ZAFER
CÖMERT
Antakya’nın
Armutlu mahallesi çıkışında sağ tarafta tepede bir mezarlık vardır, herhangi
bir yerde ki bir mezarlıktan farksız, keder ve hüzün her yanına dağılmış, mezar
taşlarına da yansımıştır, her mezar taşında ayrı bir hüzün ayrı bir hikâye
vardır tıpkı mezar taşlarında ki isimler gibi, mezarlar arasında patikalar
olmasına rağmen mezarlar arasında gezinmek o kadar kolay değildir, işte bu
mezarlıkta öyle bir mezar vardır ki, girer girmez sağ tarafta hemen gözünüze
çarpar, üzeri çiçeklerle bezeli beyaz ve siyah taştan yapılan bu mezarı diğer
tüm mezarlardan ayıran 2013 Haziranı’nda yani büyük Haziran Direnişi’nde yani
Türkiye tarihinin görmüş olduğu en büyük ve en kapsamlı ayaklanmasında halkla
beraber son 3 gününü 5saat uykuyla sokaklarda eylemlerde geçiren ve bir sokak arasında daha 22’sinde hayatının
baharında polis tarafından hedef gözetilerek gaz kapsülüyle başından vurularak
katledilen Abdullah Cömert’in (Kendi deyimiyle Abdocan) mezarı olması mıdır?
Oraya gelen herkesin selamlamadan ve dualar okumadan geçmediği bu mezarın
sahibi Abdocan’dır. bu mezarlığın yakınlarında oturan takatsiz, hüznün ve
acıların en derinini yaşayan ihtiyar bir karı-koca bu mezarı sıklıkla ziyaret
ederler. Bu iki ihtiyar her cuma günü birbirlerinin ardı sıra bu mezara yaklaşır
mezar taşına dokunur ve sonra mezar başında diz çökerler, kısa bir sessizlikten
sonra o kulakları delen yaşlı kadının hıçkırıklarına kocasının gözyaşları
eklenir, uzun uzun kederle ağlarlar, altında oğullarının yattığı bu suskun
mezar taşına ilgiyle bakarlar, tozunu elleriyle oğullarını okşar gibi silerler,
çiçeklerini oğullarının saçlarını düzeltir gibi düzeltirler, anne dayanamaz
ağıtlar yakar, ne anlamlı ve yaralıdır o ağıtlar, bu annenin ağıtlarını duyup
da gözyaşlarına boğulmamak ne mümkün ,babanın titrek sesi duyulur, Kuranı
Kerim’den okuduğu ayetler eşliğinde gözyaşı dökmeyi sürdürür. Kendilerini
oğullarına yakın hissettikleri bu mezardan bir türlü ayrılmazlar. Dualarının,
gözyaşlarının boşa gitmesi olası mıdır? Kutsal bir sevginin, özverili bir sevginin
engin bir gücünün olmaması olası mı? Zannetmiyorum.Her Cuma bu ziyaret
tekrarlanır, tam 19 aydır bu yaşlı karı koca, çocuklarına Abdocan’a sarılmak
ümidiyle mezarlığa gelir toprağa sarılır, dualar ve ağıtlar eşliğinde
gözyaşlarına boğulurlar.Abdocan’dan zor da olsa ayrılıp bir gözleri mezarda;
onurlu, gururlu ve başları dik bir şekilde evlerinin yolunu tutar oğullarının
saflığı,iyiliği ve mertliği üzerine düşünerek sessizce yürürler.
No comments:
Post a Comment