlere sahip olmaktan yorulur. Ama geçici olarak
da olsa, başkalarının görüşlerini benimsemekten yorulmayız."
"Varlığım
yorganın altında da, insanların arasında da, hep aynıydı: Acılar içinde
dünyanın bilincine varmış durumdaydı. Gün, mutluluk gibi doğmak
bilmiyordu."
"Kendimi
bulursam kaybediyorum, inanırsam şüphe ediyorum, eğer zaten elde etmişsem sahip
olmuyorum."
"Hayat
nihayetinde upuzun bir uykusuzluktur, düşündüğümüz ve yaptığımız her şey, onu
bölen, ayıltıcı sıçramalardır."
"Kendime
ait değilim."
"Herkes
uyuyor, herkes mutlu, ben hariç."
"İnsan
ruhu ne yapsa acının kurbanı olmaktan kaçmaz."
"Geleceği
en iyi gören insanlar, önceden tahmin edip hor gördükleri şeylere katlanan,
acısını çekenlerdir. Hayat budur işte."
"Eylemek,
kendine karşı tepki göstermektir. Etkilemek, kendinden çıkmaktır."
"Modern
çağda hiçbir üstün niteliğin, politik ya da düşünsel alanda, eylemle olsun,
düşünceyle olsun, dile getirilmesi mümkün değildir."
"Sanat
bir bilimdir...Belli bir ahenkle acı çeker."
"Hayatımı
gömüyorum, hiçbir zaman yaşamadığım bir cennetin bilinçli bir hayaleti o,
doğacak umutların ölü doğmuş çocuğu."
"Bütünlüğünü
koruyarak acı çekenlere ne mutlu. Sıkıntı çekseler de tuzla buz olmayanlara,
inançsızken bile inananlara ve art niyetsizce güneşin altına
serilebilenlere."
"Anlamaya
çalışmamak; tahlil etmemek... Kendini doğayı görür gibi görmek; heyecanlarını
bir manzara gibi seyretmek - işte bilgelik budur..."
"Her
acı başlı başına bir kötülüktür ve bu da kötülüğün var olduğunu söylemek için
yeterli."
"Ne
kendimizi biliriz ne de birbirimizi."
"Gerçekten
tanısa kimse kendini sevemezdi."
"Hiç
kimse bir ötekini bilmez ve ne mutlu ki öyle..."
"Birbirimizi
bilmediğimiz için anlaşmayı becerebiliyoruz."
"Hayatımızın
akıp gittiği bu maskeli baloda kıyafetler güzel olsun yeter; kıyafet her
şeydir. Renklerin, ışıkların kölesiyiz, gerçekliğe dâhil olur gibi gireriz dans
edenlerin arasına ve (yalnız başımıza kalmadığımız, dans ettiğimiz sürece)
dışarıdaki gecenin dondurucu soğuğundan, kendinden daha uzun ömürlü çaputlara
bürünmüş fani bedenimizden, kendimizle baş başayken özümüz olduğunu sandığımız,
ama aslında alt tarafı sözüm ona gerçekliğimizin kaba bir taklidi olan şeyden
hiç haberdar olmayız."
"Bizim
için yaratılmış olan yanılsamanın tutsağı olduğumuzu bir tek gösteriyi
düzenleyenler bilir."
"Ciddiyetle
rolünü oynayan, uyduruk insancıklarız biz."
"Hayatın
verip alacağı hiçbir şey beni ağlatmaz."
"Benim
vatanım Portekizce. Şahsen bana dokunmadıkları sürece, birilerinin Portekiz'i
ele geçirmesi ya da istila etmesi umurumda bile olmaz."
"Hissettiğim
şeyin, onu hissetmemi sağlayan özünün bir başkasına iletilebilmek gibi bir
özelliği kesinlikle yoktur ve bunu ne kadar derinden hissedersem iletilmesi de
o kadar imkânsızlaşır."
"Kayıp
çocukluğuma ağlıyorum..."
"Sanat
yalancıdır, çünkü toplumsaldır."
"Yalan
karşımızdakine verdiğimiz bir öpücüktür."
"Hiç
kimseyim, hiç kimse. Ne hissetmeyi bilirim, ne düşünmeyi, ne istemeyi."
"Sıkıntı...
Istırapsız ıstırap çekmek, istek olmadan istemek, akıl yürütmeden
düşünmek..."
"Çocukluğumun
yitip gitmesi değil ağladığım; çocukluğumda dahil her şeyin yitip
gitmesi."
"Mr.
Pickwick'in Serüvenleri'ni okumuş olmak, hayatımdaki en büyük trajedilerden
biridir: Çünkü onu bir daha asla ilk kez okuyamayacağım."
"Sahip
olan, kaybeder."
"Dünyayı
yönetmeye insan kendinden başlamalı."
"Her
görüş, dürüstçe olmasa bile, bir kabalıktır."
"Şu
küçücük dünyada herkes incitilmiş, isimsiz, herkes yanlış yerde."
"İnsanların
çoğu hiç üzerinde düşünmeksizin kimseye ait olmayan, sahte hayatlar
yaşıyor."
"İnsanların
çoğu aslında başka insanlardır."
~ Oscar
Wilde
"Yaşadığımız
yerde ne yaşanıyorsa, aslında bizde yaşanır."
"Biliyorum,
hiçbir şeyi anlayamamak kadar sıkıcı bir gün bekliyor beni..."
"Hayatın
ağırlığına dayanamadığın için köle olduysan, yazıklar olsun."
"Özgür
doğmak insanın en yüce özelliğidir..."
"Kendimden
farklı kişilikler yarattım, yenilerini yaratmaya da aralıksız devam
ediyorum."
"Bir
çocuk bisikleti beni devirse, o bisiklet hikâyemin bir parçası haline
gelir."
"Dünya
hiçbir şey hissetmeyenlere aittir."
"Hissetmeyen
yönetir."
"Hayat
bir savaştır, sonuç olarak her çatışma hayatın bir sentezidir."
"İnsan
gerçekten hissedebilse uygarlık diye bir şey olmazdı."
"Hiçbir
şey hissetmezseniz mutlu olursunuz."
"Hüzün,
hisleri olanların harcıdır."
"Ellerin
birer tutsak güvercin.
Dudakların,
birer sessiz güvercin."
"Mutsuzluğunun
farkında olmayan bunca insanın mutluluğu beni ürpertiyor. İnsani hayatları,
gerçekten duyarlı olsalar sonsuz acı verecek olaylarla dolu. Ama gerçekte
bitkisel hayatta olduklarından, yaşadıkları şeyler ruhlarına değmeden uçup
gider."
"İnanın
bana; eğer ne acılar çektiğini yüzüne vuracak zeki insanlar olmasa, insanlık bunların
farkına bile varmazdı."
"Bedensiz
bir görüntüden başka bir şey olmadım hiç..."
"Hayatımın
nehri bilmediğim iç denizlerde kayboldu."
"Hayatımın
en mutlu anları düşlerimdi - hüzünlü düşler..."
"Hep
insanlardan uzak yaşadım, yalnızlığım arttıkça kendimi daha iyi
keşfettim."
"Bugün
yazdıklarım hatırımda kalanlardır. Gerçekten sahip olduğum sonbahar, kaybetmiş
olduğumdur."
"Ey
güneşin altında uzanan uçsuz bucaksız tarlalar, sizi canlı kılan biricik varlık
olan seyirci, gölgenin kıyısından seyreder sizi."
"Hareket
zihinsel bir hastalık, bir imgelem kanseridir. Harekete geçmek, kendini sürgün
etmektir. Her eylem eksik, yarımdır. Hayalini kurduğum şiirler, kâğıda dökmeye
kalkışana dek kusursuzdur..."
"Hayatta
ne kadar gül dikeni varsa o kadar da paradoks vardır."
"Hayat
uzak yüreğimde çarpıyor... Gerçek için yaratılmamıştım ben, ama hayat beni
tanımak istemiş."
"Düşlere
dalabilmek için her türlü yanılsamadan kurtulmak şarttır."
"Hayalin
güzelliğiyle hayatın gerçekliğini tek bir mutluluk rengine döktüm."
"Ey
Farklı -Kadın, hiç düşündün mü senin bana, benim sana nasıl da görünmez
olduğumuzu? Hiç düşündün mü ne kadar cahiliyiz birbirimizin? Birbirimizi
görmeden görüyoruz birbirimizi. Birbirimizi duyuyor ve sadece kendi içimizdeki
sese kulak veriyoruz."
"Başkalarına
yararı dokunabilecek bir hayatı heder etmek, güzel olacağı kesin bir yapıtı
asla gerçekleştirmemek, başarıya giden yolu yarıda bırakmak büyüklüktür!"
"Sanat
niye bu kadar güzel? Çünkü yararsız. Hayat niye bu kadar çirkin? Çünkü
amaçlardan, tasarılardan ve niyetlerden örülmüş. Bütün yollar bir noktadan
diğerine gitmek için çizilmiş. Kimsenin gelmediği bir yerden kimsenin gitmediği
bir yere uzanan bir yol için neler vermezdim."
"Hiçbir
ayna bizi 'dışarıdan biri' olarak yansıtamaz, çünkü bizi kendimizin dışına
çekebilecek ayna yoktur. Bunu ancak bir başka ruh yapabilir, bir başka bakış ve
görüş."
"Hayat
bir başkasının karman çorman ettiği bir yumaktır."
"Hiçbir
şey, başkalarının şefkati kadar ağır gelmez insana - kin bile geçemez onu,
çünkü kin şefkat gibi sürekli değildir."
"Aşk,
kin kadar zalimdir."
"İdealim
her şeyi bir romanda yaşayıp hayatta dinlenmek - heyecanlarımı okumak, onları
küçümseyişimi ise yaşamak."
"Gerçekte
sadece hayal ettiğimiz kadarız..."
"Yaşadığım
her neyse unuttum, sanki biri anlatmış, ben de dalgınca dinlemişim. Ne olacağım
hakkında hiçbir fikrim yok..."
"Görmek,
görmüş olmaktır."
"Her
şey her şeyin içindedir."
"Hiçbir
insan ötekileri anlayamaz. Şairin dediği gibi, hayat okyanusunda birer adayız;
aramızda bizi tanımlayan, birbirimizden ayıran deniz vardır."
"Biz
var ya, biz sevemeyiz küçüğüm. Aşk, yanılsamaların en tensel olanıdır. Sevmek,
sahip olmaktır."
"Herhangi
bir şeye sahip miyiz? Ne olduğumuzu bilmezken, neye sahip olduğumuzu nasıl
bilebiliriz?"
"Adı:
Kesin konuşmak olan delilik, adı: İnanmak olan hastalık, adına: Mutlu olmak
denen alçaklık - hepsi dünya kokuyor, hepsinde adına dünya denen hüzünlü şeyin
tadı var."
"Aldırma.
Batan güneşi ve gündoğumunu sev, çünkü bunları sevmenin sana bile bir faydası
yoktur."
"Çökmek
benim kaderim."
"İnanın
bana, en acı özelliğimiz, gerçekte olmayışımızdır ve en büyük trajedilerimiz de
kendimize dair düşündüklerimizde yaşanır."
"Doğudan
batıya, saçmalayalım hayatı."
"Hayat
istemeden çıkılan, deneysel bir yolculuktur."
"Hissedilmiş
olan neyse, yaşanmış olan da odur. Dışarıdaki hayatta yaşamış olanlara kıyasla
çok daha derin, zengin, gürültülü hayatlar sürmüş, içine kapanık, dalgın ruhlar
vardır. Önemli olan sonuçtur."
"En
çok yaşadığımız zaman, çok düşündüğümüz zamandır."
"İçimde
öyle bir sıkıntı var ki yaşlar gözümün ucunda - ağlarken dökülen değil, tutulan
yaşlar bunlar..."
"Hiç
girmediğim bütün savaşların yaraları var üzerimde."
"Kendi
kendime diyorum ki, farklı olsaydım mutlu bir gün olurdu bu, çünkü düşünmeden
mutlu olurdum."
"Kır,
bizim olmadığımız yerdir. Gerçek gölgeler, gerçek ağaçlar, orada, yalnız orada
yaşar."
"Hayat,
bir ünlemle bir soru arasındaki tereddüttür. Şüphenin içinde bir son nokta
vardır."
"Ruhum
yok, kimsenin ruhu yok..."
"Hiç
görmediğim manzaralar ne kadar değişmiş; gerçekten görmüş olduklarım ise, hiç
var olmadıkları halde ne kadar taze!"
"Hiçbir
şey belirli değildi, belirsizlik bile."
"Ya
hissedilen neydi? Herhangi bir şey hissetmenin imkânsızlığıydı tam olarak,
çünkü yürek başın içine savrulmuş, bütün duygular birbirine karışmıştı ve
varoluş uyanmanın uyuşukluğu içindeydi."
"Görmekten
vazgeçmek gözleri acıtır."
"O
an, unuttuğumuzla hiç bilmediğimiz arasında ilerleyen yolculardık, yüzüstü
bırakılmış ideallerin atsız şovalyeleriydik."
"Kimdik
biz? Gerçekten iki kişi miydik, yoksa tek bir varlığın iki hali mi? Hiçbir
fikrimiz yoktu, sormuyorduk da."
"En
kesin bilim, kendi yasalarıyla kurallarının dört duvarı arasında yaşayan
matematiktir..."
"Bilmeyi
istediklerimiz çoğaldıkça, bildiklerimiz o kadar azalır."
"Halktan
insanlar - iyi insan budur işte!
Halk insanı,
hiçbir zaman insanlığa hizmet amacı gütmez. Temel özelliği, kendi çıkarları
şiddetle koruması, aynı şiddetle, mümkün olduğu kadar başkalarının çıkarlarına
da köstek olmasıdır."
"Var
olmak, inkâr etmek demektir. Bugün yaşayan ben, dün ben olan şeyin, dünkü
benin, tekrar inkârından başka neyim ki? Var olmak, kendini yalanlamaktır.
Hiçbir şey hayatı, yazılanların bir gün sonra tekzip edildiği gazetelerden daha
iyi anlatamaz."
"İstemek,
muktedir olmamaktır. İsteyen asla muktedir olamaz, çünkü isterken yitip
gider..."
"Ne
zaman güneşte uzanmış bir kedi görsem, insanlığı düşünürüm."
"Sezmenin
ya da bilmenin yararı yok. Gelecek bizi saran bir sis ve yarın görür gibi
olduğumuz anda bugüne benzer."
"İstesek
de istemesek de, zamanın, yerle göğün zavallı uyrukları olan şekillerinin,
renklerinin kölesiyiz."
"Her
birimiz başlı başına çoğuluz, kalabalığız, kendi kendimizin çoğalışıyız (...)
Varlığımızın geniş kolonisinde başka türlü düşünen ve hisseden, farklı cinsten
nice insanlar yaşar."
"Umut
etmek mi? Ne var ki umut besleyeceğim? Günün kendinden başka vaadi yok, gayet
iyi biliyorum bir akışı, bir de sonu olduğunu. Işık diriltiyor beni, ama ne
fayda; bugünü nasıl bulduysam öyle bırakacağım, birkaç saat yaşlanmış, bir
duyguyla keyiflenmiş, bir düşünce yüzünden biraz üzülmüş olarak..."
"O
zamanlar benim için değil, hayat için doğardı gün, çünkü henüz bilinçli
olmadığımdan hayatın ta kendisiydim. Sabaha bakınca neşem yerine gelirdi; bugün
de sabaha bakarken seviniyorum, fakat aynı zamanda hüzünleniyorum da. Çocuk
duruyor hâlâ, ne var ki sustu."
"Her
şeyi gördüm çoktan, hatta hiç görmediklerimi, asla görmeyeceklerimi bile.
Gelecekteki manzaraların anısı bile dolaşıyor kanımda..."
"İçgüdülerim,
varoluşun hiçbir somut koşulunun benim gibi varlıklara uygun olmadığını,
gündelik hayatın hiçbir meselesinin lehimize sonuçlanmayacağını söylüyor. (...)
Gayet iyi biliyorum ki, başkalarının su içer gibi elde edeceği başarılara, var
gücümle uğraşsam da erişemeyeceğim. İşte bu yüzden fazla bir şey beklemeden
kadere teslim oldum."
"Etkin
bir canlı olmayı beceremedim hiç. İnsanların hiç ıskalamadıklarını ben
ıskaladım; ötekilerin olanca doğallığıyla yaptıklarını, ömür boyu bilinçli bir
şekilde yapmaya uğraştım. Başkalarının neredeyse istemeden elde ettiklerine
erişmeyi diledim hep. Hayatla benim aramda, baştan beri mat camlar oldu: Ne
gözümle, ne elimle algıladım onları; ve ne hayatımı yaşadım ne
tasarladıklarımı, olmak istediğim kişinin düşüydüm sadece..."
"Düşünmeyen
mutludur."
"Mutluluk
mutluluğun dışındadır."
"Bilmek,
her şeyde olduğu gibi mutlulukta da öldürmektir. Ne var ki bilmemek da var
olmamak anlamına gelir."
"Bugünkü
görüşüm böyle. Yarın sabah farklı olacak, çünkü yarın sabah ben farklı
olacağım. Yarın neyi savunacağım acaba? Bilmiyorum, bilmek için yarında olmam
gerek."
"Çok
tatlı bir sesle, uzak bir ülkeden gelme bir şarkı söylüyordu. Müzik, yabancı
kelimelere aşina kılıyordu bizi."
"Yapayalnız
olmak ne kadar da güzeldir!"
"Hayatımı
gömüyorum. Düşlerde bile ayağa kalkmaya yeltenemeyecek haldeyim, ruhumda bile o
derece unutmuşum nasıl çaba sarf edeceğimi."
"Karamsar
mıyım? Hayır, değilim. Acılarını evrensel dile tercüme edebilenlere ne
mutlu."
"Ama
kendi adıma hayatın yarısının karanlıksa, yarısının da aydınlık olduğuna
inanmak isterim. Karamsar değilim. Hayatın iğrençliğinden değil, kendi
hayatımın iğrençliğinden yakınırım. Benim için yalnızca kendi varlığım, acı
çekmem ve kendimi acıdan ayrı olarak hayal bile edemeyişim önemlidir. Düşlerde
yaşayanlar arasında mutlu olanlar, karamsarlardır. Onlar dünyayı kendi
suretlerine göre şekillendirir, böylece kendilerini hep evlerinde gibi
hissederler. Ben ise en çok, dünyanın gürültüsü ve neşesi ile hüznüm, sıkıntı
yüklü sessizliğim arasındaki farktan dolayı acı çekerim."
"Ve
bu koca kitap, upuzun bir şikâyettir. Yazılıp bittikten sonra, So şiirleri ('Portekiz’in
en hüzünlü kitabı' olarak bilinen Antonio Nobre'nin So adlı şiir kitabına atıf)
Portekiz'in en hüzünlü kitabı olmaktan çıkacak. Bu ıstırabın yanında, geri
kalan bütün kederler sahte ya da gülünç geliyor. Mutlu insanların acılarıdır
onlar ya da yaşayan ve yakınan insanların. Benim çektiğim acılar ise hayatın
bir tutsağına, kenara itilmiş bir varlığa aittir. Hayatla benim aramda..."
"Düşle
ve düş içinde yaşayalım..."
"Çiçeklerden
taçlar örüp daha biter bitmez özenle bozalım."
"Ama
düşlerimizdeki manzaralar, bildik manzaralardan yükselen dumanlardır sadece,
bunları düşlemek, neredeyse dünyayı seyretmek kadar sıkıntı verir."
"Düşlerdeki
insanlar, gerçek kişilere göre daha kişilikli, daha hakikidir."
"Düş
evrenim baştan beri benim biricik gerçek dünyam oldu. Tepeden tırnağa uyduruk
kişilerle yaşadığım aşklar kadar gerçek, onlar kadar ateş, kan ve hayat dolu
başka aşk yaşamadım. Ne delilik! Üstelik özlemi bile kaldı içimde, ne de olsa
tıpkı ötekiler gibi bu aşklar da gelip geçici..."
"Roman
kahramanları, herkesin bildiği gibi, herhangi birimiz kadar gerçektir."
"Hiçbir
şey kitaplar kadar zevk vermez; çok az okuyan bir insanım ben. Kitaplar bizi
düşlere takdim eder..."
"Bir
tek kitabı bile kendimi kaptırarak okumuş değilim: Her adımda aklın ya da
düşlerin bitmeyen yorumları yüzünden kitabın tadı kaçardı."
"Okuyorum,
okurken okuduğuma değil, kendime dalıyorum. Okuyorum ve uyuyorum."
"En
derin kaygımızı sadece evrenin değil, ruhumuzun düzeni için de önemsiz bir olay
olarak kabul ettiğimiz anda bilgeliğe adım atmışız demektir. Bunu kaygıyla
iyice kuşatılmışken düşünebilen ise tam bir bilgedir. Acı çektiğimiz anlarda,
insanoğlunun ıstırabı bize sonsuz gelir. Ama insanoğlunun acısı sonsuz
değildir, çünkü insana ait olan hiçbir şey sonsuz değildir, geniş
düşünüldüğünde bizim acımızın da, bizim olmak dışında herhangi bir değeri
yoktur."
"Her
şey hiçtir, bu hiçliğin içinde acımız da hiçtir.
"Hiçbir
şey olduğu gibi değildir: Düşler ise, her zaman düştür."
"Görmek
ve işitmek, hayatın bize sunduğu yegâne soylu şeylerdir. Öbür duyular avam ve
tenseldir."
"Feleğin
bir öksüzü olarak, bütün öksüzler gibi ben de biri beni sevsin istedim."
"Her
ne olursa olsun, yaşamak canımı yakıyor."
"Aralarından
bir yabancı olarak geçtim, ama hiçbiri öyle olduğumu anlamadı."
"Hepimiz
isimsiz, birbirimize uzak yaşıyoruz; başka kılıklar altında birer yabancı
olarak acı çekiyoruz."
"Daima
farklı olduğumu söylerken bile, durmaksızın aynı şeyi tekrar etmiş olduğumu
hissediyorum; itiraf edemeyeceğim kadar kendime benzediğimi; ve sonuç olarak ne
kazanmanın neşesini ne kaybetmenin heyecanını tatmış olduğumu."
"Portekizce
yazmıyorum. Ben kendimce yazıyorum."
"Hayat
dışında her şey katlanılmaz hale geldi."
"Hayat,
yararsızlıktan geçerek imkânsızı aramaktır."
~ Gabriel
Tarde
"Her
şey hiçtir."
"Herkese
sevgi göstermek, kimseyle yakınlaşmamak."
~ Edward
Fitzgerald, Hayyam Etiği Üzerine
"Kendimi
bilmiyorum, çünkü düşünüyorum."
"İsis'i
gördüm, İsis'e dokundum: Ama var olup var olmadığını bilmiyorum."
"Hiçbir
şey hissettiklerimizi tam olarak tercüme edemez."
"Farklı
olup uzak ülkelerde yaşamak isterdim..."
"Yolculuklar
mı? Yolculuklara çıkmak için var olmak yeter. Bedenimin ya da kaderimin
treninde, tıpkı manzaralar gibi hep birbirine benzeyen, hep farklı olan
sokaklara ve meydanlara, yüzlere ve hareketlere doğru sarkarak, gardan gara
gidercesine bir günden öbürüne giderim."
"Sadece
hayal gücü çok zayıf olan insanlar, bir şeyler hissetmek için yer değiştirmeye
ihtiyaç duyarlar."
"Yolculuğa
çıkmaya ne gerek var? Görünüşümün ve hissetme tarzımın tutsağı olduğum sürece,
kendimden başka nerede olabilirim?"
"Hayat,
onu ne hale getiriyorsak odur. Yolculuklar, yolcuların kendisidir."
"Her
şey külleri karıştırmak kadar boş, henüz şafağı bulmamış zaman kadar
belirsiz."
"Ah!
Gündelik hayat, hemen yanı başımızdaki gizeme nasıl da değip geçiyor!"
"Hiçbir
imparatorluk, bir çocuğun bebeğinin kırılmasına değmez. Hiçbir ideal, küçük bir
oyuncak trenin feda edilmesine layık değildir. Faydalı bir imparatorluk,
verimli bir ideal gören olmuş mu bugüne dek?"
"Şu
dünyada hiçlikten hiçliğe ya da her şeyden her şeye giden biz yolcular (gönüllü
olalım ya da olmayalım), yolculuğun dertlerini, arabanın sarsılıp durmasını pek
önemsememesi gereken, sıradan seferileriz."
"Çoğu
zaman kendimi tanıyamıyorum - Kendini en iyi tanıyan insanlara sık sık olur
bu..."
"Kendi
varlığımdan o kadar soyundum ki var olmak için ilk önce giyinmem gerek. Sadece
kılık değiştirdiğimde kendim oluyorum."
"Mutlak imgedir..."
"Keşke
kırda olsaydım, şehirde olmayı sevebilirdim o zaman."
"Aramızdan
kim geri dönüşsüz yoldan dönüp de yolda layıkıyla yürümüş olduğunu iddia
edebilir?
"Benim
gibi güneşin önünden bulut geçti diye üzülen bir insana bu karanlığın, her daim
kendi varlığıyla örtülü olan günün elem vermemesi mümkün müdür?"
"Yalnızlığım
bir mutluluk arayışı değil, çünkü yapımda yok mutlu olma yeteneği; hiç
kaybetmemiş olanlar dışında kimsenin elde edemeyeceği huzur da değil peşinde
koştuğum; bir uyku arayışı benim ki, bir silinme isteği, bir reddediş."
"Ben
en çok hiçbir şey düşünmediğim, istemediğim, hayal kurmadığım, hayalî bir
bitkinin, hayatın yüzeyinde büyüyen basit bir yosunun uyuşukluğunda kaybolduğum
anlarda mutlu olurum."
"İntiharı
hiçbir zaman bir çare olarak düşünmedim, çünkü hayata olan nefretim aslında ona
olan sevgimden kaynaklanıyor."
"Ne
çok isterdim şu her şeyi tahlil etmeye başlamadan önceki çocukluk günlerine
dönebilmeyi!"
"Hayalperest
olacak kadar param yok."
"Gerçek
günbatımları kesinlikle başka yerde."
"Ben
sadece, acı çekebilen bir varlık olamamanın azabı içindeyim."
"Ne
kadar güzel! Bir de hissedebilseydim, asıl o zaman nasıl güzel olurdu!.."
"Hepsi
bu... Biraz güneş, biraz meltem, uzakları süsleyen üç beş ağaç, mutlu olma
arzusu, geçip giden günlerin melankolisi, hep belirsiz kalan bilim ve bir türlü
yakalayamadığımız gerçeklik... Hepsi bu - hayır, hepsi bu..."
"Evet,
her şey çeker bizi kendine, her şey yabancıdır bize ve her şey geçer."
"Geçmişteki
uçarılığımız, bugün ömrümü yiyip bitiren, dinmeyen bir özlemdir."
"Biz
ne isek her şey odur..."
"Biliyorum
ki uyandım ve hâlâ uyumaktayım."
"Tepeden
tırnağa huzurlu bir karmaşayım..."
"Ve
yapayalnız ayçiçekleri, yüksek otların üzerinden şaşkın gözler gibi, hayretle
bakardı bize."
"Hayatımızın
içi yoktu. Biz dışarıdaydık ve başkaydık. Kendimizi tanımıyorduk, adeta
düşlerde bir yolculuğun sonunda zuhur edivermiştik ruhlarımızın
karşısında..."
"Günler
boyunca uyanık uykular uyuduk, hiçbir şey olmadığımız için, arzu ya da umut
beslemediğimiz için mutluyduk, aşkların rengini, nefretin tadını unuttuğumuza
seviniyorduk..."
"Hayatımız
hayatın ta kendisiydi... Aşkımız aşkın kokusuydu... Sadece varlığımızla dolup
taşan, imkânsız saatler yaşardık... Çünkü bir gerçeklik olmadığımızı etimizin
her zerresiyle biliyorduk... İçi boş kalmış, kişisiz öznelerdik, yanlış
tanımlanmış, başka bir şeydik..."
"Orada
yürüdüğümüz halde biz bile yoktuk... Çünkü kimse değildik. Kesinlikle hiçtik.
Ölüm'ün öldüreceği herhangi bir hayata sahip değildik. Öyle narin, öyle
siliktik ki, oluşun soluğu bizi gereksizliğimizle baş başa bırakmıştı..."
"Ne
bir çağımız vardı ne de bir amacımız."
"İşte
aşkım, yandı tükendi düşlerimizin odunları hayatımızın ocağında..."
"Varlıklar
ve günler senindir; yıldızlar mabetlerine asılmış adaklardır ve tanrıların
yorgunluğu, bilinçsizce kurduğu yuvasına dönen kuş gibi, gelir bağrına
sığınır."
"Sessizliğimin
pencerelerinin önünden sonsuz nehirler akıyor. Hep öbür kıyıda gözüm, niye
orada faklı ve mutlu bir yaşam sürmeyi düşlemem, bilemiyorum."
"
'Ocağında,' dedi bana, 'ateş yok: Öyleyse ocağı ne yapacaksın? Evinde' dedi,
'ekmek yok: Masan olmuş, ne yazar? Hayatında,' dedi, 'dost nedir bilmedin:
Yaşamanın nesinden keyif alırsın ki bu halde?'
'Ben,'
dedi, 'sönmüş ocakların ateşi, boş masaların ekmeği, yalnızların,
anlaşılmamışların sadık yoldaşıyım' "
"...
Zekâ, görünenin, başıboşluğun bir yalanı."
"Hep
savunmadayım. Hayatın ve başkalarının acısını çektiriyorum kendime. Gerçeklikle
yüzleşebilmekten âcizim. Güneş bile, salt varlığıyla eziyor, hüzne boğuyor
beni. Sadece gece vakti - geceleyin, kendimle baş başayken-, her şeyden uzak,
her şeyi unutan, ne gerçeklikle ne de bir şeylerin yararıyla ilgisi olmayan,
yitik gecede kendime kavuşuyor, biraz teselli buluyorum."
"İnsanların
ismini bilmek neye yarar? Ne var ki birileriyle tanışma faslı sırasında, bana
ilk belletilen de hep bu olur."
"Fazladan
her unsur sanatçı için bir rahatsızlık kaynağıdır, zira bulanıklık yaratarak
yapıtın etkisini zayıflatır."
"Katıksız
hayaldir beni büyüleyen, gerçekle hiçbir bağlantısı, teması olmayan. Çıkış
noktası hayat olan kusurlu hayal ise iğrendirir beni..."
"Bir
başka hayattan gelmiş, bu hayatın içinde dalgınca ilerleyerek zamanını dolduran
bir varlık gibiyim. Her bakımdan yabancıyım ona."
"Hepimiz
farklıyız. Sadece uzaktan bakıldığında, yani kendimiz olmadığımız boyutun
içindeyken benzeriz birbirimize."
"Aşk
sahiplenme ister. Kendimize bile ait değilken, ben sana ya da sen bana nasıl
ait olabiliriz ki?"
"Tıpkı
gölgemiz gibi peşimiz sıra gelir hayat."
"Hayalin
en acı tarafı, var olmayışımızdır."
"Peki
ama, gerçekten yaşıyor muyuz? Hayatın ne olduğunu bilmeden yaşamak, yaşamak bu
mudur?"
"Sahip
olmak, bedeninize sahip olmak demek ise, ne değeri var?"
"Hayal
etmek, kendini bulmak demektir. Ruhunun Kristof Kolomb'u olacaksın. Ruhundaki
manzaraların peşine düşeceksin."
"İyi
bir hayalci olmak için sadece bir hayalci olmalısın. Afyonla morfin eczaneden
alınır."
"Hayatını
yaşa. O seni yaşamasın."
"Gerçek
hayatın, insani hayatın; başkalarına ait olandır. Doğumundan ölümüne dek,
gerçek hayattaki eylemlerin hiçbirinde iş gören sen değilsin: İş görülürsün;
yaşamazsın: Sadece yaşanırsın."
"Benim
söylediklerime de inanma, çünkü hiçbir şeye inanmamalı insan."
"Her
şeyi hayal ettiğin için, hayatta var olanların tümü sana daha çok acı
verecek."
"Bildiklerim,
sınırlar beni."
"Her
birimiz, kendi kurduğumuz hayaliz sadece."
"Çaba
göstermek boşunadır, ama bizi oyalar. Akıl yürütmeler asla bir sonuca varmaz,
ama eğlencelidir. Sevmek bir karın ağrısıdır, ama belki de sevmemekten iyidir.
Buna karşılık hayal her şeyin yerini tutabilir."
"Tanrı,
benim."
"İnsanlardan
koptum, ama kendimi bulamadım(...)"
"Hayat
kumda unutulmuş bir oyuncaktır (...) ruhun boşluğu ve derin üzüntüsü."
~
Herakleitos
"Ne
ağır bir hasta var içimde... Hastalık hiç olmazsa azıcık bir özgünlük
kazandırsaydı. Yaptıklarımı, benden önce kim bilir kaç kişi yaptı zaten... Miadı
dolmuş bir acıya katlanmak benimkisi... Bunları da çoktan akıl edip acısını
çekenler olmuştur, ben şimdi ne diye düşünüyorum ki?"
"İki
gizem arasına kurulmuş bir köprüyüm, fakat nasıl inşa edildiğimden bile habersizim."
"Acaba
başkalarının ruhuna yuvalanma alışkanlığımdan mıdır, kendimi onların gördüğü
gibi - ya da beni fark etseler görecekleri gibi görmem? Herhalde."
"Yapayalnızım,
kalabalıklarca kuşatılmışım. Kendim dışında kaçabileceğim hiçbir yer yok."
"Yalnızlığımdan
acı duymamayı beceremedim henüz, yalnızlığın sadece sıkıntısız bir dinginlik
anlamına geldiği ruhsal mertebeye ulaşmak öyle zor ki."
"Bir
insan enkazından, ezkaza hayatta kalmış bir piçten, henüz hastanelik olmamış
bir deliden başka bir şey olmadığımızı teslim etmek sıkı bir entelektüel
cesaret ister..."
"Kendimi
dışarıdan bakarak tahayyül ettiğim için kaybettim - kaybettim yaşama sevincimi.
Başkalarının gözüyle görünce kendimi aşağıladım. Kendimi tanımanın utancını
yaşadım."
"Dileğimin
esası, özeti şudur: Hayatı uyumak. Hayatı, yaşanmış olarak arzulamayacak kadar
çok seviyorum."
"Ne
iyiyiz, ne de merhametli- tam tersi olduğumuz sanılmasın, sadece ne öyle de
değiliz böyle de. İyilik, kaba ruhların zarafetidir."
"Sanat,
bir yalnızlıktır."
"Dış
dünya benim için saf duygudan ibaret. Asla unutmuyorum hissettiğimi."
"Hayatımı
gömüyorum. Kendime varıyorum, ölüyüm, alacakaranlığım. Bir tek kendi mezarım
var iç güzelliğiyle süsleyerek yontabileceğim."
"Hayal
kurma alışkanlığım ve yeteneğim, benim ilkel tarafımdır."
"Keşke
tekrar çocuk olsam, insanların etraflarındaki şeylere verdikleri değere de,
aralarında kurdukları bağlara da kendimi kaptırmaksızın, hep öyle kalsam."
"Çocuk,
altına camdan fazla itibar etmez. Peki, gerçekte altın daha fazla eder
mi?"
"Var
olduğumu bilmek için uyanıyorum..."
"İnsancıllık
büyük bir kabalıktır."
"Seni
görünce şehirlerin değiştiğini hatırladım, kırlarınsa ezeli ve ebedi
olduğunu."
"Vatan
için öldü, nasıl, neden olduğunu anlamadan."
"Biz
onu bilmediğimiz kadar, o da kendinden habersizdi."
"Hafifçe
sonbahara dönmüş bir şafak vakti çıktım o hiç gerçekleşmeyen yolculuğa..."
"Çocuk
gibi kelimelere ve varlıklara anlamlarını sormaktan vazgeçin artık. Hiçbir
şeyin anlamı yoktur."
"Hangi
gemiyle mi yaptım yolculuğu? Adı Herhangibiri'ydi. Gülüyorsunuz. Ben de
gülüyorum, hatta belki size."
" -
Belirsiz düşler, anlaşılmaz pırıltılar, şaşkın manzaralar - onca yolculuktan
ruhumda kalan bundan ibaret."
"Ömrüm
boyunca kendimi yoldan çıkardım hep ve ne kendime yettim, ne de yetmeyi hayal
ettim."
"İyi
ama, Beyefendi, siz kimsiniz?
Buyurun,
bir saçmalık daha: Söylemeniz mümkün değil..."
"Bu
kitap, hiç hayatı olmamış bir adamın biyografisidir."
*
“Fernando
Pessoa, 1935'te öldüğünde, sandığında bıraktığı yapıtlarının sayısını kimse
tahmin edemezdi. Onun elinden çıkmış şiirlerin, yazıların altında genellikle
başka imzalar vardı. Ama bunlar yalnızca birer takma ad değil, öyküsü, geçmişi,
yazgısı, dünya görüşü olan farklı kişiliklerdi. Pessoa'nın ölümünden sonra
elyazmaları derlenmeye başlandığında, bitmemiş yapıtlar da bulundu içlerinde.
Bernardo Soares imzalı Huzursuzluğun Kitabı da bunlardan biriydi. Tarihten,
mitolojiden, edebiyattan, ruhbilimden haberdar bir 20. yüzyıl insanının
gerçekliği yadsıyışının, kendini hayallere hapsedişinin güncesiydi bu.
Gündüzleri bir kumaş mağazasında çalışan, geceleri yağmurun sesinde, ayak
seslerinde yalnızlığını duyumsayan bir Lizbonluydu Bernardo Soares ya da
Fernando Pessoa. Bugün Portekiz edebiyatının en önemli yapıtı sayılan Huzursuzluğun
Kitabı'ndaki her metin, kırık bir aynanın, gerçekliğin bir yanını yansıtan ve
sonsuzca çoğaltan bir parçası.”
Liseli bakire kızların bakirelik gitmesin diye götten siktirdikleri gizli ifsa videolar ! evli çiftlerin kaçamak aşkları !! harbi gerçek birebir kızlık bozma videoları ! Periscopede şov yapan türk kızlaları ! Canlı yayında seks yapan çiftler ve yerli swinger guruplarından harika gurup seks videoları hepsi sitemizdedir...
ReplyDelete2019 turk videolar=====> 2019 yeni ifsa videolar
site icin tikla=====> Yerli amator videolar
yeni full ifsalar=====> Gizli turk adult videolar
SITEMIZ TIKLA GIR=====> adult porno indir
2019 En yeni adult videolar
SITEMIZ TIKLA GIR=====> turkadult
dildoyla azan sekreteri patronu sikiyor gizli seks turk
SITEMIZ TIKLA GIR=====> yerliadult
SITEMIZ TIKLA GIR=====> turk ensest videolar
TURK ADULT SITE
http://sakirabi.com
http://sakirabi.com
http://sakirabi.com