Friday, 5 September 2014

“After Hours-Saatler Sonra”

Martin Scorsese’nin filmografisindeki gizli başyapıtlarından biri olarak anılan ‘Geç Saatler’ (After Hours,1985) masa başı işinden ve rutin hayatından sıkılan Paul Hackett’ın Manhattan’ın sokaklarında sabaha kadar süren macerasını anlatıyor. Akşam yemeği için gittiği bir kafeteryada genç bir kadınla tanışan Paul, bir şekilde kendini kadının evinde buluyor.









 Fakat peşi sıra gelişen olaylar Paul’u mahallelinin linç etmek istediği bir ‘yabancı’ya dönüştürüyor. Scorsese’nin belki de en tekinsiz filmlerinden ‘Geç Saatler’ New York’un karanlık sokaklarında bir girdabın içine sürüklenen Paul’un yaşadıklarını bir metropol kâbusuna çeviriyor.







Filmde herhangi bir sürreal öğe bulunmamasına rağmen nesnel gerçeklikten yavaş yavaş kopmaya başlayan kahramanın içine düştüğü ‘karanlık’, filme Kafkaesk bir ton da katıyor. 








Paul buhranlı hayatından uzaklaşabileceği bir fırsat yakaladığını düşünse de öykünün sonunda dönüp dolaşıp başladığı yere tekrardan fırlatılıveriyor. Labirente adımını attığı anda kaybolmaya başlayan Paul, sonu hiç gelmeyecek bir kâbusun içinde olduğunu travmatik bir şekilde öğrenecek.

No comments:

Post a Comment