Çınlatma
“Körfez
Savaşı”nda yaşananları başta CNN olmak üzere televizyon ekranlarından izleyip
evinde patlamış mısırlarını hüpletenler için Baudrillard: “Körfez savaşı
aslında yaşanmamıştır.” demişti. Baudrillard’ın kulakları çınlasın, Kobani
direnişine dair hissi-akli-politik duruşları birkaç televizyon kanalından ve
sosyal medya hesabından “olan bitenleri” takip etmek ve ah’lamaktan öteye
gitmeyenler için hatırlatma: “Kobani direnişi hiç olmadı!” Faşistleri
unutmayalım tabii. Onlar için “diyecek bir şey yok”.
Selfie
Fotoğraf, ilk
çıktığı günden beri objektifin ne yöne baktığından bağımsız olarak hep bir
“selfie durumu”dur aslında. Deklanşöre basanın belirli bir zamanda, seçili bir
fiziksel mekânda olduğunun kanıtıdır. Marx’a selam edersek sermayenin devir
zamanını arttırdığı ve dolayısıyla hayatın daha hızla aktığı, bireyin
yersizyurtsuzlaştığı bir dünyada “hayır arkadaş ben buradayım” demenin bir
aracıdır.
Suruç’a yolu
düşenlerin çektiği her kare de niyetten bağımsız olarak bir selfie’dir haliyle.
“3-2-1 kayıttayız”dan önce güle oynaya duran “vitrin muhabir”in kaydın
başlamasıyla birlikte endişeli bir yüz ifadesi ve buna eşlik eden heyacanla
“tüm dünyaya gerçekleri savaşın göbeğinden aktarma” yalancılığıyla full frame
makina alamayan ama “O an” geldiğinde bir elinde güç bela aldığı makineyi öbür
eline taşı almaktan çekinmeyenlerin gerçekliği arasındaki uçurum, “her selfie
farklıdır” dedirtir bizlere.
Kıyas,
Analoji veyahut “10 Maddede Direnişleri Anlamak”
Mücadele
tarihi herhalde ilk günden bugüne kendi mücadelemizin öncekilerle kıyaslanarak
yerilmesine veya gerçekdışı analojiler bulunarak yakınlıklar kurulmasına
tanıklık etmiştir. Biraz tarihi kurcalasak Komünarların 1848′lerle, İspanya İç
Savaşı’nın 1917′lerle karşılaştırıldığını görürüz muhtemelen. Yakına geldiğimizde
dün Gezi için olan şey bugün de Kobani için geçerli bu anlamda. “Çok Gezici”
olup mücadele tarihine Gezi ile neredeyse nokta koyan, Kobani’ye dair gık’ı güç
bela çıkartanlarla analoji kurmaktan farklı direnişlerin özgünlüklerini
anlamayanlar için “10 Maddede Direnişleri Anlamak” broşürümüz yakında… (Ne
diyorum ben ne broşürü!)
“Ben daha
önce yardım yaptım, sağolun.”
“Boş
zamanlarınızda kitap okuyun” zırvalığına karşı çıkmak gibi bir şey dayanışma.
Bütçemizi, zamanımızı, planlarımızı ve gücümüzü sarsmadan yapılan bir şey
değil, aksine bizim gerçekliğimizi zorlayan bir eylem biçimi olmalı. Vergi
mükellefiymiş gibi kibar bir tevekkülle “Ben daha önce yardım yaptım, sağolun.”
diyenlere inat, kaç gündür aralıksız çalışan, uyuması-dinlenmesi için arkadaşlarının
ricalarına hiçe sayan, dönmeye kalksa cebinde beş kuruş bilet parası olmayan ve
en önemlisi Kürt olmayan birinin emeği demek dayanışma.
Direniş ve
Ay.
Selfie ve
dayanışma gibi bizim uzak dünyalarımızın anlamlarıyla konuşurken süren savaşı
unutmamalı. Çünkü, biz karşıya düştüğümüzden beri Dünya’nın etrafında tam iki
kereden fazla döndü Ay. Onlara sorsanız; “Biji Berxwedan.” Bize sorsanız “iki
ayı ömrümüzün.”
Foto:
Thorsten Strasas
No comments:
Post a Comment