Mezopotamya
Sinema Atölyesi'nin (Yapım 13) Kürt sinemasına genç sinemacılar yetiştirmeyi
amaçladığı ve bu amaçla başlattığı atölye çalışmalarının beşinci döneminde
öğrencilere, sinemanın senaryo aşamasından çekimlerine, montajına kadar bütün
aşamaları gösterilerek “Yaşıyor” adlı kısa film çekimiyle çalışmalar
sonlandırdı.
Mezopotamya
Sinema Atölyesi (Yapım 13) yeni dönem mezunlarını verdi. Kürt sinemasına genç
sinemacılar yetiştirmeyi amaçlayan atölye, beşinci dönem mezunlarının çektiği
“Yaşıyor” adlı kısa filmle çalışmalarını sonlandırdı. Altı ay süren ve kolektif
çalışma tarzının uygulandığı atölye boyunca yirmiye yakın öğrenci çeşitli
konularda dersler gördü. Bağımsız/Alternatif sinemanın tartışma platformuna
dönüştüğü atölye çalışmaları süresince, sinemanın çeşitli alanlarında usta
isimlerden dersler olan öğrenciler Zeki Demirkubuz, Ezel Akay, Pelin Esmer,
Handan İpekçi, Haluk Ünal, Kazım Öz gibi yönetmenlerle de buluştu. Atölyeye
ilişkin Yapım 13 çalışanı Zekeriya Aydoğan ve atölye öğrencilerinden görüş
aldık.
Kolektif
ruhla yapılan çalışmalar
Zekeriya
Aydoğan, bu yıl beşincisini gerçekleştirdikleri atölyenin diğer yıllardan
farklı olarak daha fazla sinema emekçisini programa kattıklarını ifade etti.
Aydoğan, atölyede senaryo aşamasından çekimlere, çekimlerin ardından montajına
kadar bütün aşamaları teorik ve pratik olarak gösterdiklerini belirtti.
Çalışmaların kolektif bir ruhla yapıldığına dikkat çeken Aydoğan, aynı zamanda
bireyin yetilerini de geliştiren bir yöntem izlediklerini kaydetti. Amaçlarının
sadece öğrencilere sinema dersi vermek olmadığını söyleyen Aydoğan, “Bireyin en
doğru anlatım ve üretim biçimine vakıf olması çabasındaydık. Aynı zamanda
bireyin edindiği bilgileri metalaştırmadan ve kimlik meselesi haline getirmeden
yapmaya çalıştık” dedi.
Direnişi
anlatıyoruz
“Yaşıyor”
adıyla senaryosunu yazdıkları ve çekimlerini yaptıkları kısa filmle atölye
çalışmalarını sonlandırdıklarını sözlerine ekleyen Aydoğan, herkesin
fikirlerini söylediği on derslik senaryo çalışmasının filmin niteliğine çok
önemli katkı yaptığına değindi. Filmde sokak direnişinde oğlunu kaybeden bir
annenin yaşadıklarının anlatıldığını vurgulayan Aydoğan, “Yaşıyor” adını
verdiğimiz bu filmi Okmeydanı sokakları ve Feriköy Mezarlığı’nda çektik.
Alışılageldiği gibi sadece annenin acısıyla anlatmadık. Biraz duygusuyla
bütünleşerek anlatmak istedik. Anne oğlunun öldüğüne inanmıyor. Oğlunu evinin
içinde yeniden yaratma durumu var. Anne üzerinden direnişin birçok boyutunu da
göstermeye çalıştık. Gezi Direnişi’ne de göndermeler yaptık” diye konuştu.
Yolunuzu
kendiniz bulmanız gerekiyor
Atölye
öğrencilerinden Güleser Aktaş, üç ay boyunca teorik dersler aldıklarını
ardından da senaryolar yazıp öğrendiklerini pratiğe geçirdiklerini ifade etti.
‘Çoğumuzun ilk kez eline aldığı ya da bu kadar yakından gördüğü ses cihazları,
kamera ve ışıklarla ilk senaryolarımızı çekme pratiğini yaşadık’ diyen Aktaş
devamla şunları kaydetti: “Öğretmen öğrenci ilişkisi tamamen arkadaşlık
ilişkileriyle yol alıyor. Atölyede istediğiniz film hakkında istediğiniz yorumu
yapabilirsiniz, burada herkes eşit. Atölyedeki hocalarımız yolu nasıl yürümeniz
gerektiği gösteriyor; ama yolu sizin bulmanız gerekiyor. İşin içine girdikçe
kafanız karışıyor, nereden nasıl başlayacağınızı bilemez duruma geliyorsunuz.
Daha sonra her şey yerli yerine oturuyor.” Öğrencilerden Ali Polat da “Atölyede
sinemanın kolektif bir ruhla ve dayanışma içinde çok daha iyi ve güzel oluşunu
gördüm” dedi.
Önder
Elaldı
No comments:
Post a Comment