Monday, 14 July 2014

Hanzala ne zaman yüzünü dönecek?

Burak Cop
 Tam 25 yıl önce (22 Temmuz 1987) dünyanın en değerli karikatür sanatçılarından biri, Filistinli Naci el Ali, çalıştığı Al Qabas gazetesinin Londra bürosuna doğru yürürken “kimliği belirsiz” bir saldırgan tarafından yüzünden vurularak ölümcül bir yara aldı. 5 hafta kadar hastanede bilinci kapalı biçimde sürdürdüğü yaşam mücadelesini 29 Ağustos’ta kaybetti. Hanzala yetim kaldı.
Peki Hanzala kim? Arapça’dan Türkçe’ye geçişte kimi sözcüklerin telaffuzları değişebiliyor, Rıdvan/Rızvan, Ramadan/Ramazan gibi. Google’a Handala yazarsanız bu üstü başı kir içinde, saçları diken diken Filistinli çocuk hakkında, 10 yaşında doğan ve hep 10 yaşında kalan bu karikatür karakteri hakkında bol miktarda materyel bulabilirsiniz. 
Hanzala, Naci el Ali’nin en ünlü, Arap dünyası başta olmak üzere tüm dünyaca tanınan karakteri. 1936’da Filistin’in El Şecere (Ağaç) köyünde doğmuş Naci el Ali ve yaklaşık Hanzala’nın yaşlarındayken ilk Arap-İsrail savaşı yüzünden yurdundan olmuş. O günden sonra, ölene kadar bir daha hiç yurdunu görememiş. 1969’da yarattığı Hanzala tiplemesinde bizzat kendi yaşamından esinlenmiş. El Ali’ye kulak verelim:
“Hanzala 10 yaşında doğdu ve hep 10 yaşında kalacak. Ben o yaşta anayurdumu terk ettim. Hanzala yurduna döndüğü zaman yaşı büyümeye başlayacak. Doğa kanunları ona tatbik olmuyor. O biriciktir. Yurdumuza tekrar sahip olduğumuzda işler normale dönecek”.
Naci el Ali’nin köyünün adının Hz. İsa’dan dolayı öyle olduğu rivayet edilir. İsa’nın bu köyün olduğu yerdeki bir ağacın altında dinlendiğine inanılır. Ağaç adı buradan geliyor. Filistin Hz. İsa’nın memleketi. Yaşadığı Nasıra (Nazareth) tarihi Filistin topraklarına 1948’de hançer gibi saplanan İsrail devleti sınırları içinde kaldı, ama doğduğu Beytüllahim Batı Şeria’da, yani Filistinlilerin kontrolünde. Filistinli Hıristiyanlar her Noel’de Beytüllahim’deki Nativitas (Yeniden Doğuş) Kilisesi’nde peygamberlerinin doğumunu kutluyor.
Hz. İsa, El Ali’nin kimi karikatürlerinde çarmıha gerilmiş haliyle karşımıza çıkıyor. Arap ülkelerinde mülteci olarak veya işgal altındaki topraklarda sefalet içinde ve baskı altında yaşayan Filistin halkını temsil eden figürler de kimi El Ali karikatürlerinde çarmıha gerilmiş halde resmediliyor.
El Ali, dini ve yöresi ne olursa olsun tüm Arapların birliğine inanmış bir yurtsever. O yıllarda Arap milliyetçiliği eşitlikçi, özgürlükçü ve ilerici bir siyasi akım. Naci el Ali’nin hayata bakışında dışlayıcı ve ayrımcı bir milliyetçiliğin zerresi bile bulunmuyor.  
Naci el Ali’nin karikatürlerinde sıklıkla karşımıza çıkan El Zalama, yani İyi Adam tiplemesi, kendisine Müslüman mı Hıristiyan mı olduğu sorulduğunda “yalnızca Arabım ve açım” diyor.
El Zalama’yı bazen İsrail işgaline karşı vaaz veren Muhammed adında bir imam olarak, bazen İsrail politikalarına karşı çıkan Ebu Elias isimli Lübnanlı bir Hıristiyan olarak, bazen Sovyet yoldaşlarına verdikleri votka için müteşekkir olan ancak Afganistan’ın işgalini sert biçimde eleştirmekten de geri durmayan Ebu Hamad olarak, kimi zamansa zindanda gördüğü işkenceden kurtulmak için Müslüman Kardeşler’den olduğunu “itiraf etmek” zorunda kalan Mısırlı Hıristiyan olarak görüyoruz.    
Biz gene Hanzala’ya, yani El Ali’nin alamet-i farikasına dönelim. “Başlangıçta yalnızca bir Filistinli çocuktu o” diyor Hanzala’nın yaratıcısı Naci el Ali, ve ekliyor: “Fakat sonradan bilinci geliştikçe önce ulusal, ardından da küresel ve insani bir düşünce ufkuna sahip oldu.”
İşte bu yüzden biz Hanzala’yı yalnızca Amerikan emperyalizmini, ABD’nin sadık müttefiki ve dostu, işgalci İsrail’i, işbirlikçi ve çıkarcı Arap rejimlerini ve Filistinli kimi liderlerin ikiyüzlülüklerini teşhir ederken değil; aynı zamanda Güney Afrika’daki ırkçı rejimle mücadele ederken de, Vietnam’da da, Orta Amerika’daki devrimlere destek verirken de görüyoruz.         
“Filistin yalnızca belli bir coğrafyaya sıkışmış değildir” diyor Naci el Ali: “Filistin, insani boyutuyla, haklı davaların simgesidir; bu davalar için ister Mısır’da, ister Vietnam’da, ister Güney Afrika’da mücadele edilsin.”  
Hanzala üstü başı yırtık, yamalı bir çocuktur. Saçları diken dikendir, dikenlerini silah olarak kullanan bir kirpi gibi. Yalınayaktır. Dışarıdan bakıldığında çirkin ve kirlidir. “Ama” der El Ali, “içi misk-i amber gibidir.”
1969’da ilk kez okurlarla buluşan Hanzala, 1973’te bize sırtını döndü ve ellerini arkada kavuşturdu. Bir şeyleri protesto ediyordu. Naci el Ali, doğru bir öngörüyle, Arap dünyasına adil olmayan kimi barış anlaşmalarının, kimi uzlaşmaların dayatılacağını hissetmişti. El Ali’ye “Hanzala’nın yüzünü ne zaman göreceğiz?” denildiğinde, o, şu cevabı verirdi:
“Arapların saygınlığı tamir edildiğinde, Arap bireyleri özgürlüklerini ve insaniliklerini geri kazandıklarında.” Ellerini arkada kavuşturmasının bir reddiye tavrı olduğunu belirtirdi El Ali: “Bize Amerikan usulü çözümlerin sunulduğu bir zamanda, Hanzala’nın ellerini arkada kavuşturması bir reddin ifadesidir.”             
Naci el Ali “ben öldükten sonra Hanzala yaşamaya devam edecek” demişti. Evet, Hanzala 25 yıldır hayatta, aramızda. O sadece 1948’den beri mülksüzleştirilmiş, yurtsuzlaştırılmış, yoksullaştırılmış ve yoksunlaştırılmış Filistin halkının mücadelesinde yaşamıyor.
Türkiye’de; HES’lere karşı mücadele eden köylülere yönelik jandarma şiddetinin, Diyarbakır sokaklarındaki polis şiddetinin, üniversitelerdeki öğrenci gösterilerine yönelik özel güvenlikçi şiddetinin her teşhir oluşunda, sağ alt köşede Hanzala’yı göreceksiniz. Roboski’de köylüler bombalandığında, Hanzala işaret parmağını Ankara’ya yöneltmiş halde durmaktadır. Suriye’de ise iki tarafın da işlediği savaş suçlarını izlemektedir. Tepkisinin odağında ABD, Türkiye ve Körfez monarşileri vardır.
Hanzala ne zaman yüzünü dönecek? El Ali yaşasaydı belki İntifada’da, belki Mısır, Tunus ve Bahreyn’deki halk ayaklanmaları sırasında Hanzala’nın güzel yüzünü bize gösterirdi. Peki 2007’de El Fetih’in Amerikan ve İsrail desteğiyle Hamas’a karşı savaştığını görse Hanzala’nın yüzünü bize çevirir miydi? Az önce ismi geçen, halkı ayaklanan ülkelerde ve Libya’da, Suriye’de sonradan olanları görse, Hanzala’nın yüzünü bize gösterir miydi?       
Hanzala ne zaman büyüyecek? Filistin dışında yaşayan milyonlarca Filistinli, 1948’de ve 1967’de kovuldukları topraklarına dönmeden Hanzala büyüyebilir mi? Hanzala 10 yaşında bir çocuk ve ülkesine dönene kadar hep 10 yaşında kalacak. Yalınayak, yırtık pırtık, ama çok güzel bir çocuk.
Hanzala yurduna dönemese de bütün Filistinli çocuklar biraz Hanzala’dır. Onların hayatında yokluk, yoksulluk, sürekli genişleyen işgalci yerleşimleriyle daralan yaşam alanları, kontrol noktaları, bombardımanlar ve silah sesleri vardır. Yalınayaktırlar, yırtık pırtıktırlar, ama çok güzel çocuklardır.  

No comments:

Post a Comment