09/10/2014 09:01
Türkiye’nin,
IŞİD kuşatması altındaki Kürt kenti Kobani’ye yönelik politikası dünya
basınında geniş yer bulmaya evam ediyor. New York Times gazetesi, ‘Erdoğan’ın
tehlikeli oyunu‘ başlıklı bir başyazı yayımlayarak AKP hükümetine sert
eleştiriler getirdi. Gazete, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘bir lider gibi
davranmadığını’ ve politikasının ‘bir NATO müttefikine yakışmadığını‘ yazdı.
Başyazının
tam metni şöyle:
Türk askeri
izliyor
Türkiye
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir zamanlar Müslüman dünyaya liderlik etmeye can
atıyordu. Şu anda bölgesel bir kriz yaşanırken, liderlikten başka her şeyi
yapıyor. İslamcı aşırılıkçılar iki kilometre ötedeki Suriye’de Kobani kentini
ve Kürt nüfusunu kuşatırken, Türk askerleri ve tankları sınırdaki tel örgülerin
hemen arkasında hiçbir şey yapmıyor.
Siyasi
hesapları var
Erdoğan
güçlerini kenarda tutarak ve Kürt savaşçıların Türkiye üzerinden Suriye’ye
geçmesine izin vermek gibi diğer yöntemlerle yardım etmeyi reddederek, sadece
Kürtleri zayıflatmayı hedeflemiyor. Aynı zamanda, ABD’yi kendisinin nefret
ettiği Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesine yardımcı olmaya
zorlayarak, Başkan Barack Obama’nın da iradesini sınıyor.
Koalisyonun
da kafası karışık
Yaşananlar
aynı zamanda, Obama’nın IŞİD’i zayıflatıp yenilgiye uğratma amaçlı, ayrıntıları
süreç sırasında belirlenen stratejisindeki kafa karışıklığının ve iç
gerilimlerin de kanıtı. Kobani’deki Kürt savaşçılar haftalardır IŞİD’i
püskürtmeye çalışıyor. Amerikalılar yardım etmek için hava saldırılarını
yoğunlaştırarak IŞİD militanlarının geriletilmesini sağladı ancak çatışmalar ve
patlamalar devam ediyor.
Karadan asker
gerektiğinde herkes hemfikir
Fakat tüm
taraflar, yani Amerikalılar, Erdoğan ve Kürtler, hava saldırılarının somut
sonuç sağlaması için karadan asker gönderilmesi gerektiğinde hemfikir. Erdoğan,
ABD’nin Esad’ı devirmeye çalışan muhaliflere daha fazla destej vermemesi,
Suriye Hava Kuvvetleri’ni caydıracak bir uçuşa yasak bölge kurmaması ve
binlerce Suriyeli sığınmacı için Türkiye sınırında bir tampon bölge
kurulmadıkça, asker göndermeye yanaşmıyor.
Obama’nın
hedefi Esad değil
Esad’ın iç
savaştaki zulmünü kimse inkar edemez fakat Obama haklı olarak bu savaşa müdahil
olmaya karşı koydu ve Suriye liderinin peşine düşmek yerine IŞİD’i zayıflatmaya
odaklanılması gerektiğinde ısrar etti. Obama’nın IŞİD’i Suriye’de de havadan
vurma kararındaki en büyük risk, ABD’nin böyle bir karar almasa girmeyeceği bir
savaşa çekilmesi ihtimaliydi.
NATO
müttefikine yakışmıyor
Erdoğan’ın
davranışlarının bir NATO müttefikine yakıştığı söylenemez. Esad’ı devirmeye o
kadar istekliydi ki, sınırlarından savaşçı, silah ve para geçişine izin vererek
IŞİD ve diğer militanların ortaya çıkmasına olanak tanıdı. Erdoğan Kobani’yi
savunmayı ve IŞİD’le mücadeleye ciddi biçimde katılmayı reddederse, vahşi bir
terör örgütünün güçlenmesinin ve sınırında zehirli, uzun vadeli istikrarsızlık
oluşmasının önünün açacak.
Kürtlerin
öfkesi artar
Erdoğan ülke
içindeki itibarını da zedeledi. Suriyeli Kürtlere yardımda tereddüt etmesi,
Türkiye’nin Kürt azınlığını küplere bindirdi. Erdoğan Kobani’yi korumanın,
Irak’taki akrabaları gibi otonomi talep eden ve birçok sınır bölgesinde fiili
kontrole sahip olan Suriyeli Kürtler güçlendireceğini düşünüyor. Fakat Kobani
düşerse, Kürtlerin öfkesinin artacağına şüphe yok.
Niye daha
önceden çözülmedi?
Amerikalılar
Erdoğan’la anlaşmazlıkları aşmak için son günlerde yoğun çaba harcıyor. Fakat
bu büyük farklar, ABD’nin oluşturduğu yaklaşık 50 ülkelik koalisyonu derinden
tehdit ediyor. Böylesine derin bir anlaşmazlığın Obama Suriye’de harekete
geçmeden önce niçin çözülmediğini merak ediyoruz.
No comments:
Post a Comment