Friday 10 October 2014

Margaret Atwood'la romanı “Kedi Gözü” üzerine Yapılan bir Söyleşi


Çocukluğunuzun yazar olmanızdaki rolü nedir?
Kuzeyde, bir orman içinde elektriksiz ve akarsuyu olmayan, radyo ve sinemaları bulunmayan, televizyondan önce,  nispeten tecrit edilmiş bir konumda büyüdüm.  Çocukken bana sürekli okurlardı.  Evde her zaman kitap bulunurdu ve bu kitaplar benim eğlencemdi.  Kitaplar yağmurlu günlerde ne yaptığınızdı, kaçış noktanızdı, ailenizin uzantısıydı.  Bu nedenler kitapları sevmekten kitaplara yazmaya attığım adım çok doğaldı.

Kedi Gözü sizin özel kitabınız olarak kabul görüyor.  Bu saptamada gerçek payı var mı?
Bir bakıma doğru. Kedi Gözü diğer romanlarıma oranla çok daha fazla yarı otobiyografik ögeler taşımakta, özellikle zaman ve mekân açısından. Ama pek çok başka açıdan kurmaca yazındır.

Kitabın ana teması sizce ne?
Kedi Gözü küçük kızlık travmalarının erişkin yaşamda nasıl sürdüğünü anlatır.  Kız çocuklarının sırlarla ve değişen bağlılıklarla tanımlanan ve onlara acı veren bir kültürü vardır.  Dün arkadaşın olan kız bugün arkadaşın değildir ve nedenini bilmezsin.  Bu çocukluk kuvvet çabaları kadınların arkadaşlıklarını renklendirir.  Kadınlara erkekler tarafından mı, kadınlar tarafından mı eleştirilmekten çekinirsiniz sorusunu sorduğunda

Şimdi ardınızda otuz kitap bırakmış biri olarak bu kitabı gençlik dönemlerinizde yazabilir miydiniz?
Orta yaşa ulaştığınızda geçmişiniz ardınızda belirginleşiyor; oysa gençler daha çok şimdiki zaman ve gelecek ile ilgileniyorlar.  Kedi Gözü kısmen bir olgunluk dönemi romanı - ama aldığı tepkilere bakarsak her yaştan kadının ve erkeğin de romanı.

Kedi Gözü'nü sizin feminist bir yazar olarak ününüzü destekler mi yoksa karşı mı çıkar?
Feminist'ten kastınız, kadınlar hakkında yazmamdan - tamamen de değil - dolayı kaynaklanıyorsa cevabım evet'tir.  Kedi Gözü küçük kız döneminin perde arkası ve erişkin kadınların davranışlarının çapraşık çocukluk arkadaşlıklarından nasıl doğduğunu ve geliştiğini anlatan bir romandır.  Ama feministten kastınız kadınların iyi erkeklerin kötü olduğunu anlattığını söylüyorsanız.  Cevabım hayır'dır. Feministler bir zamanlar küçük birer kız olmalarına rağmen Kedi Gözüne saldırmadılar.

Kitapların geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Okumanın modası geçmedi.  Pek çok insan sürekli televizyon izlemekten daha kişisel olan okumaya dönüyor.  Nöroloji uzmanları okumanın beyinde yarattığı yoğun hareket ile gerçek eylemi yaşamadan hemen sonra geldiğini söylüyorlar. 

*

Margaret Atwood
Çeviren : Eren Arcan

1

Çimenlikte çocuklar
El ele tutuşmuş
Durmadan dönüyorlar.

Bir kol diğerininkine
girmiş,
çember tamamlanıncaya,
her birinin kendi bedenine
yeniden dönünceye kadar

Şarkı söylüyorlar, ama
birbirlerine değil,
ayakları hareket ediyor
neredeyse şarkılarıyla eşzamanlı

Yüzlerindeki dikkati
görebiliriz
Yüzleri, gözleri, 
hemen önlerinde
hareket eden
boşluğa takılı

Bu kendinden geçişi
neşe ile karıştırabiliriz

Ama bunda hiç neşe yok.

Görüyoruz onları  (kol kola)
Habire dönüyorlar
dikkatle, neredeyse
gayretli
(bastıkları yer yok sayılmış,


çimenliği çevreleyen
ağaçlar yok.  göl yok.)
Onlar için
durmadan dönmenin amacı,
(hızlı ya da yavaş)
durmadan, durmadan
dönmek

vıı

Yine yaz,
Bu odanın aynalarında
Çocuk çemberi
Aynı şarkıyı söylüyor:

Bu dağınık  yatak,
kurumuş çimen gibi pis,
buruşuk girintilerle dolu

yatak örtüsü,
onların çimenliği,
bu yıpranmış duvarlar,
çepeçevre ağaçlarını içeriyor

alçak tıkalı lavabo, göllerini

bir yabanarısı geliyor,

yakın bir plajda
bırakılan bir sandvicin kokusunu alarak
  (bu ayrıntıları ne kadar dikkatle
  ele alıyorsun )
çocuklardan biri ürküyor
ama çemberi bırakmıyor.

Oyunun kapalı
kurallarına göre
onları döndürüyor döndürüyorsun
ama bunda neşe yok,
ve biz kol kola
yatakta yatarken,
ne birlikte ne ayrı
    (gözlemlerin beni omurgasız
     bir kemik kafesine,

ters yüz edilmiş

hükümsüz bir kaleye
 döndürüyor )
dudaklarımız kıpırdıyor
neredeyse çocukların şarkılarıyla
eşzamanlı

yan odada
açılan, kapatılan, çekmecelerin
gürültüsünü dinlerken,

(doğal olarak her zaman tehlike vardır,
ama nerede olduğunu nasıl bulacaksın)

(çocuklar
sıcak havadan
yuvarlak bir
cam kafes örüyorlar
iplik inceliğindeki
böceğimsi sesleriyle)

burada birlikte yatarken,
odalarda avare dolanmaların
monotonluğunda kısılmış,

savunmalarımızın

odağını değiştirirken,

Bu kemikleri kırmak istiyorum
bu kemikleri,
seni hapseden ritmini
     (yaz ve kış)
ve bütün cam kafesleri

bütün haritaları silmek,
dönerek şarkı söyleyen çocuklarının
koruyucu kabuğunu kırmak,

Çember
kırılsın istiyorum



No comments:

Post a Comment