Wednesday, 3 June 2015

Seçimlere ilgi iyi güzel de…- Mahmut Üstün


3 Haziran 2015

 

Devrimci akımların önümüzdeki seçimle “normal olmayan” bir ağırlık ve biçimlerde hemhal olmaya başladığını görüyoruz. O kadar hem haller ki, metal işçilerinin Cumhuriyet tarihinin en önemli eylemlerinden birini gerçekleştiriyor oluşu ile olan ilgileri, seçime olan ilgi ve beklentinin yanında neredeyse “devede kulak” kalıyor.

 

Oysa, seçimlerin kendi başına önemli toplumsal değişim ve yön değiştirmelere yol açmayacağı, yalnızca bu yön değişimlerin bir işareti ve sonucu olarak değer taşıyabileceği, sosyalist politikanın  en temel ve  bilinen gerçeklerinden biridir.

 

Türkiye’de siyaset ekseninin, emekten, eşitlikten ve özgürlükten yana değişmesinin tek bir yolu ve koşulu vardır. Emek hareketi, Kürt hareketi, Alevi hareketi arasında kopmuş olan bağları, emek hareketini yükseltme temelinde, yeniden inşa etmek… Türkiye’nin bu ilerici/devrimci dinamiklerinin mücadele -ve giderek de örgütsel -birliğini sağlayabilmek.

 

Bu hafta sonu yapılacak seçimlerde AKP’nin oy kaybının, CHP’nin oy artışının ve HDP’nin barajı aşmasının eğer bir önemi olacaksa, bu da halk muhalefetinin sokağa çıkmasını moral bakımdan kolaylaştırmasında olacaktır.

 

Eğer HDP’nin barajı aşmasının Türkiye’deki devrimci dinamiklerinin gelişmesinde bir katkısı olacaksa, bu da, kendi başına değil, şartlara bağlı bir yarar olacaktır. Emek hareketi ve Kürt hareketinin birliğini sağlayacak adımların hayata geçirilmesi şartıyla… Ya da  batı da şovenizmin etkilerinin kırılması, Kürt hareketinde de, egemen güçlerle diyalog yolundan emek ve devrimci hareketle barikat kardeşliği yoluna doğru bir yön değişimi yaratabilmesi şartıyla.

 

Bu sürecin inşa edilmesinin de  tek garantisi, sosyalist ve devrimci akımların giderek artan toplumsal muhalefetten, emek eksenli bir siyasal güç inşa edebilmeyi başarabilmesidir.

 

Sosyalistlerin seçim sonuçlarını bu şekilde okuması ve seçim sürecini ve sonrasını emek eksenli örgütlü ve eylemli muhalefetinin geliştirilmesi doğrultusunda en etkili biçimde kullanması çok ama çok önemlidir.

 

Ve hiç kuşku yok ki, örgütlü ve eylemli bir emek/halk muhalefetinin gelişmesi yalnızca AKP’nin değil diğer burjuva parti ve ittifakların da korkulu bir rüyasıdır. Bu gerçekleştiğinde CHP başta olmak üzere diğer partilerde halktan yana ve halka karşı güçler olarak bölünecek ve saflar bugüne göre çok daha net bir konuma sahip olacaktır.

 

Bizler dikkatlerimizi seçim sonuçlarından ziyade bu toplumsal altüst oluş dinamiklerine çevirmek ve bu gerçeğe göre hazırlanmak durumundayız.

 

Bu gerçekten bağımsız olarak ele aldığımızda seçimleri o ya da bu partinin kazanmış ya da kaybetmiş olmasının halkların yaşamı ve ülke geleceği üzerinde köklü ve ilerici bir değişiklik yaratmayacağı, bilakis yeni hayal kırıklıklarına neden olacağı aşikardır.

 

Sonuç olarak, bir kez daha tekrarlayalım; AKP’nin oy kaybı, CHP’nin oy artışı ve hepsinden önemlisi HDP’nin yüzde 10 barajını aşması, kesinlikle Türkiye siyasetinde ilerici bir kırılma sürecinin hızlanacağının işareti olacaktır ama aynı kesinlikle belirtmek gerekir ki, böyle bir kırılmanın garantisi olmayacaktır.

http://www.sendika.org/2015/06/secimlere-ilgi-iyi-guzel-de-mahmut-ustun/?utm_source=ReviveOldPost&utm_medium=social&utm_campaign=ReviveOldPost

No comments:

Post a Comment