Friday, 8 August 2014

Misha Gordin

                                                                
                                                            Misha GORDIN Hakkında


1946’da doğdum, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki ilk yıldı. Anne babam tahliyenin güçlüklerinden anca kurtulup hayatta kalmış ve Sovyet işgali altındaki yurdumuz Riga’ya geri dönmüşlerdi.


Rusça konuşan insanlar arasında Letonya’da büyüdüm ve Rus kültürü kök kültürüm haline geldi. Teknik Yüksekokuldan 'Havacılık Mühendisi' olarak mezun oldum fakat hiç bu işi yapmadım. Onun yerine Rig Amotion Stüdyosu’na 'Özel Efektler Donanım Tasarımcısı' olarak katıldım.



20’li yaşlarımın başındaydım ve sanat hakkında çok cahildim. Bu zamanda, toplumsal gerçekçilik ülkenin resmi kültürüydü ve ben bunu fazla önemsemiyordum. Modern Batı Sanatı hakkında bilgi hemen hemen bulunabilir değildi ve bilgim çok kısıtlıydı. Kişisel tarz ve görüşümü yaratma isteğiyle 19’umda fotoğrafa başladım. Portrecilik ve biraz belgesel çekimlerle ilgiliydim fakat kısa bir sürede anladım ki sonuçlar beni tatmin etmiyordu.


Fotoğraf makinamı bir kenara koydum ve Dostoyevski, Bulgakov okumaya, Tarkovsky, Parajanov gibi sinemacılıkla ilgilenmeye yoğunlaştım. Kararlı bir şekilde kişisel duygu ve düşüncelerimi ifade etmenin ve fotoğrafı kullanmanın yollarını arıyordum. Bir yıl sonra bana anlaşılır ve basit geldi. Genel kavramları çekmeye karar verdim.1972’de en önemli görüntüm olan “İtiraf” ı yarattım. Hemen anladım ki; kavramsal yaklaşımın potansiyel olasılıkları ve bu izlenimden elde edilen bilgi, üretmeye başladığımdan beri çalışmanın belkemiğini oluşturmuş. Komünist yetkililerden tiksindiğim yıllar sonrası 1974’te ülkemden ayrılıp Amerika’ya geldim.










I remember life after the war.

Hiding in the ruins of the bombed buildings.

The man with no legs pushing his way on a tiny platform.

I remember playing alone.

I remember playing with the other children.

We did not have any toys.

We were making our own.

I remember the girl on the third floor.

She never played with us.

She was a ballerina.

I remember the stale smell of dark corridors.

I remember the drowned man exhausted from his last fight.

I remember faces that never smiled.

I remember my first day in school.

Hiding my face in the teachers lap and crying.

She let me go home.

I remember cold waters of the Baltic sea.

I remember sunsets and the silent silhouettes along the shoreline.

I remember the forest full of secrets.

I remember an unfinished painting and nobody around.

I remember the white aprons and the golden glow of fish in the baskets.

I remember the music teacher striking my fingers with a pencil.

I remember marching in a column.

I remember laying flowers to the monument of Lenin.

I remember my first glass of wine.

I remember the first girl I loved.

I remember my childhood.

No comments:

Post a Comment