Mersin'in Tarsus İlçesi'nde öldürüldükten sonra cesedi yakılan üniversiteli Özgecan Aslan'ın annesi onu kaybolduğu gün nasıl uğurladığını anlattı. "Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi?" diyen anne idam cezası istedi...
Korkunç
cinayetle ilgili detaylar da ortaya çıkmaya başladı. Özgecan'ın, tecavüze
kalkışan katil zanlısına yanında bulundurduğu biber gazıyla direndiği ancak
bıçaklanarak ve başına demir çubukla vurularak öldürüldüğü ifade edildi.
Jandarma ekipleri tarafından götürülürken görüntülenen zanlı Suphi
Altındöken'ın yüzünde Özgecan'ın tırnak izleri hala duruyordu...
Tarsus
ilçesinden Mersin’e gitmek isterken kaybolan, daha sonra bıçaklanmış ve
yakılmış cesedine ulaşılan Özgecan Aslan’ın iki katil zanlısının ardından
aranan üçüncü şüpheli yakalandı. Üç kişi sağlık kontrolünden geçirilmek için
getirildikleri Tarsus Devlet Hastanesi'nde kalabalık tarafından linç edilmek
istendi. Özgecan'ın annesi kızını öldürenlerin en ağır cezayı almasını istedi
ve "Sabah sütünü verdim, harçlığını verdim gitti. Saatler geçti gelmeyince
gece karakola 'kızım kayıp, kaçırdılar mı' diye başvuruda bulundum... Masum bir
kızın ölmesine neden olanların benim kızımdan beter olmasını istiyorum."
dedi
Songül
Aslan, kızının cenazesi öncesi gazetecilerle konuştu.
Özgecan
Aslan'ın annesi Songül Aslan, kızının ölümüyle ilgili olarak "Bir dolmuşa
binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl sır
erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi?" diye
konuştu.
Aslan,
kızı için Mersin Şehir Mezarlığı'nda düzenlenecek cenaze töreni öncesi
gazetecilere yaptığı açıklamada, kızının katil zanlılarının en büyük cezayı
almasını istediğini söyledi:
"Masum
bir kızın ölmesine neden olanların benim kızımdan beter olmasını istiyorum. Bu
hakkın yerde kalmamasını istiyorum. İdam edilsin, işkence edilsin. Özgecan
melek gibi kalbi temiz, yüreği temiz, her konuda herkese iyilik yapan bir
insandı. Okuyup adam olma hedefleri vardı. Psikolojiyi bitirip kendine iş yeri
açmak hedefiydi. Hep çalışıyordu ve çok başarılıydı ama yapamadı maalesef. Bir
dolmuşa binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl
sır erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi?"
"SÜTÜN
VE HARÇLIĞINI VERDİM GİTTİ"
Kızını
en son okula yolcu ettiği sabah gördüğünü anlatan Aslan, "Sabah sütünü
verdim, harçlığını verdim gitti. Üç gün önce telefonu bozuktu. Arkadaşının
telefonundan ablasına 'Annem merak etmesin 20.00'de Mersin'de olacağım' diye
mesaj atıyor. Bekliyorum, bekliyorum gelmiyor. Saatler geçti gelmeyince gece
karakola 'kızım kayıp, kaçırdılar mı' diye başvuruda bulundum. Kimliğini
verdim, araştırıyoruz dediler" diye konuştu.
Özgecan'ın
ablası Beste de kardeşinin en son kendisine mesaj attığını kaydetti.
KADINLAR
CENAZEYİ BIRAKMADI
Tarsus'ta
hunharca öldürülen Özgecan'ın cenaze namazında kadınlar camiye akın etti.
"Kadınlar
lütfen geriye doğru çekilsinler" ricasında bulan hocayı kimse dinlemedi.
Kadınlar, namaz kılınırken ön saflarda durdu. Hatta Özgecan'ın tabutunu da
omuzlarında kendileri taşıdı.
EVİNE
GİDİYORDU
20
yaşındaki Özgecen Aslan, 11 Şubat 2015 günü okuldan çıktıktan sonra Tarsus’ta
bir alışveriş merkezinde arkadaşıyla buluştu.
Birlikte
yemen yiyen iki kız, daha sonra Mersin'e sefer yapan bir midinüse bindi.
Arkadaşı yolda inen Özgecan Aslan'ı bundan sonra gören olmadı. Kızlarından
haber alamayan ailesi kayıp başvurusu yaptı.
JANDARMAYA
YOL SORDULAR
Perşembe
akşam saatlerinde Tarsus-Mersin-Adana arasında yolcu taşımacılığı yapan minibüs
sürücüsü 26 yaşındaki Suphi A. jandarma noktasında durarak otoyola nasıl
çıkacağını sordu.
Jandarma
ekipleri, minibüsün, tarif ettikleri yol yerine ormanlık alana doğru gittiğini
fark edince şüphelenip takip etti. Jandarma peşinden gittiği minibüsü yol
kenarında durdurup arama yaptı. Minibüste kan izlerine rastlandı.
Sürücü
ile beraberinde babası 50 yaşındaki Necmettin A. ile 20 yaşındaki Fatih G.'nin
bulunduğu minibüste kan izlerine rastlandı. Necmettin A, kan izlerini, müşteri
olarak minibüse aldıkları iki yolcunun ettiği kavga ile açıkladı.
Bunun
üzerine araçta bulunan sürücü, 50 yaşındaki babası Necmettin A. ve 20 yaşındaki
Fatih G. gözaltına alındı. Üç kişi, işlemlerin ardından serbest bırakıldı.
ÖNCE
ŞAPKASI BULUNDU
Araştırmasını
sürdüren jandarma, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın, kayıp bilgisi üzerine
tekrar minibüsü aramaya başladı. Tarsus’ta yapılan yol kontrolü sırasında, 33 B
8756 plakalı söz konusu minibüs, içinde Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe ile
birlikte ele geçirildi. Minibüste yeniden yapılan aramada, bulunan bir kadın
şapkası, kayıp öğrencinin babası Mehmet Aslan’a, gösterildi. Baba Mehmet Aslan,
şapkanın kızı Özgecan’a ait olduğunu söyledi. Bunun üzerine sorgulanan
Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe, genç kızı bıçaklayarak öldürdüklerini,
cesedini benzin dökerek yaktıklarını, ardından da Çamalan Köyü Alman Mezarlığı
yakınındaki Cin Deresi yatağına attıklarını itiraf etti.
PİKNİK
ALANINDA BULUNDU
Şüphelilerin
gösterdiği yerde yapılan aramada, dere yatağında piknik yapılan çamlık alanda,
vücudunun bir bölümü yanmış kadın cesedi bulundu.
Tarsus
Devlet Hastanesi’ne getirilen cenaze, kayıp genç kızın Tarsus’ta en son
birlikte görüldüğü kız arkadaşına gösterildi. Cesedi teşhis edemeyen ve kimliği
açıklanmayan genç kız, kıyafetleri görünce arkadaşına ait olduğunu söyleyip
fenalık geçirdi.
Jandarma
tarafından sakinleştirilen genç kız, "Çarşamba günü öğlene kadar birlikte
okuldaydık. Saat 13.30’da okuldan birlikte çıktık. Alışveriş merkezinde yemek
yedik, akşam saatlerinde minibüse bindik. Ben yolda indim o da evine gitmek
üzere devam etti. Aynı gece kayıp olduğu bilgisini aldık, bir gün sonra da
okula gelmedi" dedi.
Aslan
Ailesi de cenazesinin kızları Özgecan’a ait olduğunu, minibüste bulunan şapka
ve kıyafetlerinden teşhis etti.
MÜNÜBÜSTE
TECAVÜZE KALKIŞTI
Türkiye'yi
ayağa kaldıran vahşetin kurbanı Özgecan Aslan toprağa verilirken, olaydaki sır
perdesi de aydınlanmaya başladı. Şüphelilerin ilk ifadeleri ve elde edilen
delillerden iddiaya göre olay şöyle gelişti:
Çağ
Üniversitesi öğrencisi Özgecan Aslan, Mersin'deki evine gitmek için bir arkadaşıyla
halen Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığı'nda sorgulanan cinayet şüphelisi şoför
Suphi Altındöken'in minibüsüne bindi. Tarsus'ta oturan arkadaşı inince Özgecan
minibüste tek yolcu kaldı.
Şoför
Suphi Altındöken, Mersin'e D-400 karayolundan gitmesi gerekirken güzergah
değiştirerek Tarsus- Mersin Otoyolu doğru saptı. Sürücünün güzergahını
değiştirmesinden 'kaçırılıp başına kötü bir şey geleceğini' anlayınca tepki
gösteren Özgecan, onunla tartıştı. Yola devam edip minibüsü tenha bir yerde
durduran Suphi Altındöken'ın tecavüze kalkıştığı Özgecan, yanında taşıdığı
biber gazını sıkarak karşı koydu. Boğuşma sırasında Özgecan, tecavüzcü
Altındöken'in yüzüne tırnaklarını geçirip direndi. Şoför Suphi Altındöken,
bıçağını çıkarıp Özgecan'a defalarca sapladı ardından araçta bulunan demir
çubukla vurarak öldürdü.
Suphi
Altındöken, Özgecan'ı öldürdükten sonra cesediyle birlikte Tarsus'a dönüp
babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe'den yardım istedi. Onlar da
gelince birlikte Özgecan'ın cesedi ortadan kaldırmak için benzin alıp ormanlık
bölgeye götürüp, Cinderesi'nde yaktı.
Özgecan'ın
tırnak izleri hala katilinin yüzünde
DNA
ÖRNEĞİ KALMASIN DİYE ELLERİNİ KESMİŞ
Tarsus
İlçe Jandarma Komutanlığı’nda sorgusu devam eden cinayet şüphelisi Suphi
Altındöken’in bıçaklayarak öldürdüğü üniversiteli Özgecan Aslan’ın boğuşma
sırasında yüzünü tırmalaması nedeniyle, tırnaklarının arasında DNA örneğinin
kalmaması için her iki elini de bileklerinden kesip kollarından ayırdıktan
sonra yaktığı ortaya çıktı.
Olay
yerinde yapılan incelemede Özgecan’ın cesedinin yanında bulunan iki elinin de
büyük oranda yandığı belirlendi. Sorgu sırasında, ’Özgecan’ın ellerini neden
kestin?’ sorusuna soğukkanlı yanıt veren Suphi Altındöken, "Boğuşma
sırasında yüzüme tırnaklarını geçirdi. Ben de tırnaklarının arasında DNA
örneğim kalmasın diye kestim" yanıtını verdi.
Bu
arada cinayetin D-400 karayolu ile Tarsus Mersin otoyolu arasındaki bağlantı
yolunda işlendiği anlaşıldı. Cinayet şüphelisi Altındöken’in, D- 400
karayolundan Mersin’e gitmesi gerekirken güzergah değiştirerek Tarsus- Mersin
otoyoluna doğru saptığını, 3 kilometrelik bağlantı yolunun ortalarındaki sakin
bir bölgede minibüsü durdurduğunu ve olayın orada gerçekleştirdiğini, cinayetin
ardından minibüsteki cesetle tekrar Tarsus’a döndüğünü söylediği belirtildi.
AVUKATLAR
CİNAYET ZANLILARINI SAVUNMAYACAK
Mersin'in
Tarsus İlçesi'nde bindiği minibüste tecavüze kalkışılıp bıçaklanarak
öldürüldükten sonra, cesedi ormanlık alanda yakılan üniversite öğrencisi 20
yaşındaki Özgecan Aslan'ın katil zanlılarını avukatlar savunmama kararı aldı.
Konuyla
ilgili, Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, yazılı açıklama yaptı. Özgecan
Aslan’a tüm sevenlerine başsağlıgı dileyen Antman, 'Vahşice katledilen Özgecan
Aslan’ın katil zanlıları yakalanmış olup, şuan soruşturma devam etmektedir.
Yargılama sürecinde sonuna kadar ailenin yanında olacağız ve bu davaya müdahil
olup, sanıkların en ağır cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız.
Ayrıca Mersin’den hiçbir avukat bu canileri savunmak istememektedir. Ceza
Muhakemeleri Kanunu (CMK) müdafiliğinden görev gelmesi halinde avukat
arkadaşlarımız bunu kabul etmeyeceklerdir. Herkesin savunma hakkı bulunduğu
düşünülse dahi biz canileri savunmak istemiyoruz' dedi.
No comments:
Post a Comment