7 Kasım 2014
Türkiye'den
radikal islamcılara silahlar nasıl gitti? Orta Sayfa’nın ulaştığı belgelerle
Türkiye’den Suriye’deki örgütlere mühimmat sevkıyatı ilk kez tüm ayrıntılarıyla
ortaya çıktı.
ORTA SAYFA
Milli
İstihbarat Teşkilatı ile ilişkili olduğu ileri sürülen Suriye vatandaşı Heysem
Topalca, Konya ve Adana’daki tornacılara on binlerce havan mermisi kovanı
sipariş etti. Üretilen mühimmat yine Topalca aracılığıyla Hatay’ın Suriye
sınırındaki El Kaide kampına teslim edildi. Geçen yıl yapılan ve büyük yankı
uyandıran operasyonun tüm ayrıntıları ve belgelerine Orta Sayfa ulaştı.
“MÜHİMMAT
DEĞİL BORU” DENMİŞTİ
Türkiye’nin
Suriye politikası ve Suriye’deki radikal İslamcı örgütlerle ilişkileri
uluslararası alanda da tartışılmaya devam ediliyor. Son olarak Kobani’ye
saldıran IŞİD’e AKP hükümetinin yardım ettiği iddiaları nedeniyle Türkiye’de
sokak olayları yaşanmış ve 40’ı aşkın kişi yaşamını yitirmişti. Hükümet ise her
seferinde Suriye’deki radikal örgütlere (El- Kaide-IŞİD-El Nusra) silah ve
mühimmat yardımı yapmadığını, Suriye’deki sivillere ve bölgedeki mültecilere
insani yardım gönderdiğini ileri sürdü. Ancak MİT tırlarına yapılan baskında
tırların aranmasına izin verilmedi. Bu operasyonlardan sonra açılan davalara
gizlilik kararı aldırıldı. Orta Sayfa’nın ulaştığı belgelerle Türkiye’den
Suriye’deki örgütlere mühimmat sevkiyatı ilk kez tüm ayrıntılarıyla ortaya
çıkıyor.
7 Kasım
2013’te Adana’da yapılan operasyonla Hatay üzerinden sınırın Suriye tarafına
sevk edilmek üzere yüklenmiş yüklü miktarda havan fırlatma rampası ele
geçirilmişti. Bu operasyonun basına yansıması üzerine hem dönemin Adana Valisi
Hüseyin Avni Coş hem de Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamalarda söz
konusu malzemenin havan rampası olmadığı belirtilmişti.
Orta Sayfa
geçen yıl yapılan operasyonla gözaltına alınan tır şoförleriyle havan mermisi
kovanlarının yapıldığı ileri sürülen Konya ve Adana’da bulunan atölyelerdeki
tornacıların emniyet, savcılık ve mahkemedeki sorgularına ulaştı.
Havan mermisi
kovanlarının üretildiği ileri sürülen atölyelerde çalışan tornacılar Sait Karadeniz,
Yunus Emre Hotamışlıoğlu, İhsan Polat ile kamyon şoförü Lütfi Karakaya, Adana
Terörle Mücadele Şubesi Görevlilerinin tuttuğu tespit tutanağı, Adana
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Arıkan’ın 2013/884 numara ile yürüttüğü soruşturma
kapsamında aldığı ifadeler ile Adana 3 Nolu Hakimlikte TMK 10. Maddesi ile
Görevli Hakim Cebrail Cem Alıcı’nın ifade Sorgu Zaptına yansıyan ifadelerinde
olayın tüm ayrıntılarını anlattılar. Üretimi ve sevkiyatı Heysen ismiyle
tanıdıkları bir Suriyelinin talebi doğrultusunda yaptıklarını ifade eden
şüpheliler malzemenin sondaj borusu olarak üretildiğini, kendilerinin havan
mermisi kovanı olduğunu bilmediklerini belirtiyorlar.
MALZEME SİLAH
DEĞİLSE NEDEN SINIRDA GİZLİCE TESLİM EDİLİYOR?
Savcılığın
tespit tutanağında ise şüphelilerin Heysen olarak bildiği Suriyeli’nin kimliği
şöyle veriliyor: Lazkiye nüfusuna kayıtlı 1967 doğumlu Haısam TOUBALJEH (Heysem
Topalca)
MİT ile
çalıştığı ileri sürülen Heysem Topalca, Konya ve Adana’daki tornacılarla ilişki
kurarak sondaj borusu adı altında 20 bin adet havan mermisi kovanı siparişi
veriyor. Hazırlanan mühimmat ise Suriye sınırında yine Heysem Topalca’ya teslim
ediliyor. Mühimmatı taşıyan kamyon şoförü Lütfi Karakaya emniyette verdiği
ifade de olayı şöyle anlatıyor:
Mühimmatı
taşıyan kamyon şoförünün anlatımı bu şekilde.
Valiliğin ve
Emniyetin açıklamalarında belirttiği gibi eğer bu malzeme havan kovanı değilse
neden gizli şekilde silahlı kişilere teslim ediliyor?
08.11.2013’te
Terörle Mücadele Şubesi polislerinin kayıt altına aldığı tutanakta hem kroki
hem de yapılan teslimatın niteliği net olarak şöyle ifade ediliyor:
ADANA POLİSİ
SİLAH DERKEN EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SİLAH DEĞİL DEDİ
Cumhuriyet
savcılığının aldığı ifadelerdeki önemli ayrıntılardan biri de 07/11/2013
tarihinde Emniyet bomba uzmanları tarafından yakalanan malzemenin havan mermisi
kovanı olduğuna dair rapor hazırladığı. Bu rapor savcı tarafından şüphelilere
okunuyor. İşin daha ilginç yanı adana Emniyeti’ndeki polislerin ‘bu malzeme
silahtır’ diye rapor verirken, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ‘silah değildir’ diye
açıklama yapması.
Şüphelilerden
tornacı İhsan Polat ise esrarengiz Suriyeli’nin sipariş ettiği malzemeyi bir
miktar ürettikten sonra bu malzemenin silah olabileceğinden şüpheleniyor ve
üretimi kesiyor. Bu durumu ifadesinde şöyle anlatıyor:
MÜHİMMAT NEREYE
TESLİM EDİLİYOR?
Hakim Cebrail
Cem Alıcı bazı sanıklarla ilgili tutuklama kararı isterken yapılan sevkiyatın
niteliğini anlatıyor. Hakim, söz konusu malzemenin 120 mm’lik havan mermisinin
dış gövde kısmı olduğunu belirterek ayrıntı veriyor ve bu malzemenin teslim
edildiği sınır bölgesindeki yerin ise Türkiye’den giden El kaide militanlarının
kampı olduğunu kayda geçiriyor.
JANDARMA
KARAKOLUNUN YANIBAŞINDA SİLAH SEVKİYATI
Malzemeyi
sınıra taşıyan şoför Lütfi Karakaya hem savcıya hem de hakime verdiği ifadede
önemli bir bilgiyi daha ifşa ediyor. Bu da malzemelerin sevkiyatının Reyhanlı
sınırındaki jandarma karakolunun 200 metre yakınından yapıldığı. Bu durumda
jandarma karakolunun yasa dışı olarak yapılan bu sevkiyattan haberdar olmaması
düşünülemez. Şoför malzemeyi teslim alan kişilerin özellikleriyle ilgili
ayrıntılara giriyor:
No comments:
Post a Comment