Wednesday, 24 September 2014

Yürek Söken / Boris Vian










"Ama görüyorsunuz ya, yine de gidiyorum. Bazı insanları seviyoruz diye kalamayız yerimizde, başkalarından nefret ettiğimiz için gideriz. Yalnız çirkin şeyler insanı harekete zorlar."












"İnsanın gözleri, önlerine göz kapakları indi diye kapanmaz. Kapakların arkasında gözler açıktır. Açık bir kapının ağzına bir kaya yuvarlasanız, kapı bu yüzden kapanmaz, kaldı ki pencere de böyle kapanmaz, çünkü uzağı görmeyi sağlayan şey gözler değildir; ve demek ki sizin dünyadan hiç haberiniz yok."



 “Bomboşum. Yalnızca hareketlerim, tepkilerim, alışkanlıklarım var. Kendimi doldurmak istiyorum. Bu yüzden psikanaliz yapıyorum. Ama fıçım bir Danaidler fıçısı. Sindiremiyorum. Düşüncelerini, komplekslerini, duraksamalarını alıyorum ama hiç bir şey kalmıyor. Sindiremiyorum ya da çok iyi sindiriyorum... Aynı şey bu. Kuşkusuz sözcükleri, zarfları, etiketleri tutuyorum; tutkuların, heyecanların hangi deyimlerin altında sıralandıklarını biliyorum, ama onları duymuyorum.
....

Hevesler tutkular istiyorum; başkalarınınkini alacağım. Bugüne kadar bana hiçbir şey kalmamasının nedenini yeterince ilerlememiş olmama bağlıyorum. Bir kimlik saptama türü geliştirmek istiyorum.. Tutkuların var olduğunu bilmek ve onları duymamak korkunç bir şey bu."


(Arka Kapak)
Vian dille oynarken, onun dünyaya kazandırdığı sözde anlamı yıkmayı amaçlar. Yürek Söken'de de, gözden kaçırılmaması gereken budur; yani sözcüklerin ardındaki yıkıcılık. Gülünç düşürülmeyen, alaşağı edilmeyen hiçbir şey yoktur yapıtlarında. Bu yüzden, Vian okurken, alaya alındığı duygusuna kapılabilir okur; ama bu duyguyla yetinmek ve "ciddi" yorumlardan kaçınmak yararlı da olabilir... Onun yapıtları, dünyaya anlam veren şeylerin şiirsellikten ne denli yoksun olduğunu gösterir.
“Bunu bir daha yapmayacağım,” dedi. “Bir daha hiç istemeyeceğim, bunu.”
Jacquemort kulaklarını tıkadı. Kadının bakır kazıyan tırnakları anımsatan bir sesi vardı. Dadı dehşet içinde hıçkırdı. Ses Jacquemort’un kafasına doluyor ve beynini delik deşik ediyordu.
“Çıkacaklar,” dedi anne acımasız bir gülüşle. “Çıkacaklar, bana acı verecekler ve bu yalnızca başlangıç olacak.”
Yatak iniltiler çıkarmaya başlıyordu. Sessizliğin içinde, anne soluyordu, ses yeniden duyuldu:
“Yıllar geçecek, yıllar; belki her saat, her saniye amaç olacak; bütün bu sancılar yalnızca hep acı çekmeme yarayacak.”



"It Don't Mean a Thing (If It Ain't Got That Swing)" is a 1931 composition by Duke Ellington with lyrics by Irving Mills, now accepted as a jazz standard. http://www.youtube.com/watch?v=qDQpZT3GhDg  

No comments:

Post a Comment