Türkiye’de stüdyo fotoğrafçılığının tarihine ilgi duyanlar, dönemin efsanevi Yeşilçam setlerine az buçuk bulaşmış olanlar veya 1960-70’lerin Beyoğlu’nda yaşayanlar için Osep Minasoğlu, namı diğer “Stüdyo Osep” oldukça tanıdıktır.
Samatya’nın
köklü Ermeni ailelerinden Minasyanların dördüncü çocuğu olarak 1929 yılında
dünyaya gelen Osep Minasoğlu, Türkiye’de ilk renkli stüdyo fotoğrafını çeken,
ilk renkli fotoğrafı basan stüdyo fotoğrafçısı olarak Türkiye fotoğraf tarihine
geçti. 6-7 Eylül 1955 olayları sonucu ülkedeki baskılara dayanamayan sanatçı
Paris’e yerleşmiş ve fotoğraf sanatının inceliklerini öğrenmişti. 1960’lı
yıllarda Türkiye’ye döndükten sonra zamanının en büyük fotoğraf stüdyolarından
birini Osep Fotoğrafçılık ismiyle açan Minasoğlu dünyada 35 mm sinema filmini
dia haline getiren ilk kişi olarak tarihe geçmişti. Minasoğlu’nun hayatı
2007’de 'Stüdyo Osep' adlı bir kısa filme konu olmuştu.
Karanlık
odada ilk renkli baskı
1972 gibi
erken bir tarihte Avrupa’dan getirdiği renkli otomatik baskı makinesiyle
Türkiye stüdyo fotoğrafçılığında bir ilki gerçekleştiren Minasoğlu,1976’da
popüler hale gelmeden önce İstanbul’da renkli fotoğraf çeken ve renkli fotoğraf
ve dia-pozitif filmleri basabilen tek fotoğrafçıydı.
1980’li
yıllarla birlikte finansal sebepler ve yaşlılık nedeniyle stüdyosunu kapatmak
zorunda kalan Osep Minasoğlu’nun fotoğraf hayatı, araştırmacı Tayfun Serttaş’ın
çabalarıyla kitaplaştırılmıştı (Stüdyo Osep, 2009, Aras Yayıncılık).
Samatya - Beyoğlu
- Paris
1952’de
Samatya’daki babadan kalma bakkal dükkânını stüdyoya çevirerek Foto Paris’i
açan Minasoğlu, 6-7 Eylül olaylarından sonradan Paris’e göç eder. Çeşitli
fotoğraf laboratuvarlarında çalışan Minasoğlu, 1962’de İstanbul’a dönerek
Stüdyo Osep adını verdiği stüdyosunu kurar. Fransa’da öğrendiği laboratuvar
tekniklerini Beyoğlu’ndaki stüdyosunda uygulamaya koyulan Minasoğlu, kısa
zamanda Yeşilçam’ın ünlü fotoğrafçılarından biri haline gelir.
No comments:
Post a Comment