Saturday 10 January 2015

Abdullah Cömert'in kardeşi BirGün'e yazdı: Her cuma günü...

ZAFER CÖMERT


Antakya’nın Armutlu mahallesi çıkışında sağ tarafta tepede bir mezarlık vardır, herhangi bir yerde ki bir mezarlıktan farksız, keder ve hüzün her yanına dağılmış, mezar taşlarına da yansımıştır, her mezar taşında ayrı bir hüzün ayrı bir hikâye vardır tıpkı mezar taşlarında ki isimler gibi, mezarlar arasında patikalar olmasına rağmen mezarlar arasında gezinmek o kadar kolay değildir, işte bu mezarlıkta öyle bir mezar vardır ki, girer girmez sağ tarafta hemen gözünüze çarpar, üzeri çiçeklerle bezeli beyaz ve siyah taştan yapılan bu mezarı diğer tüm mezarlardan ayıran 2013 Haziranı’nda yani büyük Haziran Direnişi’nde yani Türkiye tarihinin görmüş olduğu en büyük ve en kapsamlı ayaklanmasında halkla beraber son 3 gününü 5saat uykuyla sokaklarda eylemlerde geçiren ve  bir sokak arasında daha 22’sinde hayatının baharında polis tarafından hedef gözetilerek gaz kapsülüyle başından vurularak katledilen Abdullah Cömert’in (Kendi deyimiyle Abdocan) mezarı olması mıdır? Oraya gelen herkesin selamlamadan ve dualar okumadan geçmediği bu mezarın sahibi Abdocan’dır. bu mezarlığın yakınlarında oturan takatsiz, hüznün ve acıların en derinini yaşayan ihtiyar bir karı-koca bu mezarı sıklıkla ziyaret ederler. Bu iki ihtiyar her cuma günü birbirlerinin ardı sıra bu mezara yaklaşır mezar taşına dokunur ve sonra mezar başında diz çökerler, kısa bir sessizlikten sonra o kulakları delen yaşlı kadının hıçkırıklarına kocasının gözyaşları eklenir, uzun uzun kederle ağlarlar, altında oğullarının yattığı bu suskun mezar taşına ilgiyle bakarlar, tozunu elleriyle oğullarını okşar gibi silerler, çiçeklerini oğullarının saçlarını düzeltir gibi düzeltirler, anne dayanamaz ağıtlar yakar, ne anlamlı ve yaralıdır o ağıtlar, bu annenin ağıtlarını duyup da gözyaşlarına boğulmamak ne mümkün ,babanın titrek sesi duyulur, Kuranı Kerim’den okuduğu ayetler eşliğinde gözyaşı dökmeyi sürdürür. Kendilerini oğullarına yakın hissettikleri bu mezardan bir türlü ayrılmazlar. Dualarının, gözyaşlarının boşa gitmesi olası mıdır? Kutsal bir sevginin, özverili bir sevginin engin bir gücünün olmaması olası mı? Zannetmiyorum.Her Cuma bu ziyaret tekrarlanır, tam 19 aydır bu yaşlı karı koca, çocuklarına Abdocan’a sarılmak ümidiyle mezarlığa gelir toprağa sarılır, dualar ve ağıtlar eşliğinde gözyaşlarına boğulurlar.Abdocan’dan zor da olsa ayrılıp bir gözleri mezarda; onurlu, gururlu ve başları dik bir şekilde evlerinin yolunu tutar oğullarının saflığı,iyiliği ve mertliği üzerine düşünerek sessizce yürürler.

No comments:

Post a Comment