Sunday 4 January 2015

A Working Class Hero


Dünya Tezcan

8 dakikalık bir şarkıda anlatılır Joseph Hillström’ün kurşuna dizilene kadarki 36 yılı. İsveç’ten ABD’ye uzanır ‘beyaz köle’nin öyküsü. Bu hünerli eller gitar, keman, akordiyon, piyano çalar, karikatür çizer. IWW (Industrial Workers of the World – Dünya Endüstri İşçileri)’nin ajitatörü ve ‘ters taklacı’ besteci-uyarlamacısıdır.

Ölümü bu kadar tantanalı olmasa hatırlanmayabilirdi Joe Hill; özetle, düzmece bir iddianame ve kurşuna dizilme.

Bu bir ‘devrimciydi, analım’ yazısı değil. Hatta araya başka bir sanatçının ömr-ü hayatının en iyi şarkısını almak seyri kurtarabilir:

“Tamam, ben yenildim siz yendiniz

Ama ben kazandım, siz kaybettiniz”

 Akılda tutulmasında 1001 fayda olan bu diyalektik akıl yürütme uyarınca Joe Hill ölür ama Joan Baez, Phil Occhs, Utah Phillips, Woody Guthrie, Pete Seeger, Paul Robeson doğar. Böylece “Ecelinden ölse daha iyiydi” dedirtir düşmanlarına. “Bu da mı gol değil hâkim bey?” diye soran olursa: Resmen gol!

HEGEMONİK TERS TAKLA

Joe Hill için yukarıda kullanılan ‘taklacı’ sözcüğünün ‘sövüyor mu seviyor mu belli değil’liğinden sıyrılmak için birkaç söz: Aslında ilk ‘taklacı’ kiliseydi; halk şarkılarının sözlerini İncilleştirip Pazar günü halka kakalama etkinliği dolayısıyla… Joe Hill’in yaptığı da bir nevi ters takla attırmak, popüler şarkıların ve kilise şarkılarının sözlerini değiştirip işçi şarkısı haline getirerek. Bununla ilgili IWW’nin işçi şarkıları repertuvar kitabı olan  ‘Little Red Songs Book’ incelenmeye değer. Büyük kısmı uyarlamalardan oluşan bu repertuvarda çok yaratıcı hareketlerle yaratılmaya çalışılan bir karşı-hegemonya var. Kilise şarkılarından işçi şarkılarına dönmüş bir kısım repertuvar, bugünkü dinsel gericilikle mücadele konusunda bile feyiz alınabilir.

Kilisenin ‘mutlu bir christmas’ isteyen şarkısı, adil bir sözleşme isteyen işçinin ‘şarkısı oluyor aynı ezgiyle. The Preacher and the Slave (Din Görevlisi ve Köle)’de uzun saçlı vaizler her gece çıkıp, neyin doğru olduğunu anlatmaya çalışıyor Nakaratsa ironili: “Çalış ve dua et, öldüğünde gökyüzünde bir pasta olacaksın”

Epik örneklerin ağırlığı fena heyecanlandırıyor beni. Joe Hill ortalama bir işçinin hikâyesini anlatıyor sürekli. Çıkmazlar yaratıyor, ayrıştırıyor ve açık seçik hale getiriyor. Geniş kitleler ile ‘buluşurken yumuşamamak’ için hâlâ en geçerli yöntemlerden birini kullanıyor.

Hangi temel üzerine yükseliyor bu şarkılar? Bence iki paralel soru sorularak yapılmış olabilir: Bu işçiler ne kadar örgütlü ve kalan işçiler neden örgütsüz?

Mesela ‘Mr.Block’, bizdeki –Nereye- Payidar’dır. Hep yükselmek ister, yasalarla düzeleceğini düşünür, örgütlenmez. Sonu da aynı bizimki gibi “Çıkmaz bu yolu bir yere”. Grev kırıcı mühendis Casey Jones’un durumu da aynı.  ‘Rebel Girl’ (İsyancı Kız), güzelliği ile yaygın estetik algıyla ilgili dertler üretiyor. Kraliçeyi ve ruhban sınıfını konu alan ‘Ta-Ra-Ra Boom De-Ay’ artık bir işçi kadını konu alıyordur. “Yakınız sana tanrım” şarkısı artık “İşim sana yakın” olmuş dünyevileşmiş bir sürü meseleyle.

BİR KİTAP YAZILSIN

Joe Hill’in kurşuna dizildiği 19 Kasım 1915’in 100.yıldönümüne az kaldı. Joe Hill üzerine bir kitap yazılmalı. Çünkü o kahramanlara ihtiyaç olmayan ve ‘Yavuz Bingöl Sendromu’ndan iğrenilen bu dönemde dahi halen ‘Working Class Hero’dur.

100.yıl kitabını yazan şarkıları ayrı ayrı inceler ama ‘Don’t Mourn, Organize’ (Yas tutmayın, örgütlenin) lafını mutlaka ayrı bir bölüm yapmalı. İsyan, devrim, direniş, barikat gibi sözcüklerin literatür işgalini yeniden düşünmek ve ‘örgütlenme’ye yeterince yer açmadığımızın inceden bir özeleştirisi olarak…

Joe Hill, son isteği (Joe Hill last will) uyarınca külleri zarflarla yüzlerce kişiye gönderilir, 600 parçadan kalan da rüzgâra savrulur. Belki çiçeklerden sekip bize de uğramıştır Joe Hill. Muhtemelen de uğramıştır ki sözcüklerle ve silahlarla kavga devam ediyor.

Ve ünlü şarkıdaki kurgu şöyledir: “Joe Hill’i dün gece rüyamda gördüm, canlıydı, “Joe seni öldürdüler” dedim. “Hayır” dedi “ben ölmedim, bir insanı öldürmek için silahtan fazlası gerekir. Ben hakları için mücadele eden tüm işçilerde yaşıyorum”:

Hiçbir öpüş boşa değil.




(Fraksiyon)

No comments:

Post a Comment