Cumartesi
Anneleri, kayıp dosyalarının zamanaşımına uğramasına karşı "Cezasızlığa
son! Adalet istiyoruz!" şiarıyla kampanaya başlattıklarını duyurdu.
04
Şubat 2015
Taksim'de
Cezayir toplantı salonunda düzenlenen basın toplantısına kayıp yakınlarının
yanı sıra birçok yazar ve sanatçı katılım gösterdi. Basın açıklamasını İnsan
Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan
okudu. Arcan, Türkiye'de cezasızlığın devletin her kademesinin işbirliğiyle
yaratılmış bir gelenek olduğuna dikkat çekerek “Güvenlik güçleri, işledikleri
insan hakları ihlalleri nedeniyle hesap sorulamaz, yargılanamaz,
cezalandırılamaz konumdadır” diye konuştu.
İç
hukukta beraatle sonuçlanan davaların AİHM'de mahkumiyetle sonuçlandığını
kaydeden Arcan şöyle konuştu: “Acilen bir düzenleme yapılmazsa, binlerce dosya
gibi zorla kaybetme dosyaları da zaman aşımı gerekçesiyle yakın zamanda
kapanacak ve bu suçların failleri hesap vermeden kurtulmuş olacaklar... Bizler
kayıp yakınları ve hak savunucuları olarak bugün startını verdiğimiz ve 31
Mayıs'a kadar sürdüreceğimiz 'Cezasızlığa son! Adalet istiyoruz!' kampanyamız
ile cezasızlık geleneğini ve sonuçlarını görünür kılmaya, kamuoyunu
bilgilendirme, yönetenleri evrensel hukukun sınırlarına çekmeye katkıda
bulunmak istiyoruz.”
“Mücadele
etmek görevdir!”
Arcan,
yasa tasarısı tekliflerinin derhal hayata geçirilmesini istediklerine vurguda
bulunarak insanlık suçlarında zamanaşımı kuralının kaldırılması gerektiğini
söyledi. Türkiye'nin acilen insanlık ve savaş suçlarına ilişkin uluslararası
yasaları imzalaması gerektiğini söyleyen Arcan, sözlerini şu şekilde sona
erdirdi: “Bu barikatı aşmak için cezasızlıkla mücadele etmek yurttaşlık
görevidir. Türkiye'nin insanlık suçluları için bir cennet, bu suçun mağdurları
için bir cehenneme dönüşmesine izin vermeyelim!”
Basın
açıklamasının ardından söz alan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, sadece
Galatasaray'da değil, Diyarbakır, Hakkari ve birçok yerde kayıp yakınlarının
eylemlerini sürdürdüklerini kaydederek toplu mezarlarda binlerce insan
bulunmasına karşın iktidarın bu konuda hiçbir adım atmadığını söyledi. Şu an
Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan'ın daha önce söz vermesine karşın
UCM'ye yargı yetkisi vermediğini hatırlatan Türkdoğan, mücadelelerini
sürdürerek er ya da geç gerçekleri açığa çıkaracaklarını söyledi.
Aileler
zamanaşımını tanımayacak!
Yazar
Vedat Türkali'nin de "Mücadelenizde yanınızdayım" mesajını gönderdiği
toplantı kayıp ailelerinin konuşmaları ile devam etti. Hasan Ocak'ın annesi Emine
Ocak, 20 senedir Galatasaray'da direndiğini belirterek “Sadece adalet
istiyorum, vicdan istiyorum başka bir şey istemiyorum” dedi.
Ardından
söz alan Özgür Gündem emekçisi Ferhat Tepe'nin annesi Zübeyde Tepe, katillerin
ellerini kollarını sallayarak gezdiğini ve bu şekilde Ferhat Tepe gibi birçok
Özgür Gündem muhabirinin katledildiğine dikkat çekti.
Murat
Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise çocuğunun katiline sadece 3 ay ceza
verildiğini hatırlatarak “Ben zaman aşımı denen şeyi tanımıyorum. Zaman değil,
ben aşındım, bedenim aşındı, ayaklarım aşındı. 20 yıldır yollarda kalan
gözlerim aşındı”ifadelerini kulandı.
Dosyası
zamanaşımına uğrayan Hayrettin Eren'in annesi Elmas Eren de zaman aşımını kabul
etmediklerini belirterek ancak kendisi ölürse böyle bir şey olabileceğine
dikkat çekti.
Fehmi
Tosun'u eşi Hanım Tosun ise 20 senedir sokaklarda adalet istediklerini
belirterek Cumhurbaşkanı'nın istediği her şeyi yapabilmesine karşın kayıp
ailelerinin acısını görmediğin kaydetti. Katillerin peşlerini
bırakmayacaklarını belirten Tosun, zaman aşımı kararlarını tanımayacaklarını
sözlerine ekledi.
Rıdvan
Karakoç'u kardeşi Hasan Karakoç ise yılardan beri feryat etmelerine rağmen
kimsenin seslerini duymadıklarını kaydederek “ellerimiz yakalarında olacak”
dedi. Erdoğan'ın Berfo Ana'ya söz vermesinin ardından umutlandıklarını belirten
Karakoç, “Yalan söylemiş, yazıklar olsun!” şeklinde konuştu. Basına seslenen
Karakoç, davalarının duyurulmasını istediklerini ve ellerinin devletin yakasını
bırakmayacağını vurguladı.
Davut
Altunkaynak'ın bir yakını ise Davut'un işkence ile katledilmesi sürecini
anlatarak “Altunkaynak, Uğur Kaymaz ve Nihat'ı unutmayacağız” dedi.
Devletin
kaybettiği Nurettin Yedigöl, Cemil Kırbayır ve Kenan Bilgin'in yakınları da
konuşma yaparak zaman aşımı kararına tepki gösterdiler.
Basın
toplantısı kayıp yakınlarının konuşmalarının ardından sona erdi.
No comments:
Post a Comment