Türkiye’de
çeşitli yayın mecralarıyla veya şimdilerde yeni yeni ortaya çıkan siyasal
organizasyonlarla ancak birkaç yıldır kendisine
yer bulabilen ve sol çevrelerin de “henüz” gündemine aldığı bir kavram
olan “hayvan özgürlüğü” kavramı Türkiye için yeni olsa da Avrupa’daki mücadele
pratiklerinde çeşitli biçimlerde kendisine yer bulmayı daha öncesinden
sağlamayı başarmıştır.
Brain
A. Dominick‘in 90′lı yılların sonlarına doğru “hayvan özgürlüğü” kavramını ve
bu kavramın sosyal ilişkilerdeki yerini ele alan makalelerinden oluşan “Hayvan
Özgürlüğü ve Sosyal Devrim” in bir kitapçık halinde Türkçe yayınlanması
özgürlük mefhumunu daha da geniş bir pencereden tartışmamıza, özgürlüğün insan
merkezcilikten uzak doğa ve insan olmayan diğer canlılar ile daha bütünleşik
bir tanımını yeniden yapmamıza olanak sağlayacağı için oldukça önemli bir yer
tutuyor.
Kitapçık bir yandan halihazırda muhalif oluşumlar
tarafından sürmekte olan tartışmalara yeni açılımlar sağlarken bir yandan da
-bilhassa da bu coğrafyada- dar alandan veganizm hattı seyreden ve bunu sosyal
ilişkiler bağlamından yalıtıp salt bir diyete indirgeyen, diğer toplumsal
özgürlük mücadeleleriyle yan yana gelmekten ve bağlar kurmak imtina eden
çevrelere de ince bir eleştiri niteliğinde.
Brain A. Dominick’in dilinde veganizmi
veganlara anlatmaktan ziyade vegan/vejetaryen
olmayan dünyaya anlatma çabası yoğun bir şekilde görülüyor. Brain bunu
yaparken varolan anlatım biçimlerinin eksik kalan yanlarının hissedildiğinden
yakınıyor. Bu eksikliği gideren bir biçimde “hayvan özgürlüğü” kavramını
açarken hayvanların sistem içerisinde edinmiş olduğu ekonomik biçimi,
hayvanlara uygulanan şiddetin, tecavüzün, işkencenin insanlar arası sosyal
ilişkilerde üretilen gündelik şiddetle olan bağlantısını açıklıyor. Gündelik
yaşamda farklı biçimler gibi görünse de kendisini ezilene karşı bir beden
suretinde gösteren tüm baskılama örnekleri, sistemin bu biçimde sürdürülmesi
için ırkçılığın, ataerkilliğin, homoseksüel baskının, yaş ayrımcılığının vb.
bütün ayrımcı ideolojilerin birbirleriyle sıkı bir bağ kurmak zorunda olması
gerektiği sonucunu ortaya çıkarıyor. Buna karşı koyuş biçiminin de topyekun bir
özgürlük kavrayışı ile olması gerektiğini şöyle ele açıklıyor Brain:
Kitapçık
hakkında bundan fazla bir yorumlamaya girişmeden, okuyucuyu herhangi bir
önşartlanmaya sevketmeme hassasiyeti göstermek adına kitapçık tanıtım metnini
burada noktalıyoruz. En geniş cepheden bir özgürlük paradigması arayan, bugünün
ve geleceğin devrimi üzerine fikir yoran dostlara, yoldaşlara, can’lara metnin
kendisini pdf formatında okuyacakları şekilde sunuyoruz.
Kitapçığı
indirmek için: https://drive.google.com/file/d/0B3AyutoB6svpSVVuUHhLMjJfZjg/view
No comments:
Post a Comment