HAN-I
YAĞMA
Bu
sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda
titriyor - şu milletin hayatıdır
Şu
milletin ki mustarip, şu milletin ki muhtazır
Fakat
sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...
Yiyin
efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca,
tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
Efendiler
pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin,
yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir
Şu
nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir
Bu
hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...
Yiyin
efendiler yiyin, bu han-ı zi-safa sizin
Doyunca,
tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
Bütün
bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb,
neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray
Bütün
sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay
Bütün
sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...
Yiyin
efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca,
tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
Büyüklüğün
biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı
ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var
Bu
sofra iltifatınızdan işte ab ü tab umar
Sizin
bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...
Yiyin
efendiler yiyin, bu han-ı can-feza sizin
Doyunca,
tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
Verir
zavallı memleket, verir ne varsa, malini
Vücudunu,
hayatını, ümidini, hayalini
Bütün
ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini
Hemen
yutun düşünmeyin haramını, helalini...
Yiyin
efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca,
tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
Bu
harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak
Yarın
bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak
Bugünkü
mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak
Atıştırın,
tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...
Yiyin
efendiler yiyin, bu han-ı pür-neva sizin
Doyunca,
tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
Tevfik FİKRET
No comments:
Post a Comment