Wednesday 4 February 2015

Cumartesi Anneleri: Zamanaşımını tanımıyoruz!


Cumartesi Anneleri, kayıp dosyalarının zamanaşımına uğramasına karşı "Cezasızlığa son! Adalet istiyoruz!" şiarıyla kampanaya başlattıklarını duyurdu.

04 Şubat 2015

Taksim'de Cezayir toplantı salonunda düzenlenen basın toplantısına kayıp yakınlarının yanı sıra birçok yazar ve sanatçı katılım gösterdi. Basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan okudu. Arcan, Türkiye'de cezasızlığın devletin her kademesinin işbirliğiyle yaratılmış bir gelenek olduğuna dikkat çekerek “Güvenlik güçleri, işledikleri insan hakları ihlalleri nedeniyle hesap sorulamaz, yargılanamaz, cezalandırılamaz konumdadır” diye konuştu.

İç hukukta beraatle sonuçlanan davaların AİHM'de mahkumiyetle sonuçlandığını kaydeden Arcan şöyle konuştu: “Acilen bir düzenleme yapılmazsa, binlerce dosya gibi zorla kaybetme dosyaları da zaman aşımı gerekçesiyle yakın zamanda kapanacak ve bu suçların failleri hesap vermeden kurtulmuş olacaklar... Bizler kayıp yakınları ve hak savunucuları olarak bugün startını verdiğimiz ve 31 Mayıs'a kadar sürdüreceğimiz 'Cezasızlığa son! Adalet istiyoruz!' kampanyamız ile cezasızlık geleneğini ve sonuçlarını görünür kılmaya, kamuoyunu bilgilendirme, yönetenleri evrensel hukukun sınırlarına çekmeye katkıda bulunmak istiyoruz.”


“Mücadele etmek görevdir!”
Arcan, yasa tasarısı tekliflerinin derhal hayata geçirilmesini istediklerine vurguda bulunarak insanlık suçlarında zamanaşımı kuralının kaldırılması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin acilen insanlık ve savaş suçlarına ilişkin uluslararası yasaları imzalaması gerektiğini söyleyen Arcan, sözlerini şu şekilde sona erdirdi: “Bu barikatı aşmak için cezasızlıkla mücadele etmek yurttaşlık görevidir. Türkiye'nin insanlık suçluları için bir cennet, bu suçun mağdurları için bir cehenneme dönüşmesine izin vermeyelim!”

Basın açıklamasının ardından söz alan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, sadece Galatasaray'da değil, Diyarbakır, Hakkari ve birçok yerde kayıp yakınlarının eylemlerini sürdürdüklerini kaydederek toplu mezarlarda binlerce insan bulunmasına karşın iktidarın bu konuda hiçbir adım atmadığını söyledi. Şu an Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan'ın daha önce söz vermesine karşın UCM'ye yargı yetkisi vermediğini hatırlatan Türkdoğan, mücadelelerini sürdürerek er ya da geç gerçekleri açığa çıkaracaklarını söyledi.


Aileler zamanaşımını tanımayacak!

Yazar Vedat Türkali'nin de "Mücadelenizde yanınızdayım" mesajını gönderdiği toplantı kayıp ailelerinin konuşmaları ile devam etti. Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak, 20 senedir Galatasaray'da direndiğini belirterek “Sadece adalet istiyorum, vicdan istiyorum başka bir şey istemiyorum” dedi.

Ardından söz alan Özgür Gündem emekçisi Ferhat Tepe'nin annesi Zübeyde Tepe, katillerin ellerini kollarını sallayarak gezdiğini ve bu şekilde Ferhat Tepe gibi birçok Özgür Gündem muhabirinin katledildiğine dikkat çekti.

Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise çocuğunun katiline sadece 3 ay ceza verildiğini hatırlatarak “Ben zaman aşımı denen şeyi tanımıyorum. Zaman değil, ben aşındım, bedenim aşındı, ayaklarım aşındı. 20 yıldır yollarda kalan gözlerim aşındı”ifadelerini kulandı.

Dosyası zamanaşımına uğrayan Hayrettin Eren'in annesi Elmas Eren de zaman aşımını kabul etmediklerini belirterek ancak kendisi ölürse böyle bir şey olabileceğine dikkat çekti.

Fehmi Tosun'u eşi Hanım Tosun ise 20 senedir sokaklarda adalet istediklerini belirterek Cumhurbaşkanı'nın istediği her şeyi yapabilmesine karşın kayıp ailelerinin acısını görmediğin kaydetti. Katillerin peşlerini bırakmayacaklarını belirten Tosun, zaman aşımı kararlarını tanımayacaklarını sözlerine ekledi.

Rıdvan Karakoç'u kardeşi Hasan Karakoç ise yılardan beri feryat etmelerine rağmen kimsenin seslerini duymadıklarını kaydederek “ellerimiz yakalarında olacak” dedi. Erdoğan'ın Berfo Ana'ya söz vermesinin ardından umutlandıklarını belirten Karakoç, “Yalan söylemiş, yazıklar olsun!” şeklinde konuştu. Basına seslenen Karakoç, davalarının duyurulmasını istediklerini ve ellerinin devletin yakasını bırakmayacağını vurguladı.

Davut Altunkaynak'ın bir yakını ise Davut'un işkence ile katledilmesi sürecini anlatarak “Altunkaynak, Uğur Kaymaz ve Nihat'ı unutmayacağız” dedi.

Devletin kaybettiği Nurettin Yedigöl, Cemil Kırbayır ve Kenan Bilgin'in yakınları da konuşma yaparak zaman aşımı kararına tepki gösterdiler.

Basın toplantısı kayıp yakınlarının konuşmalarının ardından sona erdi.



No comments:

Post a Comment