Çocukluğunuzun
yazar olmanızdaki rolü nedir?
Kuzeyde,
bir orman içinde elektriksiz ve akarsuyu olmayan, radyo ve sinemaları bulunmayan,
televizyondan önce, nispeten tecrit
edilmiş bir konumda büyüdüm. Çocukken
bana sürekli okurlardı. Evde her zaman
kitap bulunurdu ve bu kitaplar benim eğlencemdi. Kitaplar yağmurlu günlerde ne yaptığınızdı,
kaçış noktanızdı, ailenizin uzantısıydı.
Bu nedenler kitapları sevmekten kitaplara yazmaya attığım adım çok
doğaldı.
Kedi
Gözü sizin özel kitabınız olarak kabul görüyor.
Bu saptamada gerçek payı var mı?
Bir
bakıma doğru. Kedi Gözü diğer romanlarıma oranla çok daha fazla yarı
otobiyografik ögeler taşımakta, özellikle zaman ve mekân açısından. Ama pek çok
başka açıdan kurmaca yazındır.
Kitabın
ana teması sizce ne?
Kedi
Gözü küçük kızlık travmalarının erişkin yaşamda nasıl sürdüğünü anlatır. Kız çocuklarının sırlarla ve değişen
bağlılıklarla tanımlanan ve onlara acı veren bir kültürü vardır. Dün arkadaşın olan kız bugün arkadaşın
değildir ve nedenini bilmezsin. Bu çocukluk
kuvvet çabaları kadınların arkadaşlıklarını renklendirir. Kadınlara erkekler tarafından mı, kadınlar
tarafından mı eleştirilmekten çekinirsiniz sorusunu sorduğunda
Şimdi
ardınızda otuz kitap bırakmış biri olarak bu kitabı gençlik dönemlerinizde yazabilir
miydiniz?
Orta
yaşa ulaştığınızda geçmişiniz ardınızda belirginleşiyor; oysa gençler daha çok
şimdiki zaman ve gelecek ile ilgileniyorlar.
Kedi Gözü kısmen bir olgunluk dönemi romanı - ama aldığı tepkilere
bakarsak her yaştan kadının ve erkeğin de romanı.
Kedi
Gözü'nü sizin feminist bir yazar olarak ününüzü destekler mi yoksa karşı mı
çıkar?
Feminist'ten
kastınız, kadınlar hakkında yazmamdan - tamamen de değil - dolayı kaynaklanıyorsa
cevabım evet'tir. Kedi Gözü küçük kız
döneminin perde arkası ve erişkin kadınların davranışlarının çapraşık çocukluk
arkadaşlıklarından nasıl doğduğunu ve geliştiğini anlatan bir romandır. Ama feministten kastınız kadınların iyi
erkeklerin kötü olduğunu anlattığını söylüyorsanız. Cevabım hayır'dır. Feministler bir zamanlar
küçük birer kız olmalarına rağmen Kedi Gözüne saldırmadılar.
Kitapların
geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Okumanın
modası geçmedi. Pek çok insan sürekli televizyon
izlemekten daha kişisel olan okumaya dönüyor.
Nöroloji uzmanları okumanın beyinde yarattığı yoğun hareket ile gerçek
eylemi yaşamadan hemen sonra geldiğini söylüyorlar.
*
Margaret
Atwood
Çeviren
: Eren Arcan
1
Çimenlikte
çocuklar
El
ele tutuşmuş
Durmadan
dönüyorlar.
Bir
kol diğerininkine
girmiş,
çember
tamamlanıncaya,
her
birinin kendi bedenine
yeniden
dönünceye kadar
Şarkı
söylüyorlar, ama
birbirlerine
değil,
ayakları
hareket ediyor
neredeyse
şarkılarıyla eşzamanlı
Yüzlerindeki
dikkati
görebiliriz
Yüzleri,
gözleri,
hemen
önlerinde
hareket
eden
boşluğa
takılı
Bu
kendinden geçişi
neşe
ile karıştırabiliriz
Ama
bunda hiç neşe yok.
Görüyoruz
onları (kol kola)
Habire
dönüyorlar
dikkatle,
neredeyse
gayretli
(bastıkları
yer yok sayılmış,
çimenliği
çevreleyen
ağaçlar
yok. göl yok.)
Onlar
için
durmadan
dönmenin amacı,
(hızlı
ya da yavaş)
durmadan,
durmadan
dönmek
vıı
Yine
yaz,
Bu
odanın aynalarında
Çocuk
çemberi
Aynı
şarkıyı söylüyor:
Bu
dağınık yatak,
kurumuş
çimen gibi pis,
buruşuk
girintilerle dolu
yatak
örtüsü,
onların
çimenliği,
bu
yıpranmış duvarlar,
çepeçevre
ağaçlarını içeriyor
alçak
tıkalı lavabo, göllerini
bir
yabanarısı geliyor,
yakın
bir plajda
bırakılan
bir sandvicin kokusunu alarak
(bu ayrıntıları ne kadar dikkatle
ele alıyorsun )
çocuklardan
biri ürküyor
ama
çemberi bırakmıyor.
Oyunun
kapalı
kurallarına
göre
onları
döndürüyor döndürüyorsun
ama
bunda neşe yok,
ve
biz kol kola
yatakta
yatarken,
ne
birlikte ne ayrı
(gözlemlerin beni omurgasız
bir kemik kafesine,
ters
yüz edilmiş
hükümsüz
bir kaleye
döndürüyor )
dudaklarımız
kıpırdıyor
neredeyse
çocukların şarkılarıyla
eşzamanlı
yan
odada
açılan,
kapatılan, çekmecelerin
gürültüsünü
dinlerken,
(doğal
olarak her zaman tehlike vardır,
ama
nerede olduğunu nasıl bulacaksın)
(çocuklar
sıcak
havadan
yuvarlak
bir
cam
kafes örüyorlar
iplik
inceliğindeki
böceğimsi
sesleriyle)
burada
birlikte yatarken,
odalarda
avare dolanmaların
monotonluğunda
kısılmış,
savunmalarımızın
odağını
değiştirirken,
Bu
kemikleri kırmak istiyorum
bu
kemikleri,
seni
hapseden ritmini
(yaz ve kış)
ve
bütün cam kafesleri
bütün
haritaları silmek,
dönerek
şarkı söyleyen çocuklarının
koruyucu
kabuğunu kırmak,
Çember
kırılsın
istiyorum
No comments:
Post a Comment