Burak Cop
Tam 25 yıl önce (22 Temmuz 1987) dünyanın en değerli karikatür
sanatçılarından biri, Filistinli Naci el Ali, çalıştığı Al Qabas
gazetesinin Londra bürosuna doğru yürürken “kimliği belirsiz” bir
saldırgan tarafından yüzünden vurularak ölümcül bir yara aldı. 5 hafta
kadar hastanede bilinci kapalı biçimde sürdürdüğü yaşam mücadelesini 29
Ağustos’ta kaybetti. Hanzala yetim kaldı.
Peki
Hanzala kim? Arapça’dan Türkçe’ye geçişte kimi sözcüklerin telaffuzları
değişebiliyor, Rıdvan/Rızvan, Ramadan/Ramazan gibi. Google’a Handala
yazarsanız bu üstü başı kir içinde, saçları diken diken Filistinli çocuk
hakkında, 10 yaşında doğan ve hep 10 yaşında kalan bu karikatür
karakteri hakkında bol miktarda materyel bulabilirsiniz.
Hanzala, Naci el Ali’nin en ünlü, Arap dünyası başta olmak üzere tüm
dünyaca tanınan karakteri. 1936’da Filistin’in El Şecere (Ağaç) köyünde
doğmuş Naci el Ali ve yaklaşık Hanzala’nın yaşlarındayken ilk
Arap-İsrail savaşı yüzünden yurdundan olmuş. O günden sonra, ölene kadar
bir daha hiç yurdunu görememiş. 1969’da yarattığı Hanzala tiplemesinde
bizzat kendi yaşamından esinlenmiş. El Ali’ye kulak verelim:
“Hanzala 10 yaşında doğdu ve hep 10 yaşında kalacak. Ben o yaşta
anayurdumu terk ettim. Hanzala yurduna döndüğü zaman yaşı büyümeye
başlayacak. Doğa kanunları ona tatbik olmuyor. O biriciktir. Yurdumuza
tekrar sahip olduğumuzda işler normale dönecek”.
Naci el Ali’nin köyünün adının Hz. İsa’dan dolayı öyle olduğu rivayet
edilir. İsa’nın bu köyün olduğu yerdeki bir ağacın altında dinlendiğine
inanılır. Ağaç adı buradan geliyor. Filistin Hz. İsa’nın memleketi.
Yaşadığı Nasıra (Nazareth) tarihi Filistin topraklarına 1948’de hançer
gibi saplanan İsrail devleti sınırları içinde kaldı, ama doğduğu
Beytüllahim Batı Şeria’da, yani Filistinlilerin kontrolünde. Filistinli
Hıristiyanlar her Noel’de Beytüllahim’deki Nativitas (Yeniden Doğuş)
Kilisesi’nde peygamberlerinin doğumunu kutluyor.
Hz.
İsa, El Ali’nin kimi karikatürlerinde çarmıha gerilmiş haliyle
karşımıza çıkıyor. Arap ülkelerinde mülteci olarak veya işgal altındaki
topraklarda sefalet içinde ve baskı altında yaşayan Filistin halkını
temsil eden figürler de kimi El Ali karikatürlerinde çarmıha gerilmiş
halde resmediliyor.
El Ali, dini ve yöresi ne olursa olsun tüm Arapların birliğine inanmış
bir yurtsever. O yıllarda Arap milliyetçiliği eşitlikçi, özgürlükçü ve
ilerici bir siyasi akım. Naci el Ali’nin hayata bakışında dışlayıcı ve
ayrımcı bir milliyetçiliğin zerresi bile bulunmuyor.
Naci el Ali’nin karikatürlerinde sıklıkla karşımıza çıkan El Zalama,
yani İyi Adam tiplemesi, kendisine Müslüman mı Hıristiyan mı olduğu
sorulduğunda “yalnızca Arabım ve açım” diyor.
El
Zalama’yı bazen İsrail işgaline karşı vaaz veren Muhammed adında bir
imam olarak, bazen İsrail politikalarına karşı çıkan Ebu Elias isimli
Lübnanlı bir Hıristiyan olarak, bazen Sovyet yoldaşlarına verdikleri
votka için müteşekkir olan ancak Afganistan’ın işgalini sert biçimde
eleştirmekten de geri durmayan Ebu Hamad olarak, kimi zamansa zindanda
gördüğü işkenceden kurtulmak için Müslüman Kardeşler’den olduğunu
“itiraf etmek” zorunda kalan Mısırlı Hıristiyan olarak görüyoruz.
Biz gene Hanzala’ya, yani El Ali’nin alamet-i farikasına dönelim.
“Başlangıçta yalnızca bir Filistinli çocuktu o” diyor Hanzala’nın
yaratıcısı Naci el Ali, ve ekliyor: “Fakat sonradan bilinci geliştikçe
önce ulusal, ardından da küresel ve insani bir düşünce ufkuna sahip
oldu.”
İşte bu yüzden biz Hanzala’yı yalnızca Amerikan emperyalizmini, ABD’nin
sadık müttefiki ve dostu, işgalci İsrail’i, işbirlikçi ve çıkarcı Arap
rejimlerini ve Filistinli kimi liderlerin ikiyüzlülüklerini teşhir
ederken değil; aynı zamanda Güney Afrika’daki ırkçı rejimle mücadele
ederken de, Vietnam’da da, Orta Amerika’daki devrimlere destek verirken
de görüyoruz.
“Filistin
yalnızca belli bir coğrafyaya sıkışmış değildir” diyor Naci el Ali:
“Filistin, insani boyutuyla, haklı davaların simgesidir; bu davalar için
ister Mısır’da, ister Vietnam’da, ister Güney Afrika’da mücadele
edilsin.”
Hanzala üstü başı yırtık, yamalı bir çocuktur. Saçları diken dikendir,
dikenlerini silah olarak kullanan bir kirpi gibi. Yalınayaktır.
Dışarıdan bakıldığında çirkin ve kirlidir. “Ama” der El Ali, “içi misk-i
amber gibidir.”
1969’da ilk kez okurlarla buluşan Hanzala, 1973’te bize sırtını döndü
ve ellerini arkada kavuşturdu. Bir şeyleri protesto ediyordu. Naci el
Ali, doğru bir öngörüyle, Arap dünyasına adil olmayan kimi barış
anlaşmalarının, kimi uzlaşmaların dayatılacağını hissetmişti. El Ali’ye
“Hanzala’nın yüzünü ne zaman göreceğiz?” denildiğinde, o, şu cevabı
verirdi:
“Arapların
saygınlığı tamir edildiğinde, Arap bireyleri özgürlüklerini ve
insaniliklerini geri kazandıklarında.” Ellerini arkada kavuşturmasının
bir reddiye tavrı olduğunu belirtirdi El Ali: “Bize Amerikan usulü
çözümlerin sunulduğu bir zamanda, Hanzala’nın ellerini arkada
kavuşturması bir reddin ifadesidir.”
Naci el Ali “ben öldükten sonra Hanzala yaşamaya devam edecek” demişti.
Evet, Hanzala 25 yıldır hayatta, aramızda. O sadece 1948’den beri
mülksüzleştirilmiş, yurtsuzlaştırılmış, yoksullaştırılmış ve
yoksunlaştırılmış Filistin halkının mücadelesinde yaşamıyor.
Türkiye’de; HES’lere karşı mücadele eden köylülere yönelik jandarma
şiddetinin, Diyarbakır sokaklarındaki polis şiddetinin,
üniversitelerdeki öğrenci gösterilerine yönelik özel güvenlikçi
şiddetinin her teşhir oluşunda, sağ alt köşede Hanzala’yı göreceksiniz.
Roboski’de köylüler bombalandığında, Hanzala işaret parmağını Ankara’ya
yöneltmiş halde durmaktadır. Suriye’de ise iki tarafın da işlediği savaş
suçlarını izlemektedir. Tepkisinin odağında ABD, Türkiye ve Körfez
monarşileri vardır.
Hanzala
ne zaman yüzünü dönecek? El Ali yaşasaydı belki İntifada’da, belki
Mısır, Tunus ve Bahreyn’deki halk ayaklanmaları sırasında Hanzala’nın
güzel yüzünü bize gösterirdi. Peki 2007’de El Fetih’in Amerikan ve
İsrail desteğiyle Hamas’a karşı savaştığını görse Hanzala’nın yüzünü
bize çevirir miydi? Az önce ismi geçen, halkı ayaklanan ülkelerde ve
Libya’da, Suriye’de sonradan olanları görse, Hanzala’nın yüzünü bize
gösterir miydi?
Hanzala ne zaman büyüyecek? Filistin dışında yaşayan milyonlarca
Filistinli, 1948’de ve 1967’de kovuldukları topraklarına dönmeden
Hanzala büyüyebilir mi? Hanzala 10 yaşında bir çocuk ve ülkesine dönene
kadar hep 10 yaşında kalacak. Yalınayak, yırtık pırtık, ama çok güzel
bir çocuk.
Hanzala
yurduna dönemese de bütün Filistinli çocuklar biraz Hanzala’dır.
Onların hayatında yokluk, yoksulluk, sürekli genişleyen işgalci
yerleşimleriyle daralan yaşam alanları, kontrol noktaları,
bombardımanlar ve silah sesleri vardır. Yalınayaktırlar, yırtık
pırtıktırlar, ama çok güzel çocuklardır.
No comments:
Post a Comment